Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da "Forum Metaverse" etkinliğinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

AK Parti Genel Merkezi tarafından düzenlenen Forum Metaverse toplantısına hoşgeldiniz. Bugün 21 Mart, biliyorsunuz 21 Mart Nevruz günüdür. Milletimizle birlikte coğrafyamızdaki pek çok halk tabiatın uyanışının ve baharın gelmesinin müjdecisi olarak kabul ettiği 21 Mart'ı bayram sevinciyle kutlamaktadır. Binlerce yıldır süren Nevruz geleneği her toplumda olduğu gibi milletimiz arasında da mevsim değişiminin ötesine geçen sembolleri de bünyesinde barındırmaktadır. Buradan milletimizin ve gönül coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizin nevzurunu tebrik ediyorum.

Nevruz kelimesi yeni gün anlamına da geliyor. Bugün burada dijital teknolojilerin nevruzu, dijital teknolojilerin yeni bir safhası diyebileceğimiz web 3.0 ve onunla bağlantılı en popüler mecra olan metavese hakkında konuşmak, tartışmak, tespit ve tekliflerimizi paylaşmak üzere bir aradayız. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığımıza bizleri bu önemli konu hakkında bir araya getirdiği için teşekkür ediyorum. Bu siyasette bir ilk ve bu ilki başaran Bilgi ve İletişim Teknoloji Başkanlığımıza özellikle partimin tüm yetkilileri olarak teşekkür ediyoruz.

İnsanlık tarihinde dünyanın tamamında bu kadar çok bireyi içine alan değişimleri bu kadar kısa sürede değiştiği başka bir dönem yoktur. Kendi kuşağıma mensup insanlar için söylüyorum dedelerimizden babalarımıza, babalarımızdan bize, bizden evlatlarımıza, evlatlarımızdan torunlarımıza kadar geçen beş nesilde dünyanın yaşadığı değişim çok büyüktür. Dedelerimizin hayat biçimle çok büyük farklarla 10 asır önceki ataları ile neredeyse aynıydı. Babalarımız giyim kuşamdan sanayi devrimiyle ortaya çıkan kimi araçları kullanmaya, elektrik, televizyon, telefon gibi kimi imkanlarla tanışmaya varan gelişmelerle modern dünyaya adım atmışlardı.

Biz ise tarlada sabandan elektronik donanımlı traktörlere, evde siyah beyaz tüplü televizyondan internetin sunduğu sınırsız medya alternatiflerine, iş hayatında mal takasından dijital pazarlamaya, günlük hayatta ıslıkla seslemeden sosyal medya emojilerine geçişe uzanan baş döndürücü bir devrime bizzat şahitlik ettik. Çocukluğumuzda ve gençliğimizde filmlerde hikayelerde çizgi romalarda geleceğin dünyasına dair tasavvurların aynı ile değilse bile benzer şekillerde birer birer hayata geçirildiğini gördük. Evlatlarımız bu büyük dijital devrimin aktif kullanımından içerik üretimine, teknik donanımından yazılımına kadar tüm süreçlerinin bizzat içindeydi. Torunlarımız ise konuya hakimiyetleri ve kullandıkları teknolojik araçların zenginliği ile bizim kavrayabileceğimizin çok ötesinde bir dünyada yaşıyorlar. Çok da sevimliler.

Toplantımızın konusu olan metaverse ve benzeri mecralar belki torunlarımızı da aşıp onların çocuklarının hayat biçimlerinin ayrılmaz birer parçası olacak. Meta projeler web 3.0 denen çok daha kapsamlı çok daha kuşatıcı çok daha karmaşık bir teknolojik dönüşümün üzerinde inşa edilen mecralardan yalnızca biridir. Tabi bu süreç öncelikle 5G gibi 6G gibi yeni alt yapı teknolojilerinin ve elbette yatırımlarının hızla inşa edilmesini yaygınlaştırılmasını gerektiriyor. Her ne kadar koronavirüs salgını dönemi dijital tüketimi artırarak bu teknolojilerin cazibesini parlatmışsa da böylesine büyük yatırımların öyle kısa sürede gerçekleştirilebilmesi mümkün değildir. Bu teknolojileri geliştiren şirketler vadettikleri yeni dijital dünyayı önce kendi ülkelerinin vatandaşları hatta onların da belirli bir kesimi için erişilebilir kılacak zamanla da yaygınlaştıracaklardır.

Fakat gerçek şu ki dünya dijital teknolojiler üzerinde inşa edilen yeni bir döneme doğru dolu dizgin gidiyor. Ülkelerin yöneticileri olarak bizlere düşen görev kendi insanlarımızı kendi gençlerimizi özellikle de bu kaçınılmaz geleceğe en doğru en güvenli en güçlü en donanımlı şekilde hazırlamakdır.

Henüz başlangıç aşamasında bir teknoloji olan metaverse konulu böyle bir toplantı yapıyor olmamazın sebebi de işte budur. Teknolojinin alt yapı hazırlığı ne kadar yüksek maliyetli bir faaliyet alanıysa içerik üretimi de işin aynı derece stratejik, kritik, hayati bir yönüdür. Biz teknolojinin alt yapısını üretmenin yanında önce kendimizin ardından etki alanımızın nihayetinde de tüm dünyanın kullanabileceği içerikler üretilmesini platformlar kurulmasını sağlamak istiyoruz. Asıl hedefimiz ise bu üretimi kendi medeniyet birikimimizin kendi kültürümüzün, kendi değerlerimizin üzerinde inşa etmektir. Bugün dijital dünyanın ne kadar kötü bir görünüme sahip olduğunu en iyi işin içindekiler biliyor. Evlatlarımızı envayi çeşit kötü alışkanlıklara sürükleyecek kimi mecrayı, nice tuzağı, nice batağı bir kenara bırakıyorum. Sadece kartel haline gelen sosyal medya platformlarının hukuki ve ahlaki sınır tanımayan tasarrufları bile tek başına bu alanda mutlaka kendi yolumuzu çizmemiz gerektiğinin en somut ifadesidir.

Siber ve dijital alanda işlenen suçlar karşısında küresel şirketlerin keyfi tasarrufları ile karanlık amaçlara hizmet eden algoritma düzenlemeleri burada sadece gücün, sadece paranın, sadece sapkın yönelimlerin borusunun öttüğü bir düzenin hakim olduğuna işaret ediyor. Madem artık giderek büyüyen bir dijital ekonomi gerçeği, dijital kültür hakikati var öyleyse ülkelerin tamamının uzlaşmayla kabul edip arkasında duracağı dijital hukuk düzeni kurulmadan bu sorunların çözümü mümkün değildir. Bize düşen bu kaotik dijital iklimde öncelikle kendi insanlarımıza, kendi evlatlarımıza sahip çıkmak onların küresel gelişmelerin içinde hatta önünde yer alacak imkanları oluşturmaktır.

AK Parti 20 yıllık iktidarı döneminde sadece okul ve hastane binası, sadece yol, tünel, köprü, sadece baraj, sadece elektrik santrali, sadece spor tesisi inşa etmekle kalmamıştır. Yaptığımız yatırımlarla en büyük atılımları gerçekleştirdiğimiz alanların başında gelen bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasını biz sağladık. Mesela biz geldiğimizde ülkemizde sadece 3 bin olan geniş bant internet abonesi sayısını 87,5 milyona çıkardık bunu biz yaptık. 

Ayrıntılar gelecek...