Türkiye Maden-İş Sendikası Afşin Elbistan Şubesinin yeni binası törenle hizmete açıldı.

Elbistan’da ki programa Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Genel Sekreteri Tamer Küçükgencay ile birlikte genel merkez yöneticileri katıldı.

Program öncesi gazetecilere açıklama yapan Genel Sekreter Küçükgençay, Afşin Elbistan A Termik Santrali ve kömür sahası işletmecisi özel sektör ile anlaşmazlık içinde olduklarını söyledi.

Maden İş Sendikasının büyük bir aile olduğunun altını çizen Küçükgençay: “4 Aralık Dünya Maden İşçileri gününde Afşin-Elbistan bölgesindeyiz. Öncelikle yerin yüzlerce metre altından maden çıkartırken hayatını kaybeden bütün maden şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. Mevcut çalışan bütün madenci arkadaşlarımızın da dünya madenciler gününü kutluyorum. Kazasız belasız mutlu günler dilerim.

Yılın bütün günlerinde madencilerin sorunlarının konuşulduğu ama bugün en çok konuşulduğu bir gündür 4 Aralık dünya madenciler günüdür.

Elbistan - Afşin Şubemiz bulunduğu bölge itibari ile çok önemli bir bölgedir. Afşin - Elbistan bölgesinde bulunan termik santrallerinin kömür sahaları ile birlikte özelleştirilmesi sonucu ihaleyi alan firma ile sendikamız yetki konusunda anlaşmazlığa düşmüştür. Maden İş Sendikası olarak durumumuza baktığımızda dünyada ilk madenlere kazma vurulduğunda da madencilerin sorunu vardı, 21. yüzyılı yaşadığımız modern madenciliğin yapıldığı bu günlerde de maden işçilerinin sorunları vardır. Hatta hiç azalmamış artarak da devam etmektedir.

Çok eskiden kalan maden işçisi figürünü yaşatmaya çalışan maden patronları ile karşı karşıyayız. Madenlerde kölelerin, hükümlülerin veya zorla çalıştırılan insanların döneminin bittiğini artık bütün maden patronları bilmelidir.

Acımasız, güvencesiz ve karın tokluğuna on yıllarca zorla çalıştırılma dönemi bitmiştir. Bir yerde kömür santrali varsa bilinsin ki orada maden işçisi de vardır. Ama yer altı, ama yer üstünde kömür üretirler.

Kömür termik santrallerine gider ve elektrik üretilir. Hem santralin hem de kömür sahasının sahibi olan firma aralarında tel örgü bulunan enerji işçileri ile maden işçilerini eşit görmek zorundadır. Santral işçilerine sendikalı olma hakkı tanınırken, maden işçilerinin sendikalı olma hakkından mahrum etme hakkına kimse sahip değildir. Günümüzde bu sorun halen devam etmektedir. Yaşadığımız bu yüzyılda o anlayışa izin vermeyeceğiz. Milyar dolarlık yatırım yapan bu firmalar, maden işçilerini hor göremez. Bu firmaların ben kurumsal bir firmayım demeleri, çalışanlarına sendikalı olma hakkı tanımasıyla mümkündür. Elbistan ve Afşin’deki durum tam da bu söylediğimiz gibidir.

Bütün maden işçilerini sendika olarak takip ediyoruz. Hükümete de seslenmek istiyorum. Salgının faturasını emekçilere kesmeyin. Emekçilerin en büyük sorunlarından birisi örgütlenmedir. Ülkemizdeki sendikal örgütlenme ile ilgili bazı rakamlar vermek istiyorum. 1980 öncesi toplam işçi sayısı 2 milyon 200 bin, örgütlü işçi sayımız 2 milyondur. 2020 yılında toplam çalışan işçi sayımız 14 milyon, örgütlü işçi sayımız 2 milyondur. Yani değişen hiçbir şeyin olmadığını görüyoruz. Örgütlü alanda bu rakamlar aslında her şeyi anlatıyor. Çalışan işçi sayısı artmış, sendikalı işçi sayısı azalmıştır. Bunun nedenlerine bir bakalım. Günümüze kadar yapılan özelleştirmeler bu sonucu doğurmuştur. Taşeronlaşmada bunun en büyük sebeplerinden biridir.

