Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Beykoz 6. Olağan ilçe kongresinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti şimdi metal yorgunluğunu ne yaptı, üzerinden attı. Şimdi gençler, metal yorgunluğu gitti yeni bir diriliş hareketi başladı. Buna ne diyorum; bu bir diriliş müjdesidir diyorum. Her geçen gün daha da büyüyor, daha da güçleniyoruz." dedi.

"Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimlerinde FETÖ, bu alanı (sosyal medya) pervasızca, hoyratça, namertçe kullanmaktan çekinmemiştir." ifadesini kullanan Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Haftalar, aylar boyunca şişirilmiş hesaplar, sahte karakterler üzerinden itibar suikastleri düzenlemiş, yalan ve iftira üstümüze boca edilmiştir. Milli ve yerli tavır sergileyen kim varsa FETÖ'nün tetikçilerinin hedefi olmuştur. Ana muhalefet partisi ve başındaki zat da meclis kürsülerini FETÖ'ye kiralayarak bu kalleş saldırılara kol kanat germiştir. Hiç utanmadan, arlanmadan, zerrece yüzleri kızarmadan haftalarca FETÖ'nün linç kampanyasına destek oldular. Ana muhalefet ortalığa boca edilen iftira ve montajlardan nemalanmaya çalışırken, biz bu ahlaksızlığa prim vermedik. FETÖ'nün sosyal medya terörizmine asla boyun eğmedik."

"Türkiye artık bir zihniyet değişimini yaşıyor"

Erdoğan, partisinin Beykoz 6. Olağan İlçe Kongresi öncesinde, Şahin Köktürk Spor Kompleksi önünde halka seslendi. 

"Türkiye artık bir zihniyet değişimini yaşıyor." şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Bu zihniyet değişiminde kararı siz vereceksiniz. Bay Kemal CHP'si, onlar zihniyet değişiminden yana değil, hiçbir zaman olmadılar ki yine olmayacaklar. Ama biz artık bu makus talihi değiştireceğiz. İnşallah Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkaracağız."

"Beykoz'a sahip çıkın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında kendisine "Tayyip Dede" diye seslenerek fotoğraf çektirmek isteyen bir çocuğa da konuşmasının ardından fotoğraf çektirebileceklerini söyledi.

Çubuklu'dan gelen vatandaşların da sevgi gösterilerinde bulunduğu Erdoğan, Çubuklu'da geçmişte top oynadığını anlattı. 

Çubuklu'dan gelen vatandaşları da konuşmasının ardından arka tarafa çağıran Erdoğan, "Ah ne günler geçirdik orada. Konuşacağız fakat ben de diyorum ki siz de Beykoz'a sahip çıkın. Çok çalışacağız. Çok gayret edeceğiz ve inşallah Beykoz'umuza bugüne kadar yaptığımız hizmetleri aynen artırarak devam ettireceğiz." dedi.

Geçen gün Küçüksu Çayırı'na geldiğini de anlatan Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile orada eski günleri hatırladıklarını belirtti. 

Küçüksu'daki meşhur mısır kazanlarının yeniden kaynamasını isteyen Erdoğan, Küçüksu Kasrı'nın önündeki alanın da mesire alanı haline getirileceğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Altına otoparkımızı da yapalım. Orada park sıkıntısı var. Süratle bu yaza biz orayı yetiştireceğiz. Çünkü o mezbelelik alandan kurtulmamız lazım. Beykozlu oraya layık değil." dedi.

Gençliğinde Kasımpaşa'dan Beykoz'a pikniğe geldiklerini, Küçüksu'da da maçlarını yaptıklarını belirten Erdoğan, "Buraların çocuğu olmak kolay değil. Zaten arkamızdaki Paşabahçe Stadyumu'nun dili olsa da konuşsa. Ne günler geçirdik." ifadelerini kullandı.

Beykoz'daki tapu sorunu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini izlemeye gelen bazı vatandaşların tapuyla ilgili yaşadıkları sorunları iletmeleri üzerine de bölgede tapuları dağıttıklarını söyledi.

Her şeyin hukuk içinde halledileceğini belirten Erdoğan, "Mahkemenin aleyhte karar verdiği şeyleri bizim düzeltmemiz mümkün mü?" dedi.

Vatandaşların, "Reis Çubuklu'ya sahip çık." sloganları üzerine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi birbirimizi aldatmaya gerek yok. Tapu senin elindeyse bal gibi de yaparsın. Tapusu olan, bırak müteahhidi. Müteahhide niye veriyorsun işini? Bu işe biz gerekirse Büyükşehir Belediyesi olarak gireriz, KİPTAŞ olarak bunu yaparız. Vermeyin müteahhitlere. İşte Büyükşehir Belediye Başkanı burada. Ben talimatı kendisine veriyorum, KİPTAŞ eliyle bunları yapalım. Çünkü bir kısım müteahhitlere bunu verdiğiniz zaman her numarayı yaparlar. 

