Binlerce yıllık şanlı mazisine sayısız zafer sığdıran büyük Türk milleti için Ağustos ayı büyük önem arz eder. 26 Ağustos 1071'te Malazgirt Meydan Muharebesi ile başlayan bu zaferler silsilelisinin son halkası ise 30 Ağustos Zafer Bayramıdır. Esaret altına alınmak, hatta yok edilmek istenen bir millet, Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde kahramanca bir direniş göstermiş, her türlü imkansızlığa rağmen ordusuyla bütünleşmiş ve 'ya istiklal ya ölüm' diyerek bağımsızlığına kavuşmuştur. Dolayısıyla kadim Anadolu coğrafyasının ilelebet Türk yurdu olarak kalacağının tarih yapraklarına kanla kazınmasının adıdır 30 Ağustos..

Aslında bu zafer yeni bir başlangıcın da müjdecisidir bizim için. Gazi Mustafa Kemal'in hayalini kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti'nin en güzel müjdesi. Gazi Paşa'nın sağlam temeller üzerine inşa ettiği bu devlet, bugün de milletiyle birlikte geleceğe yürüyüşünü emin adımlarla sürdürmektedir.

Ülkemizin ve milletimizin bu kutlu yürüyüşünde bizlere düşen görev ise gençliğimizi ilim ve irfan sahibi ve de ahlaklı bireyler olarak yetiştirerek, yarınlara hazırlamaktır. Bağımsızlığın sembolü olmuş kahraman şehrimizde kurulan İstiklal Üniversitesi olarak bu noktada üzerimize düşen vazifeyi layıkıyla yerine getirmeye gayret göstereceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, Kurtuluş Savaşımızın şehit ve gazilerini rahmet ve minnetle yad ediyorum.