RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı, Erciyes Üniversitesi, TRT, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) iş birliğinde düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan programda, 4 farklı panelde, medya ve İslamofobi konusu uluslararası düzeyde katılımla ayrıntılarıyla ele alınıyor.

Açılış konuşmalarını, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in yaptığı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün ve çok sayıda yönetici, akademisyen ve gazetecinin panelist olarak yer aldığı sempozyumda Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, “İslamafobi ile Mücadelenin Kurumsallaşması” oturumunda konuştu.

"İslamofobi virüsü hangi laboratuvarlarda, nasıl üretiliyor?"

Sempozyumu düzenleyen tüm kurumlara ve kişilere teşekkürlerini ileten Ateş, "Böyle bir sempozyum ilk defa yapılıyor ve yaklaşık 2 milyar nüfusa sahip bir kitlenin hedef alınmasına karşı en azından bir sempozyumda karşı stratejiler nasıl belirlenir bunların konuşulması çok kıymetli" dedi.

Şeref Ateş 1. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu’na katıldı

Söz konusu olanın İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik deği,l söz konusu olanın o dinin mensuplarını itibarsızlaştırmak olduğunu belirten Ateş, şöyle konuştu:

“1492'de İspanya'dan sürülen Yahudilere hiçbir fırsat verilmediği için Osmanlı kapılarını açtı, Türkiye'nin çeşitli yerlerine yerleştirildiler. Çünkü insani bir değer olarak bunu Anadolu Türkleri yapmak zorundaydı. Dün yaptılar, bugün yapıyorlar, yarın da yaparlar. Yapmak da zorundalar. Çünkü İslam'ın kültüre dönüşmesi, İslam'ın hayata dönüşmesi, Anadolu coğrafyasında can felsefesi ile kendini bulmuştur. Dolayısıyla bütün yaratılmışı sevmek sadece Hristiyan, Yahudi, Mecusi’yi sevmek değil, bütün yaratılmışı sevmek ve birlik felsefesini inanmaktır ve bu Anadolu'da dinin kültürel bir boyutudur.

Dolayısıyla insanlar İslam'a giriyor ya da en azından İslam'ın şemsiyesi altında gönüllü olarak kabul ediyor. 1948'de ilk defa Batı medyasında anti-İslam söylemler, Cumhurbaşkanımızın biraz önce bahsettiği bir virüstür gerçekten. İslamofobi virüsü hangi laboratuvarlarda, nasıl üretiliyor bunları bilimsel olarak araştırmamız gerekiyor ki ona göre karşıt argüman geliştirelim. Çünkü bizim temel ilkemiz ve kırmızı çizgimiz Kur'an."

Medya yönetimi konusunda eğitimin şart olduğunu anlatan Ateş, şunları söyledi:

"Çoğu zaman söylenir, din o kadar etkilidir ki sadece dindarlara bırakılamayacak kadar önemlidir. Mücadele aslında Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında değil, Müslümanlar ve Yahudiler arasında değil, güç sahibi olanlar ve o gücü elde etmek için medyayı sahiplerine bakıldığında biraz önce büyükelçimizin ifade ettiği gibi medya sahiplikleri önemli."

Şeref Ateş 1. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu’na katıldı

113 bilimsel çalışma sunulacak

"Yunus Emre Enstitüsü, Anadolu'da yeşeren bu kültürü, yani insan sevgisini, birlik düşüncesini dünyaya taşımaya çalışıyor, tek amaç insanlarla bağ kurmak" diyen Ateş, şunları anlattı:

"Yunus aslında Kur'an'ın Türkçesidir. Biz biriz, bu hakikat aşamasına erişen insan aslında bütün insanlığın bir bütünün, bir bedenin parçaları gibi olduğunu görür. Bu felsefe propaganda amaçlı değildir. Yapmamız gereken birinci şey düşünce boyutunda bunu işlemek; kaynaklarda, medyada, kitaplarda, bilimsel araştırmalarda, insanın akşama kadar maruz kaldığı bütün düşünce eylemlerinde bunu kullanmak. İkincisi düşüncenin insan davranışına yansıması yani davranış olarak yansıması yürüyüşüne, oturuşuna, kalkışına, edebine adabına yansıması. Üçüncüsü bunun duygusal boyutuyla işte onun için sinemadır, filmdir ve böylelikle görsel hafızaya kazınması. Bütün bunlar estetik bir şekilde, etik bir şekilde biz bu değerleri yansıttığımızda en önemli bağı kurmuş oluruz. O zaman hangi saldırı, hangi iftira atılırsa atılsın yer tutmaz. Biz de Yunus Emre Enstitüsü olarak Türkiye'nin ve Yunus’un insanının özünü ve insanın varlığının sebebini bütün dünyayı anlatarak bağ kuruyoruz.”

ATO Congresium'da 25-26 Mayıs'ta ilki düzenlenen sempozyumda, "İslamofobiyle Mücadelede Medyanın Rolü", "Yalan Haber, Nefret Söylemi" ve "Kültürel Irkçılık Kıskacında İslam" gibi konular tartışılırken 113 bilimsel çalışma da katılımcılara sunulacak.