Muğla'nın Milas Herakleia Antik Kenti'nde bulunan tarih öncesi döneme ait 8 binlik kaya resimleri ile bir kısmı yıkılan Yediler Manastırı’nın hemen yanı başında bulunan bir kayaya resmedilen dini motifler ve figürler yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.

Türkiye’nin yanı sıra yurt dışından turlarla bölgeye gelen  ziyaretçiler köy içerisinden geçip patika yollarda yaklaşık 1-2 saat yürüyerek  Yediler Manastırı ve bir kayaya resmedilen dini motifler ve figürlerin yer aldığı  kayayı görüyor.

Olta balıkçılığı, doğa yürüyüşü, kampçılık, botanik turu, kuş gözlemi,  manzara izleme gibi aktiviteleri gerçekleştirmek için bölgeye gelen ziyaretçiler,  Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğu’nun egemenliğinde kalmış Heraklia Antik  Kent'indeki kaya mezarları, Athena tapınağı, şehir surları ve agorayı da görme  fırsatı buluyor.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji  Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muammer Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık  20 kişiden oluşan ekiple bölgenin ekoturizm potansiyelini belirlemeye yönelik  çalışma yaptıklarını söyledi.

Kentin arka kısmında yer alan Beşparmak (Latmos) Dağları'nda 1994  yılında kaya resimleri bulunduğuna değinen Tuna, bu eserlerin günümüzden yaklaşık  8 bin yıl öncesine dayandığını aktardı.

 "BÖLGENİN TARİHİ 10 BİN YIL ÖNCESİNE TARİHLENİYOR"  

 Kapıkırı Mahallesi’nin, yaklaşık 10 bin yıl öncesine tarihlenen bir antik kent olduğunu anlatan Tuna, şöyle konuştu:

"Burası aslında üst üste binmiş kültürler katmanından oluşuyor. Bu  katmanın tarihsel arka planında buranın en eski yerleşim yeri Latmos Antik Kenti.  Burası Helenistik Dönem'den de önce yaklaşık 10 bin yıl kadar geriye giden antik  yerleşimi Latmos adıyla biliniyor. Burası da aslında Latmos Dağı eteklerinde  kurulmuş bir yerleşim yeri. Biz bu kadar tarihsel arka planı buradaki kaya  resimlerinden de biliyoruz. Bölgede yaklaşık 180 tane keşfedilmiş kaya resmi var.  Hatta geçtiğimiz günlerde iki kaya resmi daha bulundu. Buradaki kaya resimleri  son derece önemli. Bunlar bize Anadolu’daki en eski yerleşimlerin olduğunu  gösteren kaya resimleri. Bu konuda Alman arkeolog 20 yıl süren araştırmalar  yaparak kitaplar yayınladı ve belgelendi."

Bölgedeki ilk yerleşimin Latmos olduğunu vurgulayan Tuna, bugün  Beşparmak Dağları olarak bilinen dağın ismin de Latmos Dağı olduğunu, bu dağın  zirvesinde ise tarih öncesi dönemlere dayanan bir kutsal mekan bulunduğunu ifade  etti.

Bafa Gölü'nün aslında 2 bin yıl öncesine kadar göl değil denize  bağlantısı bulunan bir yer olduğunu belirten Tuna, "Gölün batı ucu aynı zamanda  Büyük Menderes Nehri'nin denize döküldüğü noktayı oluşturuyor. Büyük Menderes  Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla bu gölün ağzı yaklaşık 2 bin yıl kadar önce  kapandı. Dolayısıyla burası denize bağlantısı olan çok önemli bir limanken  denizle bağlantısı koptuktan sonra geri plana düştü." dedi.

Bölgede Helenistik Dönem'den önce de yer alan Heraklia Kenti  bulunduğunu anlatan Tuna, buranın da Helenistik Dönem Öncesi Heraklia ve  Helenistik Dönem Sonrası Heraklia diye ayrıldığını dile getirdi.

