İtilaf Devletleri'nin hedefi İstanbul'du. Ancak imparatorluğun başkentine ulaşmak için önce Çanakkale Boğazı'nı aşmaları gerekiyordu.
3 Kasım 1914'te ilk bombardıman Seddülbahir'de başladı.
İtilaf güçleri, 19 Şubat 1915'te, boğazın giriş kısmındaki tabyaları etkisiz hale getirmek için harekete geçti. Ancak istediği sonucu alamadı, 25 Şubat'ta tekrar saldırdı. Bu kez boğaza doğru ilerlemeyi başardı.
Takvimler 18 Mart'ı gösterdiğinde çatışmaların şiddeti arttı. İtilaf güçleri büyük bir donanmayla Çanakkale Boğazı'ndan girdi. Tam da kazandıklarını düşündükleri anda hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar.
Fransız gemilerinin püskürtülmesinin ardından İngiliz zırhlıları devreye girdi. Bu kez de aralarında Çanakkale ruhunun sembolü Seyit Onbaşı'nın da olduğu Türk topçuları, düşmana cehennemi yaşattı.
Çok geçmeden, İngilizlerin gemisi de aynı sonu yaşadı. Böylece Mehmetçik ilk destanını yazdı, Çanakkale Deniz Zaferi ilan edildi.
İtilaf devletleri, 1 ay sonra Çanakkale'yi karadan geçmeyi denedi. Tarih sahnesine, bu kez Mustafa Kemal çıktı. Gelibolu'da bir destan daha yazıldı. Çanakkale, "Vatan kalbinin attığı yer" olarak tarihe kazındı.