Suudi Arabistan'da aralarında yargı, ordu ve emniyet mensuplarının da yer aldığı çoğu kamu çalışanı 298 kişi yeni bir "yolsuzlukla mücadele operasyonu" kapsamında gözaltına alındı.

Suudi Arabistan Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu'nun (Nazaha) sosyal medyadaki resmi hesabından yapılan yazılı açıklamada, 219'u kamu çalışanı 298 kişinin farklı soruşturmalar çerçevesinde "yolsuzluk, kamu malını zimmete geçirme ve görevi kötüye kullanma" gibi suçlamalarla gözaltına alındığı duyuruldu.

Gözaltına alınanlar arasında Savunma Bakanlığından 8, İçişleri Bakanlığından 29 ve Sağlık Bakanlığından 21 kişi ile 2 de hakimin olduğu aktarıldı.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapan bu kişilere "ihaleye fesat karıştırma ve haksız kazanç elde etme", iki hakime ise "rüşvet" suçlaması yöneltildiği belirtilen açıklamada; İçişleri Bakanlığından gözaltına alınanlar arasında bir tümgeneral ve bir tuğgeneralin yanı sıra bazı albayların da yer aldığı kaydedildi.

Soruşturma dosyalarına göre kamunun 101 milyon dolar zarara uğratıldığı belirtilirken, gözaltına alınanların isimlerine ilişkin ise bilgi verilmedi.

Suudi Arabistan'da "yolsuzlukla mücadele" dalgası

Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu'nun (Nazaha) adı ilk defa Haziran 2017'de kuruluşu sırasında duyulmuştu. Ülkenin hızla yükselen Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da komisyona başkanlık ettiği belirtilmişti.

Komisyonun kamuoyuna açıklanmasıyla eş zamanlı şekilde yeni bir yolsuzlukla mücadele kampanyası başlatıldığı duyurulmuştu. Kraliyet ailesi üyesi çok sayıda prens ve ülkenin en büyük iş adamlarının başkent Riyad'da lüks bir otelde gözaltına alındığı haberleri gelmişti.

Citigroup ve Twitter gibi dünyaca ünlü şirketlerin ortaklarından ünlü iş adamı Velid bin Talal'in de aralarında yer aldığı kişilere, servetlerinin büyük bir kısmını teslim etmeleri karşılığında serbest kalabilecekleri teklif edildiği ortaya çıkmıştı.

Suudi Arabistan'ın "beş yıldızlı" yolsuzlukla mücadele operasyonunu bazı kesimlerce "olumlu" karşılanırken, uluslararası gözlemciler ise olayı "Muhammed bin Selman'ın yolsuzlukla mücadele görüntüsü altında Suudi oligarkları dize getirme ve tasfiye çabası" olarak değerlendirmişti.

Veliaht Prens Bin Selman'ın hanedana tasfiye hamlesi

Suudi Arabistan'dan geçen haftalarda da önde gelen bazı prenslerin tutuklandığına ilişkin haberler gelmişti. Bazı kaynaklar, Kral Selman'ın kardeşi Ahmed bin Abdulaziz'in (Prens Ahmed) tutuklanmasının ardından Kraliyet ailesinden en az 20 kişinin daha Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a ''darbe girişiminde'' bulunduğu suçlamasıyla tutuklandığını iddia etmişti.

Hanedan içinden tutuklanan diğer bir prens olan Muhammed bin Nayif ise ülkenin İçişleri Bakanlığında çalıştığı dönemlerde terörle mücadele faaliyetleriyle öne çıkmıştı.

Washington ile Riyad arasındaki ilişkilerin zorlu bir testten geçtiği "11 Eylül sonrası dönemde" Suudi Arabistan'da İçişleri Bakanlığında terör ve aşırılıkla mücadele programlarını yürüten Muhammed bin Nayif, Washington'da "terörle mücadele prensi" olarak ün salmış ve bu alanda ABD tarafından devlet madalyasına layık görülmüştü.

Prens Muhammed bin Nayif, Kral Selman bin Abdulaziz'in tahta geçmesinin ardından Nisan 2015'te Veliaht Prens makamına getirilmiş, Muhammed bin Selman da "İkinci Veliaht" olarak atanmıştı.

Muhammed bin Nayif, Haziran 2017'de "sürpriz" biçimde tahttan çekilerek Veliaht Prenslik görevine Muhammed bin Selman getirilmişti. Ancak Muhammed bin Nayif'in ev hapsinde tehdit edilerek tahttan çekilmeye zorlandığına ilişkin güçlü iddialar da kamuoyuna yansımıştı.