Başbakan Binali Yıldırım, Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtımı ve 2017 Yılında Hazırlıkları Tamamlanan Yatırımlara Teşvik Belgesi Dağıtım Töreni'nde konuştu.

Yıldırım'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Türkiye günden güne artan bir güce sahip oldu"

Afganistan ve Moğolistan'dan selam getirdim. Egemen anlayış bize daima dünyanın belirli merkezlerine bakmamızı telkin eder ama dünya yeni bir şekil alıyor ve güç merkezleri değişiyor. İftiharla söylemek isterim ki değişen dünyada Türkiye günden güne artan bir güce, sevgiye ve desteğe sahip oldu.

Almanya'da kötü muameleye uğrayan Yusuf Ünsal

Teröristlere değil de teröriste karşı çıkan vatandaşımıza şiddet uygulayan Alman polisini şiddetle kınıyor, 'Ölümüne Erdoğan' diye haykıran kardeşimizin gözlerinden öpüyorum.

"Adeta ısmarlama, teşvik sistemini hayata geçirdik"

Geçen yıl teşvik sisteminde ciddi bir değişikliğe gittik. Yıllardan beri uygulanan sistem dışında adeta ısmarlama, teşvik sistemini hayata geçirdik. Özelliği, yüksek ve orta ölçekte katma değerli ürünler sağlayacak, cari açığımızı kapatmaya destek olacak alanlara özel teşvik vermekti. Bugün icra ettiğimiz bu teşvik sistemi, sektörel bazda ve firma bazında katma değeri yüksek, orta ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımları ilgilendiren bir teşviktir.

"Artık Türkiye, özel sektör eliyle kalkınmasını sürdürüyor"

Bugün ilan ettiğimiz projelerin ülkemize, milletimize, iş alemimize hayırlı uğurlu olmasını Mevla’dan niyaz ediyorum. AK Parti olarak iktidara geldiğimiz ilk günden beri Türkiye'yi yatırım yapılan, yatırım üssü bir ülke haline getirmek için gece gündüz gayret ediyoruz. Nitekim geldiğimiz noktada bugün Türkiye’de 1 yılda yapılan yatırımın 1 birimi devlet tarafından yapılıyorsa, 8 katını da özel sektör yapıyor. Özel sektör 800 milyar üzerinde Türkiye'de yatırım yapıyor. Devlet 125 milyar yatırım yapıyor. İşte 15 yılda nereden nereye geldiğimizi gösteren en güzel rakamlar bunlar. Artık Türkiye, özel sektör eliyle kalkınmasını sürdürüyor.

"Bütün gücümüzle özel sektörün gelişmesinden yana olacağız"

İlk hükümet programında 2002-2003'te ifade ettiğimiz bir hedef var. Serbest piyasa şartlarında siyasi irade olarak bütün gücümüzle özel sektörün gelişmesinden yana olacağız. Az önce ifade ettiğimiz rakamlar bu sözümüzü yerine getirdiğimizi en iyi şekilde gösteriyor. O gün bugün bu kararlılıkla çalışıyoruz. Elbette bu yürüyüşte siz değerli yatırımcılarımızın görüşleri, önerileri, destekleri hep bizim için yol gösterici oldu.

"Tarihi denebilecek başarıları birlikte sağladık"

Türkiye'nin bugün yatırım çeken ülkelerden biri olmasını şüphesiz hep birlikte başardık. Milli gelirimizi 851 milyar dolara çıkardığımız gibi. Mevcutta ilave olarak 10 milyon vatandaşımıza iş ve istihdam sağladık. Spekülatörlerin heveslerini geçtiğimiz 15 yılda kursaklarında bıraktık. Türkiye, düşmanlarının bütün beklentilerini boşa çıkarmıştır. Bize diz çöktürmeye gelen emperyal güçler ve onların örgütlerini yerle bir ettik. Hamdolsun Türkiye bugün kararlılıkla geleceğe yürüyor. 16 yılda bütün makroekonomik göstergelerde tarihi denebilecek başarıları birlikte sağladık.

1993-2002 yılları arasında Türkiye ortalama olarak yılda sadece 2,6 büyüme başarmışken, 2003-2017 yılları arasında ortalama yüzde 5,8 oranında büyüme sağlamıştır. 2017'de elde ettiğimiz 7,4'lük büyümenin 2,3 puanı yatırım ve net ihracattan geliyor. İhracatımızla 2017'de yüzde 10'un üzerinde artmıştır.

"Attığımız en cesur adımlardan biri"

Sanayi alanında yaşanan ve endüstri 4.0 olarak adlandırılan dönüşüm süreci, ihracatçılarımızı yeniden şekillendirecek. Biz de Türkiye olarak bu süreci ıskalamamak niyetindeyiz. Teknolojik gelişme ile birlikte ülkemizin rekabet gücü de artacak, ticaret açığını da azaltılmış olacak. İleri teknoloji hedefi ile attığımız en cesur adımlardan biri "Proje Bazlı Yatırım ve Teşvik Sistemi"dir.