Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde katıldığı Haber Türk televizyonunun canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Kandil'e yönelik olası operasyonla ilgili soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin PKK terörü ile etkin ve kararlı mücadele içerisinde bulunduğunu belirterek, terörle mücadelenin vakti ve zamanı olmayacağını, 365 gün kararlı bir şekilde bu mücadelenin verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bekir Bozdağ, "Bugüne kadar terörle başarılı bir mücadele ortaya koyduk. Özellikle taarruz politikası, yani terörü ininde vurma ve neredeyse orada yok etme politikası, terör örgütünün belini kırdı. Bugün itibarıyla bölücü terör örgütü, planlı programlı terör eylemi yapabilme kabiliyetini büyük ölçüde kaybetmiştir." diye konuştu. 

"Bölücü teröre karşı operasyonlar devam ediyor, devam edecektir"

Türkiye'nin, kendine yönelen tehdidin nereden olursa olsun önlem alma gücü bulunduğuna işaret eden Bozdağ, şunları söyledi: 

"Türkiye'nin içerisinde, dağlarda, şehirlerde, her yerde bölücü terörle başarılı bir mücadele yapıldı ama hepimiz biliyoruz ki bölücü terör örgütü dışarıda eğitiliyor ve oradan Türkiye'ye sokuluyor ve örgütün beyin takımı da Kandil'de. Türkiye'deki terör eylemelerini oradan yönetiyorlar. Tabii ki Türkiye terör tehdidini ülke içerisinde etkisiz hale getirirken, bu tehdidi sınır dışında karşılama ve orada imha etme gibi bir politikayı da uzunca bir zamandır hayata geçirmiş durumda. Şu an da Irak'ın kuzeyinde TSK'nın değişik birlikleri var ve orada görev yapıyorlar. Kuzey Irak'a operasyonlar şimdi başlamadı. Uzunca zamandır bizim orada birliklerimiz var. Bölücü teröre karşı operasyonlar devam ediyor, devam edecektir."

"Kandil, terörün yuvası" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bildiğimiz gibi TSK geçmişte de Kandil'e çok geniş kapsamlı hava harekatı yaptı. Yakın zamanda da yaptık biz bunu. Bundan sonra da ihtiyaç duyulduğu zaman hem havadan ve hem de karadan operasyonlar devam edecektir. Nerede terörist varsa, nerede terör tehdidi varsa orası Türkiye için hedeftir. Biz bunu çok net söylüyoruz. Bu, seçime giderken yapılır mı, yapılmaz mı? Terörist size karşı eylem yapacakken bizim askerimiz, polisimiz 'ya seçim var. Biraz duralım. Muhalefet yanlış anlar. Millet yanlış değerlendirir' diye terörle mücadele etmeyecek mi? Onların bize saldırmasını, askerlerimizi, polisimizi, vatandaşımızı şehit etmesini mi bekleyeceğiz? Elbette beklemeyeceğiz. Terörle mücadelenin 7/24 devam etmesi şarttır. Biz de onu yapıyoruz."

Bozdağ, terörle mücadele konusunda atılan adımlar konusunda CHP'nin yaklaşımını eleştirerek, "Kandil'e her an bir operasyon olabilir diye Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptığımızda ses, Kandil'den önce Cumhuriyet Halk Partisi'nden geldi. Biz teröre operasyon yapacağız, yapıyoruz, mücadele ediyoruz ve CHP oradan ses veriyor. 'Orada teröristler yok' diyor. Ama terör elebaşlarından birisi de çıkıp 'biz buradayız' diyor. Terör örgütünün avukatlığını yapma görevi CHP'ye mi düşüyor? Biz Zeytin Dalı Harekatı'nı yaptığımızda da 'aman Afrin'e girmeyin' diye başta karşı çıktılar. Sonra halkın harekata verdiği desteği görünce çark ettiler. Biz, CHP mantığıyla bakmış olsaydık bugün Afrin'den PKK, PYD, YPG Türkiye'yi tehdit etmeye devam edecekti. Biz doğru olanı yaptık." diye konuştu. 

