Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk, uzaktan eğitim çalışmaları ve yeni eğitim öğretim yılı hazırlıklarıyla ilgili basın toplantısında konuştu.

İşte Bakan Selçuk'un açıklamaları:

Hazırlıklarımız konusunda aylardır çalışıyoruz, hep belirttiğimiz gibi hangi senaryo olursa olsun bu tedbirleri almak gerekiyor diye.

Şimdi bir burukluk var elbette ama bildiğiniz gibi bu bütün dünyada ortaya çıkan bir durum.

Ve Türkiye'nin de bu bağlamda her gün belli başlı ülkeleri izleyerek tedbirler noktasında gereğini yaptığını sizlerle paylaşıyoruz.

Ben bugün bir sunumla başlayacağım; arkasından sizlerin soruları konusunda da ayrıntıya girme imkanımız da olacak.

UZAKTAN EĞİTİM NASIL OLACAK?

Bu önemli bir soru. Bizim bu soruya verdiğimiz cevap aslında çok net. Şu anda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sağlık koşulları nedeniyle uzaktan eğitimin ayrı bir yere sahip olduğunu görüyoruz. Mart'tan beri bazı aşamaları paylaşıyoruz sizlerle.

Başlangıçta, biliyorsunuz televizyon kanalları açtık. Bu kanalların içeriğini okul kademelerine göre doldurduk Hep şunu söyledik, dünyada bunu yapabilen çok az sayıda ülke var. Artık niteliğinde de çok iddialı hale geldik.

3 bin 358 ders çekimi yaptık. Bir dersin toplam yapılma süreci yaklaşık 5 gün sürüyor. Üst üste koyduğunuzda kaç yıl olacağını siz düşünün lütfen.

Hala da bu süreç derinleşerek, uzmanlığı artırarak sürüyor. Peki sadece televizyonla yetindik mi? Hayır. Canlı platformlar kurduk, yapay zeka temelli bir eğitim içeriği olması bakımından dünyada yine birkaç ülkede olan bir içerik. Öğrencinin seviyesini ölçen, durumuna göre bölüm tavsiyesinde bulunan, öğrencinin hızına göre; bu hızla gidersen bölümlerini değiştirdim, azalttım, çoğalttım diyebilen bir zeka. Ya da bir öğrencinin bilemediği sorunun hangi konu eksikliğinden kaynaklandığını otomatik olarak bilip, ekrana hazır olarak getiren bir sistem.

Ve bir milyon öğrencim varsa, bir milyon ayrı deneme sınavı yapabilen bir sistem. Bu konu bizim açımızdan kritik.

Öğretmenlerimiz için de çok önemli bir dönem. Ben uzun yıllardır eğitim içindeyiz. Hiçbir dönem bu yılki kadar hizmet içi eğitim gördüğünü görmedim.

Öğretmenlerimiz sürekli olarak bir eğitimin içerisindeler; özellikle dijital becerilerin geliştirilmesi konusunda.

Başka ne yaptık? Canlı sınıflar yaptık. Dünyada canlı sınıf yapabilen ülke sayısı 3-4'ü geçmiyor. Burada eksiklerimiz, hatalarımız vardı. Bunu nereden biliyoruz? Bir araştırma yaptık, uzaktan eğitimin süreciyle ilgili araştırma yaptık.

Öğretmen ve öğrenciler sınıfta olduğu gibi senkron eğitim imkanına buradan sahipler.

Uzaktan eğitimi biz anlık olarak olarak ölçüyoruz. Şu anda hangi sınıf düzeyinde, kaç canlı sınıfta hangi hareket var, kaç öğretmenimiz aktif, orta öğretimdeki öğretmenlerin aktivitesi nedir, hangi şehirdedir, hangi kasabadadır, bütün bunları anlık olarak izliyoruz.

Biz ilk kez, yaz tatilini de eğitim fırsatı olarak değerlendirdik. TV kanallarımız hiç durmaksızın yaz programları, yaz okulları açtı. Yaz tatili süresince de tasarım beceri atölyeleri kurduk. Çocukların her türlü konuda bu dijital becerilerle, dramayla ilgili olabilir. Her konuda atölye imkanına kavuşuyor olması, kişisel olarak katılma fırsatının olması önemli.

İNTERNET KOTALARI İKİ KATINA ÇIKARILIYOR

Uzaktan eğitimi anlık olarak ölçüyoruz. Şu anda hangi sınıf düzeyinde, kaç canlı sınıfta hangi hareket var, kaç öğretmenimiz aktif, orta öğretimdeki öğretmenlerin aktivitesi nedir, hangi şehirdedir, hangi kasabadadır, bütün bunları anlık olarak izliyoruz. Her an ölçüyoruz. Bu değişimlere bakma imkanımız oluyor. Tıklanma sayısı ve sürdürülebilir şekilde bunun gerçekleşmesinin önemli olduğunu söyleyebilirim. İndirme sayıları, hangi cihazlardan indirme olmuş, bu kadar ayrıntıya kadar bilip takip edebiliyoruz. İnternet paketi olmayan çocuklarımıza destek olmak, operatörlerden haber geldi. Çocuklarımızın internet kotaları iki katına çıkarılıyor. Fırsat adaletine yönelik başka çalışmalarımız da var.

Yaz tatilini de eğitim alanında değerlendirdik. Yabancı dille ilgili yaza özel bir program yaptık. Okuyorum Yazıyorum diye bir kuşak program oluşturduk. Birinci sınıfa gidenlerin eksiğini gidermek için bir gayretimiz oldu.

ÖĞRETMENLER İÇİN DE EĞİTİM PAKETLERİ HAZIRLANDI

Öğretmenler için de paketler hazırladık. Öğretmen hangi konuda ihtiyaç hissedebilir bunun araştırmasını yaptık. Velilere 'Bizden kuşak' diye bir kuşak yaptık. Onlarca konuda Türkiye'nin birikimi yüksek insanlarının gönüllü katkılarıyla nerede neye ihtiyaç duysak kurumlar kuruluşlar katkı sağladı. Meslek tanıtımları yaptık. Okuma kitapları çıkarttık. Okuma yazma ile ilgili kitaplar, mobil uygulamalar çıkarttık. Tüm bunlara baktığımda; bunlar yeter mi hayır. 38 ilden 190 bin civarında öğretmenle canlı platformda görüşme imkanı buldum. Bir MEB Bakanının, öğretmenleriyle yüz yüze görüşüp 'nasılsınız iyi misiniz' demesini bile çok önemsiyorum. Hepinize müteşekkiriz mesajını vermek benim için çok önemli.

Öğrencilerle de görüşme yaptık. Velilerle toplandık, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların velilerini davet ettik. 496 bin öğretmenimize eğitim verdik. Öğretmenlerimiz ihtiyaç hasıl olduğu için talepkar oldular. Dijital beceri eğitimine binlerce talep geliyor. Artık kişiye özel eğitim verebiliyoruz. Dünyadaki büyük kuruluşların gönüllü desteği oldu. Yüz binlerce öğretmenimizin dijital beceri eğitimi alması, sertifika almalarını sağlıyoruz. 5 binden fazla lise öğrencimiz uluslar arası geçerliliği olan sertifikalar aldılar.

Kamuda ilk kez robotların kullanıldığı bir sistem kurduk. Herkesin sorusunu anlık yanıtlayabilen robotlar. Sürekli öğreniyorlar ve daha geniş cevaplar veriyorlar."