2011-2018 yılları arasında trafiğe kayıtlı araçlar içerisinde LPG yakıt seçeneğine sahip otomobiller ilk sıradayken, son üç yıldır LPG tercihi benzinli ve dizel araçların ardından üçüncü sırada geliyor.

Bugün yollardaki otomobillerin yüzde 36.4'ünü LPG'li araçlar oluştururken, bu seçenek ilk önceliği tasarruf olan tüketicilerin gözdesi olmaya devam ediyor. Ancak bu amaçla satın alınan ikinci el LPG'li araçların birçoğunda önemli problemlere rastlanabiliyor.

"SORUNLAR TEŞHİS EDİLMELİ"

LPG sistemine sahip bir araç satın almayı düşünen tüketicilerin detaylı dyno-performans testi ve diagnostik kontrollerini ihmal etmemesi gerektiğine dikkat çeken Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre, "Otomobilin arıza lambası yakması, zor çalışması, teklemesi, bir problem olduğuna işaret eder. Yakıt tankı, enjektörlerin kontrolü ve kapsamlı arıza tespit işlemleriyle sorunlar teşhis edilmeli.

"YANLIŞ MONTAJA DİKKAT"

Birçok LPG'li araçta, araca uygun olmayan, daha düşük beygirli motorlara uygun basit enjektörler kullanılıyor, yanlış montaj ve programlama işlemi yapılıyor." dedi.

Detaylı ekspertiz dışında tüketicilerin LPG sisteminin garantisine ve ruhsata işlenip işlenmediğine de dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Emre, "Maliyeti düşük tutmak için yapılan hatalı işlemler sebebiyle tüm sistemi değiştirmek gerekiyor. Günümüzde yeni bir LPG sistemi 10-20 bin TL ekstra masraf anlamına geliyor." uyarısında bulundu.