Olası Kandil operasyonunun uluslararası hukuk çerçevesinde değerlendirildiğini aktaran Bekir Bozdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Irak'ın kuzeyindeki teröristleri etkisiz hale getirmek, sınırımızın ötesinden Türkiye'ye yönelen terör tehdidini sınır ötesinde karşılamak ve yok etmek için operasyonlarımız devam ediyor. Bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edecektir. Irak'ın kuzeyi Irak Merkezi Hükümeti'nin kontrolünde. Tabii ki uluslararası bir hukuk var. Biz bu tür işleri yaparken hem Irak yönetiminden hem de bu konuda istişare etmemiz gereken her yerle biz bunları konuşuyoruz. Konuşmadan yapmamız söz konusu değil. Ayrıca uluslararası hukuk var. Türkiye'nin bu hukuktan kaynaklanan hak ve görevleri var. Türkiye'nin, kendisine yönelen terör tehdidini takip etme, sınır ötesinde de imha etme gibi doğal bir hakkı vardır. Biz bu hak çerçevesinde operasyonlarımızı yapıyoruz. Şu an Irak'ın kuzeyinde Irak hükümetinin tam bir kontrolü de söz konusu değil. Irak hükümeti tam bir kontrol sağlasa oradaki teröristleri etkisiz hale getirse zaten bizim oraya harekat yapmamıza gerek kalmaz. Ama şu anda orada da böyle bir kontrolsüz alan var. Biz bu konudaki adımlarımızı Irak Merkezi Hükümeti ile atıyoruz."

Münbiç'te yol haritası

YPG'lilerin Münbiç'ten çıkışının net bir tarihi olup olmadığının sorulması üzerine Bozdağ, takvimin çok net olduğunu söyledi.

Planlanan takvimle ilgili bilgi veren Bozdağ, şöyle konuştu:

"İlk 10 gün içinde ne yapılacak, bir ay içinde ne yapılacak, iki ay içinde, üç ay içinde, 'sonraya sarkan şeyler olursa onlar ne yapılacak' diye çok net bir takvim var. 90 günü çok açık bir şekilde planlanmış, takvimlendirilmiş, neler ne zaman yapılacak bunların hepsi kalem kalem tespit edilmiş durumda. Münbiç'ten PKK, YPG, PYD terör örgütlerinin, teröristlerinin temizlenmesi için önce bunun yöntemi üzerinde bir mutabakat sağlanacak. Sonra bu yönteme göre bölgedekilerin uzaklaştırılması için hangi yol haritası takip edilecek. O yöntem, hangi yol haritasıyla ne zaman, nasıl, hangi aralıklarla yapılacak o bir başka hedef. Son hedef de bölgedeki teröristlerin tamamen bölgeden çıkarılması, silahlarının alınması, bölgenin kontrolünün sağlanması ve oradaki asayişin, güvenliğin, huzurun ve diğer ihtiyaçların giderilmesi. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştür. Ön bir mutabakat sağlanmış durumda. Bizim gönlümüz arzu ediyor ki bu mutabakata hem ABD'nin hem Türkiye'nin sadık kalarak buradaki terör unsurlarının buradan temizlenmesi."

Münbiç ve Fırat'ın doğusu

Bozdağ, Münbiç'te siyasi bir çözüm bulunmasını, herhangi bir operasyon yapılmadan bölgedeki teröristlerin buradan çıkarılmasını arzu ettiklerini dile getirdi.

Bu yönde bir mutabakat yoluna girildiğini ifade eden Bozdağ, "Bu, sadece Münbiç'le de kalacak bir şey değil. Fırat'ın doğusu da PKK, YPG, PYD'li teröristlerden temizlenecektir. Biz Fırat'ın doğusunun da Münbiç'teki gibi siyasi bir anlaşmayla çözüme kavuşturulmasını elbette öncelikli addederiz. Eğer buralar terör örgütlerinden temizlenmezse, terör tehdidi devam ederse, Türkiye'nin kendi milli güvenliğini koruma, kendine yönelen terör tehdidini yok etme hakkı vardır. Bu hakkımızı kullanmakta tereddüt etmeyiz." dedi.

