Çocuklara komutlar veriyor, psikolojik baskı ve denetim altına alıyor, sanal dünyada tehdittin yeni adı mavi bebek oyunu.

Oyun dendiğinde zararı az görünüyor, minimize ediliyor ve sanki çokta aslında problemli bir durum değilmiş gibi görünüyor. Hâlbuki baktığımızda çocuklarımızın ve gençlerimizin canına kastetmelere kadar giden bir potansiyel tehlike söz konusu.

Oyunda anlık kamera görüntüleri paylaşılabiliyor. Ses efektleri ile çocuğun korkması sağlanıyor. Korkutulan ve manipüle edilen çocuğa da istenilenler yaptırılabiliyor.

İnsanı psikolojik olarak etki altında bırakıyor, kendisinin ya da anne babasının kişisel bilgilerine ulaşıp oradan dolandırıcılık yaparak hırsızlığa kadar giden durumlar söz konusu olabiliyor.

Sanal ortamdaki bu büyük tehlikelere karşı ailelere büyük sorumluluklar düşüyor. Dijital ortamdaki düzenlemelerden önce çocuğun sosyal dünyasının düzenlenmesi gerekiyor.

Gerçek hayatta çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatını ne kadar zenginleştirebilirsek, sağlıklı ortamlarla ilişkilerini ne kadar renklendirebilirsek onları dijital dünyanın bu tür tuzaklarından o kadar korumuş olacağız.

İkinci aşamada ise internet ortamının denetlenmesi geliyor. Ebeveynlerin dijital okuryazarlık öğrenmesi önemli. Çocukları denetim altında tutmak için gerekirse telefonlara ve bilgisayarlara çocuk koruyucu uygulamalar indirilebilir.