Başbakan Binali Yıldırım, Van Beşyol Meydanı'ndaki mitingin ardından Kanal M televizyonundaki "Gündem Özel" programına katıldı.

Partisince Hakkari ve Van'da düzenlenen mitinglere değinen Yıldırım, buralarda oldukça yoğun, heyecanlı ve coşkulu kalabalıklar tarafından karşılandıklarını anlattı.

"Şimdi şehirde de yoklar, dağlarda da yoklar"

Başbakan Binali Yıldırım, terörle mücadelenin başarıyla devam ettiğini anlattı. Vatandaşların yaylalara çıkmaya başladığını belirten Yıldırım, "Hakkari'den gelirken baktım, yaylalara çıkmış insanlar, sürülerinin başında. 153 yayla şu anda açıldı, diğerleri de açılıyor peyderpey. Yani eskiden terör şehri esir almıştı, korku kol geziyordu. Şimdi şehirde de yoklar, dağlarda da yoklar. Dağlarda da şehirlerde de elhamdülillah devletin hakimiyeti devam ediyor. Vatandaşlarımız rahat bir nefes aldı. Van'ın Hakkari'nin çok genç nüfusu var. Bu gençlerin heyecanlarını, hayallerini kullanarak, dağa götürenler onların gencecik yaşta hayatlarını karartıyorlar. Annelerin yüreği yanıyor ve bundan hepimiz üzülüyoruz hepimiz kaybediyoruz. İstiyoruz ki artık gençlerimiz ölmesin, istiyoruz ki artık şehitlerimiz gelmesin, istiyoruz ki aynı bayrak altında, aynı vatanda bir millet olarak, bir devlet olarak yaşamaya devam edelim." diye konuştu.

"Kürtlerin PKK gibi bir sorunu var"

Terör örgütlerinin tümüyle mücadele edildiğini vurgulayan Yıldırım, "Bizim Kürt kardeşlerimizle bir derdimiz yok. Hepsinin başımız gözümüz üstünde yeri var. Sersera, serçava. Bizim derdimiz, bizim sorunumuz PKK'dır, DEAŞ'tır, FETÖ'dür, PKK'nın Suriye'deki kolları PYD/YPG'dir. Onlar orada da Kürt kardeşlerimize zulüm ediyorlar. Çünkü bunların ipi başkalarının elinde. Bunların Kürt meselesi yok, Kürtlerin PKK gibi bir sorunu var. Bunun bilinmesi lazım." dedi.

Güvenlik güçlerinin Irak'ın kuzeyindeki terör unsurlarına yönelik operasyonlarının da devam ettiğini sözlerine ekleyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Kuzey Irak'ta hudutlarımızın dışında bazı aldıkları modern silahlarla, kimlerin verdiklerini de biliyoruz, dost bildiğimiz ülkelerden aldıkları silahlarla alçakça ateş ettiler. Son birkaç günde şehitlerimiz oldu, korucularımız, jandarmamız. Şu anda Kuzey Irak bölgesinde birliklerimiz temizlik harekatını yapıyor. Şunu herkesin bilmesi lazım. Bizim masum insanlarla bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz derdimiz, terördür. Terör ister kendi topraklarımızda, 780 bin kilometrelik vatan toprağında olsun isterse Kuzey Irak'ta olsun, isterse kuzey Suriye'de olsun, nerede olursa olsun bunu yok etmek boynumuzun borcudur. Fırat Kalkanı'nda bunu yaptık, Afrin'de gidip oradaki Kürt kardeşlerimizi, Arapları bu terör belasından kurtardır, onların zulmünden kurtardık. Gerekirse başka yerlerde de aynısını yaparız."

"Türkiye'yi 16 yılda 3,5 kat büyüttük"

Türkiye'yi 16 yılda 3,5 kat büyüttüklerini anlatan Yıldırım, bunu yaparken de 16 yılda başlarına gelmeyen iş kalmadığını söyledi. 

Yıldırım, şöyle devam etti:

"Tabiri caizse şeytan taşlamaktan vakit buldukça da ülkenin kalkınması, gelişmesi için hizmet ettik, çalıştık. Elhamdülillah ülkemizi güzel bir yere getirdik. Bundan sonra da terörü tamamen gündemimizden çıkarırsak durmak yok, kararlı bir şekilde cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine yürümeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde ülkemizi kalkındırmaya, refahı arttırmaya, artan refahın adilce bölüşümünü sağlamaya devam edeceğiz, milletimizi ayrıştıran değil, birleştiren olacağız. Kucaklatacağız, kardeş yapacağız. Ve bölgede sadece kendi milletimizin değil bütün bölge ülkelerindeki mazlumların da hamisi olacağız, onlara sahip çıkacağız." 

Bedelli askerlik tartışmaları

Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlikle ilgili soru üzerine, şunları kaydetti:

"Seçimden önce bedelliyle ilgili zaten bir çalışmaya zaman yok, yapılamaz. Ama bunun bir sorun olduğunu biliyoruz. Niye sorun? Askerlik çağına gelmiş 5 milyondan fazla gencimiz var. Bu gençler diyor ki 'Bizi askere alın. Bir an önce askerliğimizi yapalım ondan sonrada düzenimizi kuralım. Biz diyoruz ki 'Kusura bakmayın alamayız, bekleyin.' Yaş 21 oluyor, 22-23-25-30 oluyor, alamıyor çünkü ancak yılda 350 bin kişi alabiliyoruz. 5 milyondan fazla 5,5 milyona yakın. Eğer bu kadar alırsak her sene, 15 sene bu yığılmayı ortadan kaldıramayız. Bu sorun vatandaşlarımızın sorunu değil. Onların bu işte hiçbir kabahati yok. Biz hükümet olarak, yönetim olarak buna bir çare bulmak mecburiyetindeyiz. İnşallah seçimden sonra ele alacağımız en önemli konulardan biri bu olacak. Çünkü askerlik olmayınca kız vermiyorlar, evlenmen zor oluyor, iş kurman zor oluyor, hayata tutunman zor oluyor. Boşlukta bekliyorsun. Bunu yapmaya hakkımız yok insanlarımıza. Onun için mutlaka buna bir çözüm getireceğiz. Bunu getirirken Silahlı Kuvvetlerimizin, ordumuzun zafiyete düşmesine de izin vermiyoruz. Biz zaten 15 Temmuz'dan sonra profesyonel orduya geçtik. Şu anda silah altındaki erler operasyona katılmıyor. Operasyona gidenler profesyoneller. O bakımdan böyle bir sıkıntımız da yok."