Geleneksel el sanatları arasında yer alan ve bir asrı aşkın süredir yapılan bakırcılık, Tarihi Kapalı Çarşı'da vatandaşların karşısına çıkıyor.

Gaziantep'in oyma işçiliği, Erzincan'ın özel işlemelerinin yanında Kahramanmaraş bakırı ise "dövme" tekniğiyle dikkati çekiyor.

Bakırcı esnafının el emeği göz nuruyla tek tek işleyerek meydana getirdiği ürünler hem yurt içinde hem de yurt dışında ilgi görüyor.

Sektöre emek veren birbirinden değerli ustaların ürettiği tencere, kazan, kahve takımları, paşa mangalları, sürahiler, tepsiler çeşitli motiflerle süslenerek yurt içinde ve yurt dışında pazarlanıyor.

- "Yıllık 30 milyon dolar ihracatımız bulunuyor" 

Kahramanmaraş Bakırcılar Odası Başkanı Selamet Atlı,yaptığı açıklamada kentte, bakırdan oyuncak, süs eşyası, mutfak araç ve gereçlerinin tamamının üretimi ve ihracatının yapıldığını söyledi.

Kovid-19 süreciyle kentte bakırcılık sektörünün durma noktasına geldiğini belirten Atlı, "Uzun bir süre hiç çalışmadık diyebilirim. Bunun üzerine bakıra zam da geldi ancak son günlerde kimsenin elinde hazır ürün kalmadı. Satışlar yeniden hızlandı ve herkesin yüzü gülmeye başladı." dedi.

Kahramanmaraş'ın yöreye has dövme bakırla tanındığını aktaran Atlı, şöyle devam etti:

"Geçmişten bu yana nereye gidersen git, dövme bakırı gören Kahramanmaraş işi olduğunu söyler. Bakırda yıllık 30 milyon dolar gibi bir ihracatımız bulunuyor. Aynı zamanda iç piyasaya da yine bir 30 milyon dolarlık satışımız var. En çok Orta Doğu'ya, İran, Balkan ve Amerika gibi ülkelere ihracat yapılıyor."

- "Bakırları dünyaya pazarlıyoruz"

Sektör temsilcilerinden Hacı İspir ise Kahramanmaraş bakırının en büyük özelliğinin, işlenmesinde dövme tekniği kullanılması olduğunu ifade etti.

İspir, tek tek bakırı döverek şekil verdiklerini aktararak, bakırdan, levhadan tabağa sunumluktan çaydanlığa kadar birçok ürün yaptıklarını belirtti.

"Nasıl ki dondurmayı döverek tatlandırıyorsak, bakırda da yine döverek şeklini veriyoruz." diyen İspir, şunları kaydetti:

"Dulkadiroğlu beyliği döneminde, Alaüddevle Bozkurt Bey'in 1500 yılında bakırcılar çarşısını kurdurduğu rivayetlere göre söyleniyor. O dönemden bu yana gelen bakırcılık bizim burada, ana, ata ve baba mesleğimiz olarak geliyor. Şu anda ise biz bu bakırları dünyaya pazarlıyoruz. Çin'in dünyada zarar veremediği tek meslek bakırcılıktır. Çünkü bakırcılık el emeği göz nurudur."