Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, fiyat istikrarı olmaksızın, sürdürülebilir bir büyüme ve refah artışından bahsedilemeyeceğini vurguladı.

Gaziantep İş Dünyası ile Buluşma programında konuşan Bakan Elvan, şunları kaydetti;

Hizmetler sektörü hala zayıf bir performans gösteriyor, tabi bu zayıf performans da istihdamdaki toparlanmayı etkiliyor. Ekonomik aktivite her ne kadar canlı da olsa, salgın döneminin getirdiği bir takım yapısal sorunlar da var. Bunlardan birisi, küresel enflasyon baskısı. Uygulanan olağanüstü parasal genişleme politikaları, kuraklık, salgınla artan stoklama eğilimi ve tedarik zincirindeki aksamaların da etkisiyle, tüm dünyada emtia fiyatları yükselmeye başladı.

Yıl başından bu yana, petrol fiyatları yüzde 75, endüstriyel metaller yüzde 51 ve tarımsal emtialardaki fiyat artışları yüzde 44 olarak gerçekleşti. Bu durum özellikle para politikaları üzerinde bir baskı unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Amerika Merkez Bankası tarafından sözlü iletişimde sarf edilen tek bir kelime bile küresel finans piyasasında ani bir dalgalanmaya sebep olabiliyor. Küresel enflasyonun yanı sıra, artan bütçe açıkları ve borçluluk oranları da pek çok ülkenin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor.

"Orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacağız"

Bu sene için milli gelire oranla yüzde 3,5'lik bir bütçe açığı hedefi ortaya koyduk. Disiplinli politikalar sonucunda oluşturacağımız bu mali alanı, vatandaşlarımız için kullanmaktan asla çekinmeyeceğiz. Tabi bunu yaparken de orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacağız. Kısaca özetlemeye çalıştığım gibi, büyüme, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi tarafı olumlu sinyaller veriyor. Peki sorun nerede? Sorun, enflasyonda ve döviz kurunun oynaklığında.

"Fiyat istikrarı olmaksızın, sürdürülebilir bir büyüme ve refah artışından bahsedemeyiz"

Bu ülkenin ihtiyacı düşük enflasyon ve kur istikrarı. Fiyat istikrarı olmaksızın, sürdürülebilir bir büyüme ve refah artışından bahsedemeyiz. Refah için büyüme, büyüme için yatırım, yatırım için de daha az belirsizlik, dolayısıyla da fiyat istikrarı şart. Merkez Bankası, fiyat istikrarına odaklı kararlı duruş sergilemeli. Disiplinli ve öngörülebilir politikalar enflasyonla mücadelede başarı getirecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Enflasyonla mücadeleyi elbette sadece para politikası perspektifinden de görmüyoruz. Maliye politikalarımız ve yapısal önlemler de fiyat istikrarını destekler niteliktedir. Hatta gerekmesi durumunda, makro-ihtiyati tedbirleri almaktan da çekinmeyeceğiz. Bizim amacımız, toplumdaki her ferdin refahını artırmak. Bu amaç için, kaliteli bir büyüme patikasına ve daha adaletli gelir dağılımına ihtiyacımız var. İşte tüm bu hedeflere ulaşabilmek için, yüksek enflasyondan kurtulmamız şart. Biz üzerimize düşen tüm görevleri sizlerin de desteği ile yerine getirmekte kararlıyız.

"Şirketlerin sermaye yapısını güçlendirici ve öz kaynakla finansmanı teşvik edici düzenlemeler yapacağız"

Vergi Usul Kanunumuzda önemli değişiklikler yapacağız. Bunların başında iktisadi kıymetlerin değerlemesine ilişkin düzenlemeler yer alıyor. Değerleme hükümlerini, ekonomide ve uluslararası alanda yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak güncelleyeceğiz. Şirketlerin sermaye yapısını güçlendirici ve öz kaynakla finansmanı teşvik edici düzenlemeler yapacağız. Örneğin nakit sermaye artırımında yüzde 50 olarak uyguladığımız kurumlar vergisi indirimini, artırılan sermayenin yurt dışından getirilmesi durumunda yüzde 75 olarak uygulanmasına imkan veren bir düzenleme yapacağız. Yeni yatırımlara yönelik teşvik programlarında, hak edilen yatırıma katkı tutarının, kurumlar vergisi haricindeki diğer vergi ödemelerinden de belli oranda indirilebilmesine imkan sağlayacağız.