Asgari ücret

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asgari ücret konusunda hep hassas oldunuz. Şimdi hükümet-işçi- işveren kesimleri son tur görüşmelere başladı. Ama bu konuda genellikle hep sizden bir son jest beklenir. Asgari ücret konusunda müjdeniz olacak mı?" sorusu üzerine "İnşallah jestimizi yaparız da burada yapmayalım daha. Şu anda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız yaptıkları çalışmaları döner dönmez bize bir getirsinler. Bakalım son geldikleri nokta nedir, onu da bir kendilerinden görelim. İnşallah, tarafları memnun edecek bir adımı atarız." değerlendirmesinde bulundu.

Bu ayın sonunda 19 bin 500 personelin sözleşme süresinin biteceği ifade edilerek, "Bu sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi durumu var mı?" sorusu yöneltilen Erdoğan, personel noktasında alımları sürekli devam ettirdiklerini söyledi.

Sağlık Bakanlığının ciddi bir personel alımına yönelik adım attığını, aynı şekilde Milli Eğitim'de yine ciddi sayılabilecek bir sayı planlandığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yalnız dedik ki 'takvimi iyi ayarlayalım.' Diğer bakanlıklarda da yine benzer şeyler var. Sözleşmeli personel olarak niye bunu değerlendiriyoruz? Sebebi şu; bir tarafta aldığımız elemanın 'Ben nasılsa artık kadroluyum, yan gel yat' mantığıyla hareket etmesi var. Ama diğer tarafta da işi sıkı tutma anlayışı var. Bunlara dayalı olarak bu tür adımları atıyoruz. Ama personel alımında bir taraftan tabi emeklilik süreci, emeklilikten doğan o boşlukları doldurma süreci de söz konusu. Buralarda bizler insanımızı değerlendirme açısından gerekli adımları atmaya devam edeceğiz." 

"100 binin üzerine de çıkabilir"

Kasım ayı konut satış rakamlarının açıklandığı, geçen yılın kasım ayına göre, yüzde 54,4 artış gözlemlendiği belirtilerek, "Özellikle sanayi yatırımlarında hızlanma bekleniyor. Yeni destekler olacak mı? Bir de ek olarak Türkiye'nin Otomobili Projesi'nde ne durumdayız? Hem proje ile hem yatırımlarla ilgili değerlendirme alabilir miyiz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"TOKİ ile 100 bin konutun adımını attık. E-devletten 128 bin, bankadan 150 bin bin civarında müracaat oldu. Bu rakamlar, bu konuda halkımızın ne kadar yüksek bir beklentisi olduğunu, TOKİ'ye ne kadar güvendiğini gösteriyor. Şimdi bunu yaptığımızda ortaya bir şey çıkacak. Konut sektörü, birçok sektörü hareketlendiriyor. En az 250 kalem. Burada bir hareketlenme meydana gelecek. Bunun yanında özel sektör noktasında inşallah müteahhit firmalarımızın da bir hareketliliği olmaya başlayacak. Yani bu bizim için önem arz ediyor ve her yıl asgari 100 bini planlıyoruz ama bu 100 binin üzerine de çıkabilir. Mesela şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız 'Biz bunu 200 bine çıkaralım' dedi. 'Önce 100 bini şöyle bir oturtalım, 100 bini süratle sahiplerine zamanında teslim edelim. Ondan sonraki süreci ayrıca değerlendirme durumuna geliriz' dedi. Türkiye'nin otomobili sorusuna gelince, (ön gösterimi) 27 Aralık Cuma günü Gebze'de düşünüyoruz. Hayırlısı bakalım."

Kanal İstanbul'la ilgili bir ranttan bahsedildiği ifade edilerek, "Sanki bu bir rant projesiymiş gibi takdim edenler var. Etrafı çevresi betona bulanacak, oradan bir rant elde edilecek. Hatta Katar Emiri'nin annesinin oradan bir arazi aldığı yönünde bir tezvirat yapılıyor Kanal İstanbul'la ilgili. Bu konuda ne diyorsunuz? Bir de Simit Sarayı konusunda Cenevre'deki açıklamalarınızdan bu konuya en başından beri kapalı olduğunuz izlenimini aldım oysa dünkü açıklamalarınız sanki gelen tepkiler üzerine vazgeçmişsiniz gibi yansıtılıyor" denilmesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Simit Sarayı konusunda gelen tepki diye bir şey ben duymadım. Tam aksine böyle bir şeyin olduğunu bana arkadaşlarım iletince hemen Ziraat Bankası Genel Müdürü arkadaşımıza konuyu sordum. Onlar, 'Böyle bir durum söz konusu oldu ama bizim böyle bir kararımız yok' dedi ve bu konuda olumlu yaklaşmadığını da söyledi, iş kapandı. Kanal İstanbul ile ilgili bir defa çok çirkin olan şey şu; Katar Emiri'nin annesinin gelip buradan yer alması vesaire. Bunu söyleyen insanlara sormak lazım, 'Devletten hangi desteği alarak böyle bir yeri almış?' Bu dedikoduları duydum. Katar Emiri'nin annesinin ülkemizden gayrimenkul satın almasına mani yasal olarak herhangi bir şey söz konusu mu? Yani bunu herhangi bir yerden George, Hans vesaire gelip almaya kalksa herhalde kimsenin sesi çıkmaz. Yani Katar Emiri'nin annesi böyle bir alım yaptığı zaman niye rahatsız oluyorlar? Kaldı ki aynı şekilde Katar Emiri'nin kendisinin zaten bizde aldığı yerler var. Yani biz, bu kapılarımızı açmışız. Allah rahmet etsin Turgut (Özal) Bey döneminde o zamanki Suud Kralı, Sevda Tepesi'nde büyük bir yer almışlardı. Zamanın belediye başkanı orada 'imar noktasında herhangi bir sıkıntı yok' demişti ve Turgut Bey de o beyana inanarak, Suud Kralına bunu söylemişti. Tabi orada da imar noktasında sıkıntı olduğu için o iş yürümedi. Ve hala o yer onlara ait. Bunlar çok tuhaf şeyler. Yani ülkemiz için hakikaten şık değil. Bunlar, ülkemizin özellikle bu tür tasarruflarını aleyhe çevirecek adımlar, lehte şeyler değil. Yani İspanya'da bugün bakıyorsunuz adamlar dünyanın değişik yerlerinden nice insanlara, iş adamlarına, devlet başkanlarına yerler satıyorlar. Aynı şekilde Amerika'sında Almanya'sında bütün bunlar var. Bizim uluslararası çapta attığımız bu tür adımlarda yasal düzenlemesi var, her şeyi var bunların. Beyler rahatsız oluyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslamofobi İle Mücadele İletişim Merkezi'nin İstanbul'da kurulması düşüncesi vardı. Bugün Türkiye ve Malezya tarafı ilgili çerçeve anlaşmaya imza koydu. Peki Pakistan bu projenin içinde olacak mı?" sorusuna "O konuda bir mani yok. Cenevre'de Pakistan Başbakanı ile konuştuk. Süreç devam ediyor." yanıtını verdi.