Başbakan Binali Yıldırım JW Marriott Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda konuşma yaptı.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Türkiye'nin ekonomisi ve gelecek vizyonu ile ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptılar. Bu değerlendirmeleri not ettik. Bir kısmı bizim de iştirak ettiğimiz konular, bir kısmı da herhalde bu toplantı sonrası yapacağımız geniş kapsamlı açıklığa kavuşacak, birbirimizi daha iyi anlamamıza vesile olacak konulardır.

Türkiye ekonomisini yakından ilgilendiren birkaç süreci, bir arada yaşadığımızı süreçten geçiyoruz. Başınıza gelenler yüzde 10'dur. Nasıl tepki vereceğiniz nasıl davranacağınız da yüzde 90'dır.

Ülkemiz 15 yıldır büyük bir mücadelenin içerisinden geçiyor. Bir yandan kamunun yapması gereken işleri yaparken, bir yandan ülkemizin demokrasisini geliştirmek ve gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmak için gayret gösteriyoruz. Türkiye bu süreçte 3 kat büyümüş bir ülkedir.

Küresel kriz, 2008 krizi 1929 buhranına bir ölçüde benzetiliyor. Bu doğrudur. Üzerinden yaklaşık 10 sene geçmesine rağmen, küresel krizin henüz bittiğini söyleyemeyiz. Zamanlıca alınan tedbirler sayesinde en asgari düzeyde etkilenen ülke olduk. Küresel krizde büyümesini artırmaya devam etmiş, istihdama, üretime katkı sağlayan bir ülke olarak ayakta kalmasını bilmiştir.

2013'e geldiğinde Türkiye neredeyse faiz oranlarını yüzde 5'in altına indirmiş, İMF ile olan borcunu bitirmiştir. En büyük havalimanını ihale etmiş tam o sırada Gezi olayları ile karşı karşıya kaldı Türkiye. Daha kısa süre sonra da 15 Aralık FETÖ Örgütü'nün yargı kumpası ile yüzleşmek zorunda kaldı. Altın vuruşunu 15 Temmuz Darbe Girişimi ile gerçekleştirmiş. Türk milleti bu belayı def edebilmiştir. Hedefte Türkiye vardı. Başka bir ülkede yaşansa 10 senede belini doğrultamaz.

"5-7 arasında büyüyeceğiz"

Türkiye'nin geçmiş yıllarına geri dönmesini, kendi iç sorunlarıyla boğuşan bir ülke olması için yapılan önemli bir hamleydi. 15 Temmuz'dan sonra Türkiye 3. çeyrekte 4.9 küçüldü ama yıl sonuna geldiğimizde 3.2 büyüme ile AB ülkeleri oranının üzerine çıkan bir büyüme oranını yakaladık.

Yıl sonu itibarıyla ülkemiz yüzde 5-7 arasında bir büyümeyi gerçekleştirecek.

Özel sektörümüze, ekonomimize güveniyoruz ve bu yüzden gerekli tedbirleri aldık, kredi garanti fonu ile 250 milyar lira bir kaynak oluşturduk ve bundan 250 bin civarında işletmemizin yararlanmasını sağladık. KOSGEB'in KOBİ'lere sağladığı imkanlar ile 500 bin işletmemiz burada nefes aldı, işlerini yoluna koydu ve ekonomimiz büyümeye devam etti. Kriz senaryolarını ters yüz edip geride bıraktık.

2018 kolay olmayacak ama ülkemizin bugüne kadar kazanımları sayesinde, güven sayesinde 2018'de de inşallah büyüme aynen devam edecek. İki haneli duruma gelen enflasyonun aşağı doğru seyri devam edecek. Gerekli tedbirleri alıyoruz, etkilerini gösterecek. Özellikle 2018'de yol haritamızı hazırlıyoruz. Beraber yapacağız.

Türkiye'nin kalkınmasına kamu 1 katkı sağlıyorsa, özel sektör 8 katkı sağlıyor. Sizleri dikkate almadan, meseleye dahil etmeden yapılması söz konusu edilemez. Yol haritasını birlikte yapacağız. Bu işler nedir? Bir kere reformları yapmaya devam edeceğiz. Vergi reformunu yapacağız. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için iddialı bir eylem planını hayata geçireceğiz.