AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın açıklaması şu şekilde;

Bütün bunların sebebi yani, bu kadar dezenformasyona maruz kalınmasının sebebi üzerinde konuşmak lazım. Dezenformasyon konusu Türkiye’nin sorunu mu yoksa küresel bir sorun mu? Küresel bir sorundur geçmişte de vardı bu özellik soğuk savaş yıllarında da dezenformasyon vardı. Bugün, sanayi devrimleri sonrası dijital çağ içerisindeyiz pandemi ile birlikte dijital dönüşüm 10 yıl erkene çekildi biz girmedik adeta içine düştük kullanım patladı.

Dezenformasyon yalan ile gerçeğin birbirinden ayrıt edilememesidir. AB internet ortamına dair 2018’de bir uygulama yayınladı. AB iki tane kırmızı çizgi ortaya koydu biri terörle mücadele birisi de dezenformasyon ile mücadele. 

Kaçınılmaz olarak siber dünya içinde yaşadığımız gerçekliği çok farklı şekilde etkiliyor.  Yazılımların içine gömülen fikir diye nitelendirebileceğimiz algoritmalar ve tabii ki yapay zekanın gerçek ya da yalan bununla ilgisi yok. Yapay zeka bir şey gerçek mi değil mi yapay zekanın bunu ayırt etmesi mümkün değil. Kar ile çalışan sosyal platformların bugün bizi getirdiği nokta dijital çağ=dezenformasyon çağı. Biz bunu Türkiye özelinde konuşursak yanlış yaparız. Bütün siyasi partilerin dünyada olduğu gibi ortak mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü gerçeği kaybedersek her şeyi kaybederiz.

Ciddi bir medya okur yazarlığı ve bir şeyin dezenformasyon olup olmadığı ile ilgili farkındalık ve bilinç oluşturmak gerekiyor. Tabii bağımsız bir kurul karar verecek. RTÜK nasıl bağımsız kurulsa üzerinde anlaştığımız bir mekanizma yok MH P ile çalışmayı beraber yürüyoruz. Konuyu siyasi partilerle görüşerek dezenformasyonla mücadelede ortak bir güç birliği oluşturmamız çok önemli. Almanya sosyal medya platformları ile ilgili düzenlemesini yaptı. İtibar suçu diye yeni bir suç tanımladılar ama mücadele konusunda sosyal medya platformlarının sorumluluklarının düzenlenmesiyle platformlardaki dezenformasyonla mücadeleyi farklı ele almak gerekiyor. Bu konuda en çok ihtiyaç duyulan şey teyit mekanizması. Sistemin kendi içerisinde bir haberin doğru olup dolmadığını teyit eden bir mekanizma oluşturmak gerekiyor.

Kullanıcıları bilinçlendirmek anlamında kaynağın bakılması tarihin kontrol edilmesi destekleyici kanıtların incelenmesi… Bunların her biri kendi iç mekanizmasıyla ilgili yapılması gerekenler.  

Dezenformasyonun üreten kaynak kim sonra hangi iletişim kanalarına servis edilmiş, köşe yazarları bunu nasıl işlemişler bunların hepsi bir araya gelince dezenformasyon dediğimiz şey oluşuyor. Soğuk savaş döneminde dezenformasyon oluşmasının süreci 1 yıl olurken bugün 5 saat ile 1 gün arasına düşmüş vaziyette. Bunu yapanlar belli tweetleri kimin attığı belli.

Dezenformasyonu oluşturan ve dezenformasyonla ilgili bilgiyi veriyi içeriği üretip bunu iletişim kanallarına atan kişilerin gerçekle hakikati aramakla herhangi bir kaygıları yok. Habere maruz kalanların gerçeği aramak gibi bir ihtiyaçları var. Bilgi üzerinden Türkiye’nin ekonomisinden insanların kaygısına kadar birçok alanda dalgalanma oluşturuyorsunuz. Sisli ortamda siz amaçlarınızı gerçekleştiriyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın sağlığı ile ilgili gece geç saatte bir haber seviş ediliyor, yarınki programı ortada sağlığı ile ilgili bir sorun yok siz bunları anlatana kadar zaten toplumda kaygıyı endişeyi oluşturmak istenilen kirli bilgi ortamını oluşturuyorlar. Bu sadece Türkiye’ye has bir şey değil. Bütün dünya şunun arayışında dezenformasyonla mücadelede biz bunu engellemek için sosyal medya platformları hangi sorumlulukları almalıdır?

Bu konuda Almanya’yı esas aldık ve ceza kanununda getirdiği bazı düzenlemeleri Adalet Bakanlığımız ile çalışıyoruz.  Dünya bu konuda bir arayış içinde biz de AB hattında kalarak bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Geleneksel hukuk sisteminin insanlarının günlük hayatta işlediği suçlarla insanların dijital dünyada işlediği suçlar arasında çok ciddi bir nitelik farkı var. Fransa düzenleme yaptı bu konuyla ilgili Anayasa mahkemelerinde iptal edildi dünya bir arayış içerisinde. Sorunları çözmeye çalışıyorum.

Bu düzenlemeleri hayata geçirirken ifade özgürlüğünü engellemeye dönük değil tam tersine ifade özgürlüğünden kaynaklarının sorumlulukları düzenlemeye dönük  çalışıyoruz. X kişi sosyal medyada bir hakarette bulundu. Bu hakaretin zaten TCK 125’te karşılığı var ya da diyelim ki yalan söyledi özel hayatın dokunulmazlığı vs. Dezenformasyon bunların hepsinden bağımsız, ABD ile Almanya arasında yaşanan daha çok organize örgütlü bir amaca dönük örgütlü suçlarla ilgili yapacağımız düzenleme bizatihi dezenformasyonla ilgili.

Sosyal medya platformlarının temel sorunu şu; ABD hukukuna göre tarafsız olmaları gerekiyor ve içerik editöryel müdahale söz konusu değil ama Twitter ABD seçimlerinde Trump’ın uyarmasına rağmen dinlemediler kendi hukuklarını uyguladılar. Eğer Twitter Alman yasalarını tanıyıp Türk yasalarını tanımıyorsa burada bir egemenlik sorunu var demektir. Twitter Türkiye’nin yasalarını tanımak ve kendi hukukunu dayatmamak durumundadır. Bizde bunu sağalmak için gereken yasla düzenlemeleri yapacağız. Kendi vatandaşımızın haklarını korumak için yapıyoruz.  BVU platformların bizim egemenlik hakkımızı ve yasalarımızı tanımaları gerekiyor. Biz bütün bu süreci hukuki bir zemine taşımak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenlik hakkını sağlamak.

Kişilere dönük zaten Türk Ceza Kanunu’nda suçlar zaten belli. Burada asıl sorun, mesela yurt dışı hesaplar FETÖ’cü hesaplar. Yurt dışından Türkiye’ye yönelik provakatif paylaşımlarda bulunuyorlar.