Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı Kraliyet Terminali'ne hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan bir Körfez ziyareti yapacağını, Türkiye ile kader biriliği olan bu ülkelerle geçmişte olduğu gibi bugün de siyasi, ekonomik, askeri, kültürel ve beşeri alanlarda yakın ilişkilerin olduğunu belirterek,  "Bizler Körfez'deki kardeşlerimiz arasında ne surette olursa olsun sorun ve sıkıntı yaşanmasını doğru bulmuyor, son hadiselerden de büyük üzüntü duyuyoruz. Bugün Müslümanlar olarak her zamankinden daha çok birbirimize kenetlenmemiz, safları sıklaştırmamız gereken bir zaman dilimi içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Filistin'de yaşanan sıkıntılar, acılar ortadadır. Maalesef bu sorunlara her gün bir yenisi ekleniyor. Tüm dünyanın gözü önünde Mescid-i Aksa'da yaşananlar bunun bir örneğidir. Mescid-i Aksa'ya karşı özellikle son bir kaç gündür sergilenen pervasızlıklar, İslam dünyasını derinden üzmektedir. Kudüs'teki Harem-i Şerif, sadece Filistinlilerin değil 1,7 milyarlık tüm İslam aleminin onurudur, namusudur, kutsal mekanıdır. Harem-i Şerif'e yönelik kısıtlamalar ile Müslümanlar'ın onurlarının incitilmesi karşısında, İslam dünyasının tepkisiz kalması beklenemez. Nitekim ülke olarak tepkimizi güçlü bir şekilde ortaya koyduk."

"Türkiye barışın tesisi için çalışmaya devam edecek"

"Kudüs'te yapılan hak ihlalleri Müslümanların da başkalarının hakkını ihlal etmesine asla bir gerekçe olamaz, olmamalıdır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tepkiler hukuk çerçevesinde ve ölçülü olmak zorundadır. Başka dinlere mensup insanların ibadet hürriyetine ve ibadethanelerine halel getirmeye bizim medeniyetimizde asla yer yoktur. Bu anlayıştan hareketle Kudüs'te yaşanan gerilimin bir an önce nihayet bulması Mescid-i Aksa çevresinde yeniden sükunetin hakim olması için yoğun çaba sarf ediyoruz." şeklinde konuştu.

Erdoğan, "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak ben buradan bir kez daha mevcut İsrail yönetimini, yerleşik teamüllere, hukuka ve temel insani değerlere uygun davranmaya davet ediyorum. Bölgede gerilimi daha da tırmandıracak adımlardan kaçınmaları gerektiğinin altını tekrar çizmek istiyorum. Türkiye dün olduğu gibi bugün de bölgede barışın tesisi için çalışmaya, Filistinli kardeşlerimizin hak, özgürlük ve adalet mücadelelerini desteklemeye devam edecektir." dedi.

"Türkiye'nin iç işlerine kimsenin karışmaya yetkisi yoktur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak iç işlerine kimsenin karışmaya yetkisi yoktur. Gerek güvenlik, gerek yargı süreci içerisindeki atılmış adımları atmaya da kimsenin yetkisi yoktur. Türkiye'nin içinde ajan provakatörlük yapan, hatta hatta bunu diplomatik servislerini kullanmak suretiyle sürdürmeye gayret edenlere karşı tabii ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti de elinden geleni yapacaktır." şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devletine darbe girişimde bulunan FETÖ terör örgütünün birçok mensubunun şu anda Almanya'da cirit attığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunların isimleri verildi. Bütün bunlara yönelik aramızda suçluluların iadesi anlaşması olmasına rağmen bunlar bize iade edilmeyecek, siz sürekli olarak iki tane burada, bir tanesi tutuklu olmak kaydıyla, bir diğeri de şu anda gözaltı süresi henüz dolmadı bildiğim kadarıyla böyle bir süreçte olmasına rağmen, kalkıp bunlarla Türkiye'yi sıkıştıracaksınız, yok böyle bir şey. Türkiye burada yargının gereği neyse bu yargı sürecini işletmektedir ama Almanya'da şu anda siyasetin içerisinde olanlar kalkıp da ekimde yapılacak seçimler için böyle bir, adeta pazar oluşturmaya çalışıyorlarsa o bizi pek de ilgilendirmiyor. O başka bir şey, bu başka bir şey."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alman Dışişleri Bakanının şahsında Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söyledim. Lütfen bizler NATO'da beraberiz. Avrupa Birliği süreci içinde müzakereci bir devletiz. Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır olan bir ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri eğer siz kalkar Almanya'da barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, bunlar üstelik bir de suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp, suçlu görüldüğü halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı, Türkiye'den kaçtığı zaman siz alır bağrınıza basarsanız ve bunu çeşitli devlete ait toplantılarda konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz, Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın bizim sizlere bakışımız o kadar rahat olmaz." ifadelerini kullandı.