Veysel Bakır genç yaşta cezaevine girdi. Diyanet İşleri Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında imzalanan İs Birliği Protokolü ile Ceza İnfaz Kurumlarında verilen manevi rehberlik çalışmaları onun hayatını değiştirdi. Kur’anı-ı Kerimle yakından tanıştı, okudu ve oda yetmedi hıfzetti. Yüce Kelamı ezberleyerek hafız olan Veysel Bakır için Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda icazet merasimi yapıldı. Hafızlık cübbesini giydi.

Hafız Veysel’in annesi de törene katılanlar arasındaydı,  oğluyla gurur duydu, duygulu anlarla konuşmasına emeği geçenlere teşekkür etti.

Programa Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı İlker YAZICI, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Turgay ÇORAK, Kahramanmaraş İl Müftüsü Mustafa TEKİN, Türkoğlu İlçe Müftüsü Abdullah RENÇBER, Kurum Müdürleri, ailesi, personel, ve  hükümlüler katıldı.

Türkoğlu Ceza İnfaz Kurumları Koordinatörü ve Açık Cezaevi Vaizi Musa SÖYLER, Ceza İnfaz Kurumlarında, Manevi Rehberlik Birimi olarak yaptıkları hizmetlerden bahsetti. "Hafızlık konusu üzerine titizlikle durduklarını, bunların ileriki dönemlerde de artarak devam edeceğini, pandemi öncesi dört mahkûma daha hafızlık çalıştıklarını, bunların hafızlıklarını yarı ettikten sonra pandemi dolayısıyla izine gittiklerini belirtti. Şu anda Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da bir mahkûmun hafızlığını tamamladığını, 2021 yılında yapılacak olan sınava hazırlandığını belirtti."

Kahramanmaraş İl Müftüsü Mustafa TEKİN’de konuşmasında; “Hafızlığın önemini üzerine duran Müftü Tekin, insanın bedenini besleyen yeryüzündeki madde ve atomlar iken, insan ruhunu besleyenin Kur’an-ı Kerim olduğunu, Kuranı okuyana Allahu Teala hak ile batılı ayırt eden, iyiliğe koşan kötülükten kaçan bir meleke verir. Yer yüzü bedenimiz için çeşitli nimetlerin verildiği bir sofradır. Allahu Teala yeryüzü ile bedenimizi gök yüzü ile de ruhumuzu beslemektedir. Gök sofrası vahiydir, her peygambere vahy gelmiştir. Bizim Peygamberimize de  Kuranı Kerim gelmiştir. Dolayısıyle Müslüman ruhunu Kuranla beslemesi gerektiğini belirtti.  Cezaevlerinde bu tür faaliyetlerin yapılmasının çok önemli olduğunu belirten Müftü Tekin emeği geçenlere teşekkür etti.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı İlker YAZICI’da; insanın hayatta farklı olaylarla karşılaşabileceğini, kişilerin başına gelen  olaylardan ders çıkarması gerektiğini, bunların düşünüp tefekkür  edilmesi gerektiğini belirten Başsavcı Yazıcı; “Hayat eğer bir futbol maçından ibaretse; bu maçta oynayan oyuncuların bazen yaptıkları hatalardan dolayı kartlar görerek oyun dışında kalabileceklerini ama  sporcuların maça dönmeleri için daha iyi hazırlık yapmalarını, maçın kurallarına göre oyun oynamalarını ve başarmaları gerektiğini belirtti. Cumhuriyet Başsavcısı İlker YAZICI, bu hafızın yetişmesinde emeği geçen başta hocalarına ve diğer yetkililere teşekkür etti.

Hafızlık belgesi almaya hak kazanan Veysel BAKIR’da; “Bir birey kendini geliştirmek istiyor ise, hiçbir şekilde geçmişe takılı kalmaması gerekir, ben buna inanıyorum ve beş buçuk senedir buna inandığım için, bunu kendime düstur edinerek her gün kendime yeni bir şey katmaya çalıştım. Elhamdülillah ceza yattığım hayat boyunca hiçbir günümü boş geçirmedim ve bundan bir gün bile zarar görmedim. Aksine, Cenabı Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de buyurduğu gibi “ siz Allah’tan gerektiği gibi sakınırsanız, o sizi hiç ummadığınız anda rızıklandırır” ayetini tecrübe etmiş bir insanım. Gerek ben kendi cezaevi hayatımda, gerek ailem kendi sivil hayatında, rızıktan kastım yeme içme para değil, ben rızkın çok fazlasına, çok fazlasına şahit oldum, bizzat Cenabı Allah’ın lütfettiğine, hiçbir zaman başlarına musibet ve belanın gelmediğine, bu yolu yürüdükten sonra hep şahit oldum, ve bunlardan sonsuz derece mutluyum, şu anki duygularını tarif etmeninin çok  zor olduğunu belirtti, Hükümlü Bakır, Allah,  bana emeği geçen herkesten Allah razı olsun, bütün mahkum arkadaşlarıma da buradan tavsiye ederim, İslam’ın beş temel şartından sonra güzel ahlak bir insanın hayatının güzel geçmesine yeterde artar bile, burası bizim için engel değil, hiç kimsenin burada kalıcı bir tarafı yok, 10 sene yatanda, 1 sene yatanda en sonunda çıkacaktır. Önemli olan buradan çıktıktan sonra bir daha buraya dönmemektir. Ben bu dersi almış birisi olarak konuşuyorum, Rabbim bir daha ne beni nede cümlemizi bir daha buralara düşürmesin inşallah, Allah herkesin kalbine ve gönlüne göre versin, Rabbim öğüt alanlardan hamt edenlerden, şükür edenlerden eylesin”. Dedi.

Hafızlığını tamamlayan hükümlü yakının annesi de bu imkanları sağlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ettiğini belirtti. Program Cumhuriyet Başsavcısı, İl ve İlçe Müftülerinin hediye ve belge takdimleriyle son buldu.