Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. İklim değişikliği konusunda ciddi adımların atılmaya başlandığını ifade eden Bakan Murat Kurum, “İklim değişikliğinin sadece bir çevre krizi değil; ticaretten ulaşıma, sanayiden gıdaya, enerjiden eğitime kadar pek çok alanı ilgilendiren bir kalkınma meselesi olduğunu söyleyen Bakan Murat Kurum, 2021 yılı hakikaten iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini çok yoğun yaşadığımız bir yıl oldu.

Antalya ve Muğla'da yaşanan yangınlar, Doğu Karadeniz'in tamamında yaşana seller, yitirdiğimiz canlarımız bu yıl iklim değişikliği felaketinin büyük kayıpları olarak hafızamıza kazındı. Bu anlamda milletimizin her bir ferdi acilen; çevre korumayı, doğa korumayı günlük hayatının rutini haline getirmelidir. Hülasa hepimiz; iklim değişikliğiyle mücadelede, topyekün bir Türkiye seferberliğinin bilinçli ve gönüllü üyeleri olmalıyız. Evet, bizim ülke olarak; dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizinin oluşmasında tarihi hiçbir mesuliyetimiz yoktur. Buna rağmen; özellikle son 20 yıldır; insanlık için, ortak evimiz dünyamız için sorumluluk almaktan asla geri durmadık” diye konuştu.

“Türkiye olarak ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşümün başladığı yepyeni bir sürece girdik”

İklim değişikliğine karşı Türkiye'nin ciddi önlemler aldığının altını çizen Bakan Kurum, “Sorumluluk derecesine göre herkesin elini taşın altına koyması için yerelden küresele her platformda baskı kuruyoruz, son derece yapıcı ve etkin bir çevre diplomasisi yürütüyoruz. Bu yıl; iklim değişikliğiyle mücadelemizde bir milat oldu. İlk olarak, Şubat ayında bizlere yol haritası olması niyetiyle İklim Değişikliğiyle Mücadele Sonuç Bildirgesini hazırladık, çalışma alanlarımızı olabildiğince genişlettik. Paris İklim Anlaşması, oy birliğiyle TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 2053 net sıfır emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefiyle; Türkiye olarak ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşümün başladığı yepyeni bir sürece girdik. Önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek böylesi önemli değişimlere cevap verebilmek; her alanda yaşanacak radikal gelişmelere en yüksek derecede uyum sağlayabilmek için; Bakanlığımızın kurumsal kapasitesini genişletmemiz ve hareket kabiliyetini olabildiğince artırmamız gerekiyordu. Bu anlamda son derece stratejik bir adım atılarak, Bakanlığımızın ismi; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirildi” dedi.

“İklim değişikliğiyle mücadelede kullanılmak üzere 3 milyar 157 milyon avroluk bir finansmanı ülkemize kazandırdık”

Tüm sektörlerin iklim finansmanına kolayca erişebileceği bir yöntem geliştirerek emisyon azaltım hedeflerinin gerçekleştirileceğine dikkat çeken Bakan Kurum, “Dünya Bankasıyla 22 Ekim 2021 tarihinde imzaladığımız Mutabakat Zaptı ile; iklim değişikliğiyle mücadelede kullanılmak üzere 3 milyar 157 milyon avroluk bir finansmanı ülkemize kazandırdık. Bu fonla; sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye, atıktan inşaat sektörüne, temiz enerjiden mikro-mobiliteye kadar pek çok alanda iklim dostu yatırımları destekleyeceğiz. Ülkemizin; yenilenebilir enerji, yerli elektrikli araç, sıfır atık, temiz üretim, sürdürülebilir tarım, ekolojik sanayileşme noktasında sahip olduğu potansiyelini daha ileriye taşıyacağız” ifadelerine yer verdi.

“2053 Net Sıfır Emisyon hedefimize ulaşmamızda büyük katkılar sunacak olan elektrikli otomobilimiz TOGG'a ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak ‘İklim Şurası' kapsamında önemli adımları atmaya başladıklarını söyleyen Kurum, “Geçtiğimiz hafta, Şûra kapsamında başlattığımız; akademisyenlerden uzmanlara, STK'lardan kurum temsilcilerine kadar herkesin çok yoğun ilgiyle takip ettiği çevrimiçi toplantılarımız; 500'den fazla katılımcıyla birlikte, beklentilerimizin çok üstünde bir katılımla devam etmektedir. Şura kapsamında enerji, sanayi, ulaştırma, tarım, atık, yapı, ormancılık, turizm faaliyetleri başta olmak üzere tüm alanlarda sera gazı azaltımı ve uyum çalışmaları detaylı bir şekilde ele alınacak. Yine ulusal ve uluslararası yeşil finansman kaynaklarının oluşturulması, karbon fiyatlandırma araçları, sınırda karbon düzenlemesi konularında görüşmeler yapılacak. Bugün dünyamız, sera gazı emisyonunu azaltmak için elektrikli araçlara yönelmeye başladı.

Biz de Türkiye'nin bir marka değeri olacak, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimize ulaşmamızda büyük katkılar sunacak olan elektrikli otomobilimiz TOGG'a ilişkin çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda elektrikli araçlar için, TOGG için şarj ünitelerimizi hazırlıyor, TOGG'un altyapısı için ülkemizin dört bir yanında çalışmalar yürütüyoruz. İklim Şûrası sonrası çıkacak sonuç bildirgesi, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde politika, mevzuat ve eylemlere dair öngörülerin yer alacağı stratejik bir belge olacaktır. Şûra'dan çıkacak sonuç ve öneriler; bu yılın ilk 6 ayı içerisinde Gazi Meclisimizden geçmesini beklediğimiz İklim Kanunu için de önemli bir teknik altyapı oluşturacaktır” diye konuştu.

“Türkiye, yeşil kalkınma devriminde mutlaka üstün bir başarı hikayesi yazacaktır”

Türkiye'nin yeşil dönüşümü izleyen değil, bölgesine etki eden, yöneten, liderlik eden bir ülke olacağını söyleyen Kurum, “Şunu kararlılıkla ifade etmek isterim ki; Türkiye, yeşil kalkınma devriminde mutlaka üstün bir başarı hikâyesi yazacaktır. Bu başarı hikâyesinin en önemli aktörü hiç şüphesiz, 84 milyon vatandaşımız olacaktır. 11 bakanlığımız, kamu kurumlarımız, özel sektörümüz ve STK'larımızın temsilcilerinden oluşan 22 üyemizden oluşan Koordinasyon Kurulumuzun bugünkü toplantısında; Dünya Bankası'yla imzaladığımız Mutabakat Zaptının uygulanması için proje havuzu oluşturulması, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında attığımız adımları değerlendireceğiz. Ayrıca bu yıl Kasım ayında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin 27. Taraflar Toplantısında sunmak üzere; Ulusal Katkı Beyanımızın güncellenmesi hususunu da ele alacağız” açıklamasında bulundu.