Sivas'ta bir lokantada sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Ünal, sultan şehir Sivas'ta bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye'de bin yıldan beri bu topraklarda birlikte yaşama tecrübesiyle harmanlanmış insanların bir çatı altında toplanmasının çok kıymetli olduğunu söyledi.

Ünal, "Bizim toplumumuz birlikte yaşama toplumudur, diğer bir ifadeyle 'harmoni toplumu' diyorlar.

Tek bir doğrunun, tek bir düşüncenin, tek bir inancın dayatılmadığı, herkesin kendi inancıyla, kendi düşüncesiyle, kendi doğrusuyla, kendini tanımladığı biçimiyle kabul edildiği ve bu farklılıkların bir arada yaşadığı bir topluma sahibiz." dedi.

Bu durumun korunması gereken bir zenginlik olduğunun altını çizen Ünal, "O yüzden biz 2002'den bugüne hep bir şeyi dile getirdik.

Bu toplumda en başında Kürt meselesini ele alırken de Alevi meselesini ele alırken de yine bu toplumda dindarların yaşadığı sorunları ele alırken de geçtiğimiz 20 yılda bir şeyi öncelikledik.

Dedik ki insanı yaşat ki devlet yaşasın. Çünkü insanı yaşatmadığınız zaman insanın inancı, düşüncesi, etnik kimliği ne olursa olsun, siyasi görüşü ne olursa olsun önce insan demediğinizde birlikte yaşama tecrübesini inkıtaya uğratırsınız." diye konuştu.
 

Farklı görüşlerden, farklı kesimlerden ve farklı düşüncelerden insanlarla Sivas'ta bir araya geldiklerini dile getiren Ünal, "Türkiye'de bin yıldan beri bu topraklarda birlikte yaşama tecrübesiyle harmanlanmış, karılmış insanlar olarak bir çatının altında toplanabiliyorsak bu çok kıymetli bir şeydir."

ifadelerini kullandı.

- "Asıl mesele Türkiye söz konusu olduğunda bizim nerede durduğumuzdur"

Ünal, aynı bayrağın, aynı vatanın, aynı devletin ve aynı milletin parçası olan, devletin çıkarlarını kendi çıkarları olarak gören, her meselede Türkiye'nin yanında duran herkesle beraber olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Asıl mesele Türkiye söz konusu olduğunda bizim nerede durduğumuzdur. Mavi Vatan söz konusu olduğunda bizim nerede durduğumuzdur.

Türkiye'nin sınır güvenliği söz konusu olduğunda nerede durduğumuzdur. Türkiye'nin toprak bütünlüğü söz konusu olduğunda nerede durduğumuzdur.

Türkiye'nin uluslararası alanda verdiği mücadelede nerede durduğumuzdur. Eğer Mavi Vatan'ı saldırganlık olarak niteleyebiliyorsa bir siyasi anlayış, bu siyasi anlayışla ilgili bir sorun vardır.

Türkiye'nin Mavi Vatan'la ilgili haklarını bir anlayış saldırganlık olarak nitelendiriyorsa burada bir sorun vardır.

Türkiye'nin Suriye ile ilgili 910 kilometre sınırıyla ilgili sınır güvenliğini sağlamak, toprak bütünlüğüne dönük saldırıları sınır ötesinde göğüslemek, terörü Türkiye içinde değil, Türkiye dışında karşılamak, göğüslemek ve terörü kaynağında kurutmak için verdiğimiz mücadeleyi eğer birileri anlamıyorsa

bunu siyasetle izah etmemiz mümkün değildir. O yüzden biz şunu söylüyoruz;

Türkiye'nin yanında olan, yanında duran herkesle siyasi görüşü ne olursa olsun beraberiz, birlikteyiz."

- "Dünü unutursak tarih tekerrür eder"

Ünal, dünyanın büyük bir darboğazdan geçtiğini, küresel salgının oluşturduğu ekonomik daralmanın bütün ülkeleri çaresiz bıraktığını vurguladı.

Almanya'nın sel felaketinin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen hala vatandaşlarına su, elektrik ve telekomünikasyon gibi hizmetleri veremediğini anlatan Ünal, Türkiye'nin yangınlarda ve sel felaketinde anında vatandaşının yanında olduğunu ve evi yanan vatandaşına 15 gün sonra ev, traktörü yanan

vatandaşa 1 hafta sonra traktör verdiğini söyledi.

Mahir Ünal, 2003 yılında bir milletvekilinin TBMM'nin içerisinde bulunan askeri garnizona sakallı olarak girdiği için restorandan çıkarıldığını anımsatarak, "Bize diyorlar ki 'Siz sürekli eskiden olanları anlatıyorsunuz.' Hayır biz sürekli eskide olanları anlatmıyoruz.

Biz diyoruz ki, dünü unutan geleceği inşa edemez. Dünkü yaşananları biz hatırlamazsak istikametimizi kaybederiz. Biz dünü unutursak tarih tekerrür eder." değerlendirmesinde bulundu.

Karşılarında iktidara geldiğinde ne yapacağını söylemeyen bir aklın olduğuna dikkati çeken Ünal, "Karşımızdaki akıl iktidara geldiğinde neleri yıkacağını söylüyor.

Keşke karşımızdaki akıl iktidara geldiğinde dese ki 'AK Parti şu kadar yol yaptı, ben şu kadar yapacağım. AK Parti şu kadar şehir hastanesi yaptı, ben bu kadar yapacağım.' Keşke karşımızdaki akıl dese ki 'AK Parti savunma sanayinde Türkiye'yi dünyanın ilk üçüne soktu, ben savunma sanayinde

Türkiye'yi bir numara yapacağım.' dese.

Keşke dese ve keşke bu ülkede insanlar şunu deseler, 'Bizim seçeneğimiz var ve karşımızdaki farklı siyasi akıllar bize yeni bir Türkiye vizyonu sunuyor.' Maalesef bu önümüzde bir sorun alanı olarak duruyor.

Bunu bir siyasi mesele olarak görmediğim, memleket meselesi olarak gördüğüm için paylaşıyorum." sözlerine yer verdi.