Sigara kullanımı tüm insanların sağlığını tehdit eden en önemli etkenlerden biri olmasının yanı sıra önemli bir halk sağlığı sorunudur ve birey ile ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen bir bağımlılıktır. Sigaranın zararları konusunda toplumsal farkındalık oluşturulması ve davranış değişikliği sağlanması amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1987 yılında 9 Şubat “Dünya Sigarayı Bırakma Günü” olarak kabul edilmiştir.Dünyanın şimdiye kadar karşılaştığı en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri olan tütün kullanımı, önlenebilir hastalık ve ölüm sebeplerinin başında gelmektedir. Tütün kullanımı, doğum öncesi dönemden başlayarak, yaşamın bütün evrelerinde 50’den fazlası kanser olmak üzere, akciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları gibi ölüme kadar götüren pek çok kronik sağlık sorununa neden olmaktadır.

Günümüzde yüzde 80’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, dünyada 1,1 milyar kişi, ülkemizde ise 15 milyondan fazla kişi sigara içmekte olup her gün tütün kullanan 15 yaş ve üzeri bireylerin oranı 2016 yılında yüzde 26,5 iken 2019 yılında artarak yüzde 28’lere kadar çıkmıştır. Bu oran erkeklerde yüzde 41,3 kadınlarda ise yüzde 14,9 olarak saptanmıştır.

Dünyada her yıl 8 milyon kişi tütün ürünü kullanımına bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmekte iken bu ölümlerin 6 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımının sonucudur. 1 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetme sebebi tütün ürünü kullanmak değil tütün ürünü dumanına maruz kalmaktır. Ülkemizde ise tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle her yıl yaklaşık 100 bin ölüm gerçekleşmektedir.Sigara, içenleri olduğu kadar çevresindeki kişileri de etkilemektedir. Tütün dumanı, iç hava kirlenmesine sebep olan en tehlikeli maddelerden biri olmasının yanında 69’u kesin kansere sebep olduğu bilinen 7 binin üzerinde kimyasal madde içermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre; 700 milyon çocuk yani dünyadaki çocukların yarısı tütün dumanına maruz kalmakta ve her yıl, 60 bin çocuk pasif etkilenimin yol açtığı solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle 5 yaşından önce hayatını kaybetmektedir. Toplumu Pasif sigara dumanının zararlarından korumak da çok önemlidir.

Türkiye’de sigara bırakma hizmetleri esas olarak Sağlık Bakanlığı tarafından sürdürülmekte olup üniversiteler, çeşitli uzmanlık kuruluşları, bazı özel sağlık kurumları da bu yönde hizmet vermektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından ülkenin çeşitli bölgelerinde konuya özel eğitimler alan hekimlerin görev yaptığı toplam 415 kurumda sigara bırakma hizmeti verilmektedir. Ancak bu merkezlerin çok büyük bölümü il merkezlerinde olduğu için ilçelerde ve özellikle kırsal kesimde yaşayanların bu hizmetten yararlanması güç olmaktadır. Sigara bırakma hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve bütün topluma ulaşmasını sağlamak için 7 gün 24 saat esasına göre hizmet veren Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı kurulmuştur. Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nda, sigara bırakma sürecini kolaylaştıracak bilişsel-davranışsal tedavilere ilişkin destek sağlanırken sigara bırakma polikliniklerinde uygun hastalara hekimler tarafından ilaç tedavisi de uygulanmaktadır.KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde (Tıp Fakültesi Hastanesi) aile hekimliği bünyesinde sigara bıraktırma polikliniği bulunmaktadır. Sigara bıraktırma polikliniğinde sigarayı bırakmak isteyen hastalarla motivasyonel görüşmeler yapılmakta, nikotin bağımlılıkları tespit edilmekte, nikotin bağımlılıklarının derecesine göre ilaç tedavisine başlanmaktadır. Sigara bıraktırmak için kullanılan ilaçlar devletimiz tarafından ücretsiz temin edilmektedir. Sigara bıraktırma hastaları daha önceden reçeteyle ilaçlarını temin etmek için İl Sağlık Müdürlüğüne gitmekteyken üniversitemizin ve bölümümüzün çabaları sonucu ilaçlar artık üniversite eczanesinden başka bir yere gitmeden ücretsiz olarak alınabilmektedir.KSÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Raziye Şule Gümüştakım, ‘Bütün dünyanın son 1 yıldır uğraştığı büyük ve ölümcül bir tehlike olan COVID-19 salgın döneminde sigara bırakmanın önemi daha net anlaşılmaya başlanmıştır. Sigara içenlerde COVID-19 hastalığı 14 kat fazla görülmektedir. Bu yüzden özellikle bu dönem sigarayı bırakmak için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Halkımız da bu durumun önemini kavramış olup bütün polikliniklerin hasta sayıları azalırken, sigara bıraktırma polikliniğinin hasta sayısı artmıştır. Polikliniğimize sigara bırakmak için çevre illerden bile başvurular olmaktadır. Bu, bizim için yüz güldürücü bir gelişmedir. İnsanların bu konuda duyarlılığının daha da fazla artması, sigarayı bıraktırarak daha fazla hastamızın hayatına dokunmak ve daha sağlıklı bir hayat yaşamalarına vesile olmak en büyük dileğimizdir.’ diye konuştu.KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can ise, ‘Sigara, toplumumuzun en büyük sorunlarından biridir. Parayla aldığımız bir zehirdir. Dünyada milyonlarca, ülkemizde ise binlerce kişinin ölümüne yol açmaktadır. Devletimizin bu zehirden kurtulmak için yaptıkları ve gösterdikleri çabalar bütün dünya tarafından takdir edilmekte ve ödüllendirilmektedir. Biz de üniversitemiz bünyesindeki sigara bıraktırma polikliniği ve hastane eczanesinden ücretsiz ilaç temini ile özellikle de bu COVID-19 salgını döneminde devletimizin hizmetlerine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Hasta sayılarındaki artış da bunun bize bir geri dönüşüdür. Toplumumuzun sağlıklı bir geleceğe kavuşmasını istiyorsak sigarayı bırakmalı ve bıraktırmalıyız.’ ifadelerini kullandı.