Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, görüşmelerin ardından bakanlıkta ortak basın toplantısı düzenledi.

Stoltenberg, görüşmede terörle mücadele konularının ve Suriye'deki durumun da ele alındığını belirterek Bakan Çavuşoğlu'nun kendisini Zeytin Dalı Harekatı hakkında bilgilendirdiğini söyledi.

Stoltenberg, "Türkiye'nin bu konuda şeffaflıkla hareket etmesini memnuniyetle karşılıyorum." dedi.

"NATO'nun buradaki varlığı, Türkiye'yi desteklemek içindir"

Türkiye'nin çok değerli ve önemli bir NATO müttefiki olduğu vurgulayan Stoltenberg, "Başka hiçbir müttefik Türkiye kadar terör saldırılarından çekmemiştir. NATO'nun buradaki varlığı, Türkiye'yi desteklemek ve yardım etmek içindir." ifadesini kullandı.

Stoltenberg, NATO'nun farklı askeri yeteneklerle Türkiye'de mevcudiyetinin bulunduğunu belirterek "Burada daha fazla deniz ve hava mevcudiyetimiz var, daha fazla tatbikat yapıyoruz. Erken uyarı ve gözlem uçaklarımız, hava savunma sistemlerimiz var. Suriye sınırında İspanyol ve İtalyan bataryaları bulunuyor."

Konya'da konuşlu erken uyarı ve gözlem uçakları AWACS'ların DEAŞ ile mücadele koalisyonuna destek verdiğini vurgulayan Stoltenberg, NATO'nun Türkiye'nin askeri altyapısına da finansal destek sağladığını kaydetti. 

Stoltenberg, Türkiye'ye sadece DEAŞ ile mücadelede değil, tüm terörle mücadele çalışmalarında ve Afganistan'da verdiği destek için de teşekkür etti. 

NATO'dan kimyasal kullanımına güçlü kınama

Çavuşoğlu ile görüşmesinde Suriye'nin Duma ilçesine yapılan kimyasal silah saldırısını da ele aldıklarını söyleyen Stoltenberg, "NATO, müttefikleri ABD, Fransa ve İngiltere tarafından bilgilendirildi. Suriye rejiminin kimyasal silah yeteneklerinin azaltılması ve bu tür saldırıların önlenmesi amaçlanıyor. Burada NATO, uluslararası barış ve güvenliğe tehdit olan kimyasal silahların Suriye rejimi tarafından sürekli olarak kullanılmasını güçlü bir şekilde kınıyor." ifadesini kullandı.

NATO Genel Sekreteri, kimyasal silah kullanımında payı olanların hesap vermesi ve bunların kullanılmasının engellenmesi gerektiğini vurguladı.

Stoltenberg, NATO'nun, Birleşmiş Milletlerin Suriye'deki çatışmaya barışçıl yollarla çözüm bulma çalışmalarına destek verdiğini kaydetti.

ABD, İngiltere ve Fransa'nın Esed rejimine yönelik operasyonuna tüm NATO müttefiklerinin destek verdiğini vurgulayan Stoltenberg, Türkiye'ye de müttefiklerin ortak konsensüsüne verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

"Türkiye ittifakta kritik rol oynuyor"

Ankara'ya sıklıkla yaptığı ziyaretlerin, Türkiye'nin NATO'da oynadığı rolün göstergesi olduğunu vurgulayan Stoltenberg, Türkiye'nin ittifakta kilit rol oynadığını söyledi. 

Türkiye'nin, NATO harekatlarına ve DEAŞ ile mücadeleye büyük katkı verdiğini belirten Stoltenberg, NATO'nun Konya'da konuşlu erken uyarı ve gözlem uçaklarının (AWACS) DEAŞ ile mücadele uluslararası koalisyonuna destek verdiğini, ayrıca Türkiye'nin Afganistan ve Kosova'da birçok alanda, Irak'taki eğitim faaliyetlerinde önemli görev üstlendiğini vurguladı.

Stoltenberg, Türkiye'nin 3,5 milyonu aşkın sığınmacıya cömertçe ev sahipliği yaptığını anımsatarak, "Yalnız değilsiniz. NATO sizinle dayanışma içindedir, yanınızdadır." ifadesini kullandı

NATO'nun "birimiz hepimiz, hepimiz birimiz" prensibiyle hareket ettiğine işaret eden Stoltenberg, "Suriye'den gelen tehditlere karşı sınırlarını korumasına yardım etmek için Türkiye'yi, 2013'ten bu yana AWACS'lar, deniz devriyeleri ve tatbikatlar, füze savunma sisteminin konuşlandırılması gibi güvence tedbirleriyle destekliyoruz." diye konuştu. 

Stoltenberg, Türkiye'nin talebiyle NATO'nun batarya konuşlandırmasını genişlettiğini kaydederek, "Türkiye NATO için, NATO Türkiye için önemlidir. İttifakın 29 gücünün kuvveti de yan yana durarak birbirini korumalarından gelmektedir." ifadelerini kullandı.

Temmuz ayında Brüksel'de düzenlenecek NATO Zirvesi'nin hazırlık çalışmalarını da değerlendirdiklerini söyleyen Stoltenberg, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Zirvede, Irak'ta NATO'nun bir eğitim misyonu başlatması yönündeki planları ele alacağız. Yerel güçlere, kendi ülkelerini istikrara kavuşturmaları ve DEAŞ gibi uluslararası terör tehditlerinin tekrar ortaya çıkmalarını önlemeleri için destek vereceğiz. Türkiye'nin de bu misyona destek vereceğini ve gelecekte katkıda bulunacağını düşünüyorum." 

"Kimyasal silah kullanımına sessiz kalamayız"

Duma'daki kimyasal saldırının ardından Suriye rejimine karşı ABD, İngiltere ve Fransa'nın düzenlediği operasyonu değerlendiren Stoltenberg, kimyasal silahlarının yüzyıl önce barbarca kullanımının etkilerinin ardından yasaklandığını hatırlattı. 

Stoltenberg, "Tüm uluslararası toplumun bu yasağı desteklemesi gerekir. Kimyasal silahlar kullanılırken sessiz kalamayız. Tepki vermek zorundayız, sorumluların hesap vermesini sağlamak zorundayız." dedi.

Bu üç ülkenin Duma'daki saldırıya ilişkin bağımsız soruşturma yapılması taleplerinin Rusya tarafından sürekli engellendiğini vurgulayan Stoltenberg, daha önceki soruşturmalarda saldırıların Esed rejimi tarafından düzenlendiğinin kanıtlandığını hatırlattı.

Bu kez bu soruşturmanın yapılamadığını, NATO müttefiklerinin operasyon dışında başka bir alternatifinin kalmadığını dile getiren Stoltenberg, bu operasyonun caydırıcılık mesajı verdiğini söyledi.

NATO Genel Sekreteri, şunları kaydetti:

"Duma'da kullanılan kimyasal silahlar, Esed rejiminin destekçileri olan Rusya ve İran ile hareket ettiği alanda gerçekleşti. NATO müttefikleriyle paylaşılan istihbaratın yanı sıra açık kaynaklardan, basındaki haberlerden Duma’da kimyasal silahların kullanıldığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü de kimyasal silah kullanımıyla tutarlı semptomlar sergileyen siviller olduğunu bildiriyor."