Diğer konuya gelince, bazı yerlerde biliyorsunuz geçmişten oraların tapulu olan kişileri çıktı. Bu dağıtılan tapularla alakalı değil, dağıtılan tapularla ilgili olarak sizler rahatlıkla Büyükşehir Belediye Başkanım da burada talimatı kendisine veriyorum, bununla ilgili ilçe, Büyükşehir, KİPTAŞ üçlüsü olarak bu işi yaptıracağız. Kimsenin dolduruşuna gelmeyin, oyununa gelmeyin. Hele hele Bay Kemal'in oyununa hiç gelmeyin. O çünkü bu işlerden anlamaz. Onun anladığı tek şey var, SSK döneminde devlet hastanelerinin hepsini ne hale getirdiğini biliyorsunuz."

"Sen bu ümmeti parçaladın"

Beykoz denilince burada Karadenizli nüfusun ağırlıklı olduğuna işaret eden Erdoğan, kendisinin de Karadenizli olduğunu ancak ayrım yapamayacağını vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben sizi yaratan Rabbimden dolayı seviyorum çünkü hepsini benim Rabbim yarattı. Onun için de biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız. O zaman bizi kimse bölemez. Ne terör örgütleri bölebilir, ne şunlar, ne bunlar. İşte Fırat Kalkanı'nda bölebildiler mi? Afrin'de bölebildiler mi? Bak ne oldu şimdi. Afrin'de bugün itibarıyla 4 bin 187 teröristi etkisiz hale getirdik. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Dereler'de nereye kaçarlarsa kaçarlarsa ne dedim? 'İnlerine gireceğiz.' dedim. FETÖ'nün de inlerine girdik mi? Dünyanın değişik yerlerine kaçtılar. 80 taneyi dışarıdan topladık getirdik. Feto seni de getireceğiz, seni de getireceğiz. Er veya geç getireceğiz. Corç seni bir yere kadar saklar. Bir yerden sonra 'Bıktım senden.' der o da seni bırakır. Ondan sonra geleceksin. Çünkü sen bu ümmeti parçaladın, bu milleti parçaladın. Bu milleti parçalayana, bu kadar şehitlerimizin kanını biz yerde bırakmayacağız, hesabını soracağız."

"Sen olsa olsa Esed'e adamlarını göndermekten anlarsın"

Merkez Bankasının döviz rezervinin 2002'de 27,5 milyar dolar olduğunu, .şimdi ise bu rakamın 120 milyar dolara çıktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bak nereden nereye... Büyüyen bir Türkiye var. İhracat 36 milyar dolardı, şimdi 160 milyar dolar. Büyüyen bir Türkiye var. Şimdi bizim artık silahsız, insansız hava araçlarımız var, yer tespiti yapıyor, bir de silahlı insansız hava araçlarımız var. O da vuruyor. Bay Kemal, bunları tanıdın mı, bunları gördün mü? İş bilenin, kılıç kuşananındır. Şu anda bize ne dedi? 'Afrin merkezine girmeyin.' Ya sen kimsin? Nereye gireceğimizi, nerede bombaları patlatacağımızı sana mı soracağız? Sen olsa olsa Esed'e adamlarını göndermekten anlarsın. Sen adamlarını oraya gönder. Suriye'deki teröristlere Mehmetçiğimiz gitti. Kiminle? Özgür Suriye ordusuyla gitti. 

Geçen gün Özgür Suriye Ordusunun komuta takımı bana geldi. Kiminle geldi? Bizim takımla geldi. Çok enteresan. Komutanlardan bir tanesi, vücudunda öyle mermiler almış. Dediler ki 'Bu büyük kahraman.' 'Ne oldu?' dedim, 'Midesi yok.' Dedim 'Aç bakayım.' Açtı tişörtünü, gerçekten ön taraf ameliyat vesilesiyle tabii dikişler, dikişler meğerse kalçadan yediği, omuzdan yediği kurşunlar... Ameliyatı bizim tarafta olmuş fakat iyileştikten sonra tekrar cepheye gitmiş. Kiminle beraber? Bizim Mehmetçiğimizle beraber yapmış bu mücadeleyi. Bay Kemal Özgür Suriye Ordusu için ne diyordu? 'Bunlar terörist' diyordu değil mi? Onun teröristleri kendisiyle adalet yürüyüşünde beraberdi. Omuz omuzaydılar biliyorsunuz. Ama Özgür Suriye Ordusu bizim Mehmet'imiz ile beraber niçin mücadele verdi? Oradaki mazlumlar için, mağdurlar için verdi. Biz buyuz ve bundan sonra da böyle yürüyeceğiz."