Bakan Karaismailoğlu, Kumluca-Abdipaşa devlet kara yolu üzerinde bulunan ve ağustosta meydana gelen selde yıkılan Kumluca-2 Köprüsü'nün yerine yeniden yapılan köprünün açılışına katıldı.

Karaismailoğlu, burada yaptığı konuşmada, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bu yaz afetlerle mücadele edildiğini söyledi.

Küresel ısınmanın sonucu olarak güney ve batı bölgelerde orman yangıları, Batı Karadeniz Bölgesi'nde son yılların en büyük sel felaketinin yaşandığını belirten Karaismailoğlu, taşkınların Sinop, Kastamonu ve Bartın'da büyük tahribata neden olduğunu ifade etti.

Karaismailoğlu, bölge genelinde yollarda hasar oluştuğunu, köprülerin yıkıldığını anımsatarak, "Devlet ve millet omuz omuza vererek 11 Ağustos'tan bugüne kadar yaraların sarılması ve hayatın en kısa sürede normale dönebilmesi için adeta zamana karşı yarıştık. Tüm birimlerimizle selde zarar gören vatandaşlarımıza yardım için seferber olduk. Bu seferberliği, ilgili tüm bakanlıklarımızla başarılı bir koordinasyonla gerçekleştirdik. Yalnızca teknik konulardaki sorunları çözmedik, ateş düşen tüm hanelerimizin, canı yanan bütün vatandaşlarımızın bir an olsun yanlarından ayrılmadık." diye konuştu.

İhtiyaç duyulan her türlü personel, araç-gereç ve teçhizatı çok kısa sürede afet bölgelerine ulaştırdıklarını, afet sırası ve sonrasında kurumsal ve profesyonel yaklaşım ve çözümlerle süreçlere ivedi müdahale ettiklerini, afetin ilk gününden itibaren Sinop ve Kastamonu'da olduğu gibi Bartın'da da afetten etkilenen yollara ekipleri sevk ettiklerini anlatan Karaismailoğlu, hasar gören kesimleri hızla geçici olarak trafiğe açarak bölgenin her türlü ihtiyacının kara yolu ulaşımıyla da hızlıca gerçekleştirilmesini sağladıklarını dile getirdi.

Karaismailoğlu, yıkılan 33 metre uzunluğundaki Kumluca-2 Köprüsü'nün bulunduğu noktada ırmak debisinin düşmesinden sonra 12 saatlik çalışmayla 110 metrelik servis yolu inşa ettiklerini, hemen ardından da 40 metre uzunluğunda panel köprü kurarak 24 Ağustos'ta yolu hizmete sunduklarını belirterek, o dönemde en kısa sürede kalıcı yolları ve köprüleri inşa edeceklerinin de sözünü verdiklerini söyledi.

"Kumluca-2 Köprüsü'nü çok daha iyi standartlarda inşa ettik"

Selde tahrip olan eski köprünün yerine bölgede ulaşımı sağlayacak yeni Kumluca-2 Köprüsü'nü çok daha iyi standartlarda inşa ettiklerini dile getiren Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

"Eski köprü 33 metreyken yeni köprümüzü 3 açıklıklı, 67 metre uzunluğunda, 13 metre genişliğinde projelendirdik. Önceki köprüye göre uzunluğunu 2 kat artırdık, yüksekliğini 7 metreye çıkardık. Böylece bir daha aşırı yağış etkisiyle oluşabilecek olumsuz durumların önüne geçtik. Proje kapsamında ayrıca 316 metre uzunluğunda bağlantı yolu da inşa ettik ve tüm bunları 69 gün gibi kısa bir sürede tamamladık. Kumluca-2 Köprüsü ile il genelinde ulaşımı sağlayan yollar arasındaki Kozcağız-Kumluca-Abdipaşa yolunda kesintiye uğrayan ve geçici köprülerle tesis edilen ulaşımın kesintisiz akışı sağladık."

