Almanya İçişleri Bakanı Seehofer, Bild gazetesine verdiği ropörtajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. İslam’ın Alman kültürüne uygun olmadığını, Almanya’da Hristiyanlığın hakim olduğunu söyledi.

Alman gazetesi Bild'de yer alan habere göre, Geçtiğimiz hafta Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında uzlaşma gerçekleşti ve koalisyon hükümeti kurulmuştu. Eylül 2017’den beri kurulamayan hükümet, Almanya tarihindeki en uzun hükümet kurma dönemi olarak istatistiklere girdi.

“İslam’ın Almanya’ya ait olduğu” ifadesi ise ilk defa 2010 yılında eski federal Cumhurbaşkanı Christian Wulff tarafından söylenmişti. Bu ifade daha sonra çok tartışma konusu olmuş, 2015 yılında da Şansölye Angela Merkel tarafından benzeri bir açıklama yapılmıştı. Yeni İçişleri Bakanı Horst Seehofer Bild gazetesine verdiği ropörtajda ise “ İslam’ın Almanya’ya ait olmadığını” savundu.

Seehofer, “ Almanya Hristiyan değerlerden oluşuyor. Tabi ki Almanya’da yaşayan Müslümanlar Almanya’ya aittir. Ama bu elbette biz kendi gelenek ve görgü kurallarımızdan vazgeçeceğiz anlamına gelmez. Müslümanlar bizim yanımızda değil, bizimle yaşamak zorundalar.” dedi.

Göçmenlerin kabinede yer alması iyi olmaz mıydı sorusuna ise “Sağlık Bakanı olmak için doktor olmak mı gerekir? Politikacılar toplumu refaha kavuşturacak şeyler yapmalı. Bunun için de insanın fikri ve yeteneği olması gerekir. Sadece göçmen kökenli olması onun iyi bir politikacı olacağı anlamına gelmez.” dedi.

Göç ve İslam karşıtı söylemleriyle dikkat çeken sağ-popülist Almanya için Alternatif (AFD) partisi, Federal Meclis’e üçüncü parti olarak girmişti. Yüzde 12,8 oranında oy alarak Federal Meclis’in üçüncü büyük partisi olan AfD, özellikle Angela Merkel’in göçmenlere yönelik yürüttüğü “ Hoşgeldiniz” politikasının karşısında duruyor.