İlçede 9 yıl önce babasıyla açtıkları lokantayı işleten 22 yaşındaki Balakan, yaşadığı yörenin kültürünü yansıtan ancak zamanla unutulan değerleri müşterilerine tanıtmak amacıyla eski eşyaları toplamaya başladı.
Balakan'ın mutfak araç gereçleriyle başlayan antika eşya tutkusu daha sonra farklı malzemelerden oluşan koleksiyona dönüştü.
Zamanla biriktirdiği eşyaları lokantanın dekorasyonunda kullanan, 120 metrekarelik iş yerinin tavan ve duvarlarında sergileyen Balakan, işletmesinde, aralarında 150 yıllık terazi, 120 yıllık kılıç, 100 yıllık kırma tüfek, ibrik, gaz lambası, radyo, para, topaç, plak, şamdan ve dikiş makinesi 2 bin 500 antika eşya bulunuyor.
Balakan, yaptığı açıklamada, iş yerinde insanların hem yemek yediğini hem de tarihi bir yolculuğa çıktığını söyledi.
Babasının da antika eşya tutkunu olduğunu vurgulayan Balakan, "Dükkanımızda tarihi eşyalar var. Bir iki parçayla başladık daha sonra almaya başladık. Sonra merak oluşmaya başladı. 2 bin 500 parça eşya var. Nostaljik eşyalar hakkında müşterilerimize tanıtım yapıyorum. Güzel bir duygu." dedi.
Nostaljik eşyaları çok sevdiğini onları dükkanında sergilemekten dolayı büyük bir keyif aldığını anlatan Balakan, bazı müşterilerinin eşyaları görmek için işletmesine geldiğini dile getirdi.
Malzemelere gözü gibi baktığını ifade eden Balakan, şunları kaydetti:
"Dükkanımızda, radyolar, kilitler, kömürlü ütüler, ibrikler, anahtar takımları ve Çanakkale Savaşı'nda kullanılan miğfer var. Bazı müşterilerimiz evde sakladığı eski eşyaları getiriyor. 'Siz daha iyi değer veriyorsunuz sergileyin' diyorlar. Burada sergiliyoruz. Değer veriyoruz. Onlara sahip çıkıyoruz. Müşteriler görünce daha mutlu olup, seviniyorlar. Ailesiyle beraber gelen bazı müşterilerimiz bir daha gelmek istiyor. Fotoğraf çektirmek isteyen oluyor. Müşterilerimizin güzel duyguları oluyor. Bu eşyaları toplamaya devam edeceğim. Müşterilerimize sergi yapmak istiyorum. Eski eşyalara daha çok sevgim var. Babamdan bana geçmeye başladı. Beraber yapmaya başladık. Güzel bir sevgi."
Müşterilerden Sezai Ateş de nostaljik eşyaların arasında kebap yemenin harika bir duygu olduğunu belirterek, ortamın kendisini geçmişe götürdüğünü söyledi.
Eski eşyaları görünce mutlu olduğunu aktaran Ateş, "Bizi sevecen hale getiriyor. Çocuksu ruhlarımız ortaya çıkıyor. Çünkü eskiyi hatırlatıyor bize. Biz burada yemek yemeğe değil de aile huzuru, birbirimizle sinerji yaşadığımız, eski noktalarımızı doruklara çıkartan yere geldiğimizi düşünüyoruz ve hissediyoruz. Onlara bizlere bunları hissettirdiği içi teşekkür ediyorum." diye konuştu.