Hayalsiz yaşıyoruz neredeyse.

Bütün girdiğimiz ortamlarda kulak misafiri olduğumuz hayaller olurdu.

Şimdilerde çok rastlayamıyoruz.

Aklımızda bir sürü sorular varken sormamız gereken bir konu daha ekledim: Hayallerimizi de geride bırakmış olma ihtimalimiz mümkün mü acaba?

Hayalim binlerce soru sormak oldu.

Çok merak, çok heves, çok istek, çok arzu, çok öğrenmek… Her gün, her günün her anı neredeyse geçmişimizden geleceğimize merdiven yapmaktı tüm soruların cevaplarını.

Elbette hayaller kurmalı insan, çiçekli bahçeler gibi hayaller.

Uçsuz gökyüzü ve sonsuz nimet anası yeryüzü gibi hayaller.

Hiç unutmadan her gün yenileyerek.

Her sabaha gözlerimizi açtığımızda kendimize hayal ve hedeflerimizi hatırlatarak.

Devam etmeliyiz yaşamaya ve yaşama monotonlaşan hayatlarımızı renkli hayallerimizle süsleyerek.

Her geçtiğimiz yolda bir iz bırakmalıyız.

Emsal teşkil etmeli yaptıklarımız, örnek gösterilmeli iyiliğe dair.

Beklemeden istediklerimize koşar adım gitmeliyiz ve nasıl mücadele içerisinde olursak ayaklarımızdaki prangaları hafifletip, gönlümüzdeki karalıkları dağıtarak.

Bizi geriye çeken bütün ağırlıklarımızdan kurtularak “Geriye bakarak ileri gidilmez.” sözünü hatırlayıp ileri bakıp ileri gitmeliyiz.

İleride güzel günlerin olacağını umut edip, ileride güzel günlerin bizi beklediğini hayal edip daha ileri gitmek için yeni günlere uyanma arzumuzu arttırmalı ve gecenin karanlığına bir ışık yakmalıyız.

Kendi hayatımızı, kendi hayallerimizi gerçekleştirmek için yaşamalıyız. Aksi halde başkalarının hayallerine ulaşmaları için ayları hafta gibi, haftaları gün, günleri saat gibi hızlı akan ömür kumbaramızın bozukluklarını tüketiriz.

Ve isterim ki hayalleri olan -güzel hayalleri olan- kendi dışında insanları ve insanlığı kapsayan hayaller sahibi olmanızı.

Her gününüz güzel hayallerle dolsun.

Her güne hayallerinizi gerçekleştirmeniz dileklerimle.

Hayalsiz kalmayın.

Haftaya görüşmek üzere.

Hayallerle kalın.