Bakan Karaismailoğlu, 10 Aralık'ta Bartın-Safranbolu yolu üzerindeki yeni Kavlakdibi Köprüsü'nü hizmete açacaklarını, bunun yanında Bartın-Safranbolu-Karabük-Kastamonu Ayrımı Yolu'ndaki Kirazlı-1, Kirazlı-2 köprüleri ile Kozcağız-Kumluca-Abdipaşa yolundaki Kumluca-1 proje çalışmalarına da devam ettiklerini, en kısa zamanda onları da tamamlayıp hizmete sunacaklarını söyledi.

Selin ardından bölgede başlattıkları seferberlik ruhunun hız kesmeden devam ettiğini, 3 gün önce, Sinop'ta Ayancık Terminal Köprüsü'nü hizmete açtıklarını, Türkeli-Çatalzeytin arası bağlantıyı sağlayan Çatalzeytin Köprüsü'nün yerine yenisini de 52 gün gibi rekor zamanda tamamlayarak 28 Ekim'de hizmete açtıklarını anımsatan Karaismailoğlu, bugün de Kumluca-2 Köprüsü'nü açtıklarını, 20 Aralık'ta Sinop Ayancık'ta Şevki Şentürk Köprüsü'nü ve 30 Aralık'ta da Kastamonu'da Azdavay Köprüsü'nü hizmete alacaklarını dile getirdi.

Karaismailoğlu, Türkiye'de meydana gelen sel felaketlerinin benzerlerinin Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İsviçre ve Almanya'da da yaşandığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Almanya'da sel felaketinin yaşandığı bölgeler uzun süre balçıktan temizlenemedi. İçme suyu, elektrik ve kanalizasyon gibi temel sorunlar kısa sürede çözüme kavuşamadı. Bölgede 200 bin kişi günlerce elektriksiz kaldı. 40 günü aşkın bir süre içme suyu sorunu çözümsüz kaldı. Hiçbir ülkenin, tek bir insanın bile böyle acılarla sınanmasını istemeyiz. Her zaman olduğu gibi, bu ülkelere de dost elimizi uzattık. Acılarını paylaştık. 'Türkiye yardım için her daim hazırdır.' dedik. Uluslararası dayanışmanın 'doğru' bir örneğini sergiledik.

Doğal afetler tüm dünyayı tehdit ediyor, ülke ayrımı yapmıyor. O nedenle afetlere hazırlıklı olmak, kendimizi sürekli geliştirmek zorundayız. 'Biz neyi doğru yaptık, onlar neyi yanlış yaptı.' diye sorguladığımızda ise şunu gördük; afet sonrası her türlü süreç yönetiminde sahip olduğumuz tecrübe ve profesyonellik ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin karar alma konusunda getirdiği hız."

"Vatandaşımız afet sonrasında devletini hep yanında ve yakınında hissetti"

Hükümet olarak tüm kurum ve kuruluşlarla, özel sektörle, sivil örgütlerle, tüm hayırsever vatandaşlarla seferber olduklarını vurgulayan Karaismailoğlu, "Bir de 17 Ağustos'u, Düzce depremini hatırlayın… Bu başarıları daha önce yaşadığımız afetlerde görev alan hükümetler gösteremediği için yaşanan acılar, ödenen bedeller çok daha büyük olmuştu. Peki, o günlerle bugünler arasında ne fark var? Tabii ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve AK Parti farkı var. Bizim millet sevdasından, Türkiye sevdasından başka sevdamız yok. Biz hiçbir zaman ideoloji siyaseti yapmadık. Biz hizmet için siyaset yapıyoruz ki şehirlerimiz gelişsin, ülkemiz gelişsin, vatandaşlarımız geleceğe güvenle bakabilsin." dedi.

Karaismailoğlu, salt ideoloji siyaseti yapanların bu ülkeyi hep uçuruma sürüklediğini, halkın suyu getirenle testiyi kıranları çok iyi bildiğini, iki zihniyet arasındaki farkı çok iyi gördüğünü belirterek, "Vatandaşımız afet sonrasında devletini hep yanında ve yakınında hissetti." ifadesini kullandı.