Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2015'e kadar kararlarında, sağlık gerekçesiyle yasada öngörülen süreleri aşan rapor kullanan işçilerin, iş akdi feshedilirken işçiden savunma alınmasına gerek olmadığına karar veriyordu. 2015'ten sonraki kararlarında ise savunma alınması gerektiğine hükmetti.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise bu tip durumlarda işverenin, işçiden savunma almaksızın derhal işten atılabileceği yönünde karar alıyordu.

Hürriyet gazetesinden Oya armutçu'nun haberine göre, işçi - işveren davalarına bakan iki dairenin kararları arasındaki farklılığı gidermek için Ekim 2018'de toplanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, oy çokluğuyla uyuşmazlığı çözdü.

Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Genel Kurul kararında, "İşçinin sağlık nedenleriyle bekleme süresini aşan işe devamsızlığının bildirim süresine eklenecek altı haftayı aşması, işveren tarafından iş sözleşmesinin Haklı nedenle derhal feshi için yeterlidir. Dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince, almış olduğu sağlık raporları nedeniyle derhal fesihlerde işçiden savunma alınması gerekmemektedir” denildi.

KIDEM TAZMİNATI ALABİLECEKLER

İşçinin uzun süre sağlık raporu kullandığı için işten atılması, kıdem tazminatı almasına engel oluşturmuyor. İşçi, hak ettiği kıdem tazminatını alabilecek. Ancak, ihbar süresinden daha fazla rapor kullanmış olduğu için ihbar tazminatı alamıyor. İşçinin sağlık gerekçesiyle işe gidemediği günler için ise ücret ödenmiyor.

İş Kanunu'na göre işveren için haklı fesih sebebi oluşturan rapor kullanım süreleri şöyle:

İş sözleşmesi 6 aydan az süren işçi için 8 hafta
İş sözleşmesi 6 aydan 1.5 yıla kadar süren işçi için 10 hafta
İş sözleşmesi 1.5 yıldan 3 yıla kadar süren işçi için 12 hafta
Iş sözleşmesi 3 yıldan fazla süren işçi için 14 hafta.