 "ABD resmen FETÖ'yü himaye ediyor"

Türkiye'nin, 2001 yılında terör saldırısına uğrayan ABD'nin yanında yer aldığını anımsatan Bozdağ, "Geçmişte Usame Bin Ladin Amerika'da İkiz Kulelere saldırdığında Türkiye, Amerika'nın yanında olmuştur. O zaman Amerika'ya büyük bir destek verilmiştir. Buradan bir kez daha söylüyorum, Amerika ve Amerika halkı için Usame Bin Ladin ne anlam ifade ediyorsa terörist başı Fetullah Gülen, Türkiye ve Türk halkı için o anlamı ifade ediyor." diye konuştu.

Bozdağ, ABD'nin her şeye rağmen FETÖ'yü himaye etmeyi sürdürdüğünü anımsatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye, FETÖ'yü bütün kurallara uygun bir şekilde eksiksiz istedi. Ancak ABD makamları bugüne kadar bizim bu taleplerimizi adli makamlara intikal ettirmedi. Benim gördüğüm bu. İki defa Adalet Bakanı'yla görüştüm. Çok net söylüyorum, ABD resmen FETÖ'yü himaye ediyor, koruyor, besliyor, büyütüyor ve destekliyor. Sadece himaye değil, onu koruyor, destek veriyor, onun üzerinden bir hesap yapıyor. 'Ben FETÖ'yü Türkiye'nin aleyhine kendi hesaplarım için kullanabilirim' diye hesap yapıyor. Ben buradan ABD'li yetkililere bir kez daha söylüyorum, bu terörist başı Fetullah Gülen ve teröristleri Türkiye'ye karşı kullanamazsınız. Çünkü Türk halkı onlara bundan sonra olumlu bir gözle bakmaz, aynı binada bile oturmak istemiyor. Başka ülkelerde de bu terör örgütünü ABD, çıkarları doğrultusunda kullanmak istese de kullanamaz, netice alamaz çünkü bunlar kullanışlı malzeme olma vasfını da kaybetti."

"Müttefiklik hukukunun gereğini yapmayı bekliyoruz"

FETÖ konusunda ABD'nin iç hukukuna ilişkin araştırma yaptığını dile getiren Bozdağ, "Bize FBI olarak araştırma başlattıklarını daha önce de söylediler ama Amerika'daki faaliyetlerine dönük bir araştırma. Kara para aklama, vergi kaçırma, Amerika'ya kaçak işçi götürme gibi konularda ABD'nin kendi iç hukukuna ilişkin konularda bir araştırma yaptıklarını biliyoruz. Bizim istediğimiz şey bundan daha ötesi, Türkiye'ye dönük darbe teşebbüsü nedeniyle terörist başı Gülen'in iadesi." diye konuştu.

Bekir Bozdağ, Amerika'nın, müttefikliğinin gereğini yapması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda Pensilvanya'da Türkiye'ye karşı her türlü terör faaliyetini büyük bir güven ve koruma altında yürütüyor. Şimdi ABD'de bir tanesi darbe yapmış olsa, 200'den fazla kişiyi şehit etmiş olsa ve 2 bin 194 kişiyi yaralasa, Meclislerini bombalasa, Beyaz Saray'ı bombalasa, bunu yapan kişi de Türkiye'de olsa, Türkiye de ABD'nin yaptığını ABD'ye yapsa, ABD ne düşünür? Biz burada Türkiye'ye karşı objektif olmayı ve müttefiksek müttefiklik hukukunun gereğini yapmasını bekliyoruz. Şu anlamda olumlu bir hava var, biz inanıyoruz ki bu olumlu hava ile Türkiye'yle var olan sorunlu alanları bir çözüme kavuşturur. Diyoruz ki bizim hava savunma sistemlerimiz yok, ver Patriotları alalım, 'vermeyiz' diyorlar. O zaman 'başka yerden alalım' diyoruz 'alamazsınız' diyorlar. Ne yapacağız biz, havamızı savunmasız mı bırakacağız? Füzeler karşı kendimizi korumayacak mıyız? Böyle bir şey olamaz. Biz kendi göbeğimizi gerektiğinde kendimiz keseriz. Sadece tek bir yöne Türkiye hiç bir zaman mecbur değildir, alternatifleri çoktur."