Heraklia Kenti'nde çok önemli tarihi kalıntılar bulunduğunu vurgulayan  Tuna, erken Heraklia'nın biraz daha kıyıdan içeride iken geç Heraklia'nın ise  biraz daha kıyıya yakın kurulduğunu ve bu nedenle bölgede hala birçok liman  kalıntısının görülebildiğini ifade etti.

Bölgede aynı zamanda erken Hristiyanlık dönemi yapıları bulunduğuna  dikkati çeken Tuna, şöyle devam etti:

Kıyıdan yaklaşık 2 kilometre içeride dağın eteğinde bulunan Yediler  Manastırı var. Burası 7. yüzyıla tarihleniyor. Erken Hristiyanlık döneminde  Hristiyanlığın ilk ortaya çıkışı ve yayılması aşamasında yerleşim yerlerinden  uzaklara dağ yamaçlarına hatta dağ zirvelerine kuruluyor yerleşimler. Buradaki  manastır da bu şekilde kurulmuş. Kıyıdan baktığınız zaman hiçbir şey  görmüyorsunuz ancak yanına 500 metre yaklaştığınızda manastırı görebiliyorsunuz.  Yediler Manastırı'nda da Hristiyanlık kültürünün çok önemli kalıntıları var.  Bölgede son olarak da Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarını da görmek mümkün.  Kapıkırı köyü Cumhuriyet döneminde de önemli bir köy. Dolayısıyla bölgede en az  beş tane kültür katmanına rastlamak mümkün. Bunlar üst üste inşa edilmiş. Bu  bölge tarihsel açıdan son derece eşsiz bir yer. Bölge özellikle Anadolu'daki  yerleşimlerin belgelenmesi açısından da son derece önemli."

  " KAYA RESİMLERİNİ DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOK"

Milas Kaymakamı Eren Arslan da Bafa Gölü kenarında bulunan Beşparmak  Dağları ve Kapıkırı Mahallesi’nin Milas ve ülkenin önemli doğal güzelliklerinden  olduğunu söyledi.

 Bölgedeki 8 bin yıllık kaya resimlerinin ziyaretçiler tarafından  merakla takip edildiğini, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda ziyaretçinin bunun  için bölgeye geldiğini aktaran Arslan, "Yaklaşık 8 bin yıl öncesine tarihlenen  kaya resimlerinin dünyada eşi benzeri yok. Burada savaş sahneleri içermeyen,  insanların günlük yaşam aktivitelerini resmeden, erkek, kadın ve çocuk  figürlerinin bolca kullanıldığı resimlerin bu anlamda da bir başka benzeri,  örneği şimdiye kadar yeryüzünde keşfedilmemiş." diye konuştu.

Kaya resimlerinin 1994'te bulunmasıyla bölgenin turizm açısından  önemli bir merkez haline geldiğini vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:

"Bölgemiz hem yurt içinden hem de yurt dışından yoğun bir turist  çekmektedir. Özellikle günübirlik turlarla gelenler, burada kamp kurup  konaklayanlar, maceraperest diye tanımladığımız doğaseverler buraya yoğun ilgi  gösteriyor. Yurt dışından özellikle Almanya'dan yoğun bir turist grubu geliyor.  Bunun yanı sıra dünyanın her tarafından tarih meraklıları, araştırmacı insanların  bu bölgeye ilgi gösterdiğini görüyoruz. Heraklia Antik Kenti doğayla iç içe tatil  yapmak isteyenlere, sessiz, sakin bir doğa yürüyüşü arzu edenlere, tarihle iç içe  bu yürüyüşü yapabileceği çok güzel alanlar sunuyor. Bu anlamda Milas'ın turizm  potansiyeli içerisinde Bafa Gölü ve Heraklia Antik Kenti çok cazip bir  destinasyon haline geldi."

Bafa Gölü kıyısına çadır kurup günün ilk ışıklarıyla Beşparmak  Dağları'ndaki patika yollardan kaya resimleri ve antik kenti gezmeye çıkan  ziyaretçiler, köy içerisinde dinlenip çay ve kahve molası da verebiliyor.