Özel sektörün sendikalaşmaya sıcak bakmayan, kuralsız, güvencesiz çalışmayı savunan yapısından kaynaklanmaktadır. Bizim iş kolumuzda 200 bin maden işçisi bulunmaktadır. Sadece 40 bine yakını sendikalıdır. Kurumsal bir yapıya kavuşmak istemeyen maden şirketleri sendikalı işçilere tahammül edemiyor.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak özel sektöre karşı bir tavır içerisinde olduğumuz söylenemez. Çünkü örgütlülük oranımızın yüzde 80'i özel sektör çalışanlarındandır. Bizim sözümüz örgütlenmenin önünü kesen anlayışadır. Yasalar açık. Bir işçi kendi çalıştığı iş kolunda sendikaya üye olabilir diyor.

Örnek verecek olursan 100 kişilik bir iş yerinde işçilerin 70'i sendikaya üye oluyor. Bakanlık bunu doğruluyor. Yazıları çıkıyor. İlgili sendikaya ve diğer sendikalar ile birlikte işverene gönderiyor. İşveren sendika istemiyorsa yetkiye itiraz ediyor. Mahkeme yolu açık. Yargılama yaklaşık 2 yıl sürüyor. Bu süreçte patron üye işçilere baskı kurmaya başlıyor. Sendikadan istifa etmesini istiyor. İşten atıyor. Sendikalı olmayı bitirmek için her şeyi yapıyor. Bakanlığın bütün örgütlenme bilgilerini doğrulamasına rağmen süreç başlıyor. Burada bir terslik var. Hani bir kişi için en demokratik şekilde sendikalı olma hakkı vardı. Bir yandan istediğin sendikaya üye olabilirsin diyeceksin, bir yandan da sendikalı olmak öyle kolay değil diyeceksin. Hükümetten beklentimiz bu sorunun bakanlıkta çözülmesidir. Yetkiye itirazın kaldırılması, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak talebimiz açık ve nettir. Örgütlenme önündeki engelleri kaldırınız. Sayın adalet bakanımızın bugünlerde bahsettiği adalette reform anlayışı içerisinde emekçinin önünde en büyük engel olan örgütlenme sürecindeki yargılama süreninin kısaltılması ya da yeni bir anlayış içerisinde konunun çözümünün Çalışma Bakanlığında oluşturulacak bir kurulla çözüme kavuşturulmasıdır.

Bir diğer sorunda 200 bin maden emekçisi varken sendikalı işçi sayısı 40 bin iken, aynı iş kolunda faaliyet gösteren sendikaların, zaten sendikalı olan işyerlerine girmeye çalışmalarıdır. Sözde aynı iş kolunda kardeşiz biz diyen sendikalar bu durumdan faydalanmak istemektedir. Bu durum sadece patronlara yarar. İşçileri karşı karşıya getirmek demektir. Sendikalı olmayan 160 bin civarındaki maden işçilerini örgütlemek için çalışmalılar. Türkiye maden işçileri sendikası mücadelesini bu yönde yapıyor.

Kömür ve elektrik üretimi üzerine bir şeyler söylemek istiyorum.

Ülkemizde 20 milyar tona yakın linyit kömürü bulunuyor. Tabi ki üretilen kömürün tamamı yüksek kalorili kömür değildir. Yüksek kalorili olmadığı için de devlet teşviki olmadan üretilemiyor. Bakanlığımızın KYOTO protokolü de dikkate alındığında hızla bu düşük kalorili kömürü modern, doğa dostu termik santralle yapması gerekiyor. Ülkemizin enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtaracak tek çözüm linyit kömürüdür. Ülkemizde petrol ve doğalgaz yok bu nedenle kurtuluşumuz kömürdedir.

Elektrik üretimimize baktığımızda ithal kömürle ve çevrim santralleri ile toplamda yüzde 37.87'ye yakın elektrik üretiyoruz. Diğer bölümü de yerli kaynaklarımızla üretiyoruz. Yüzde 37 oranındaki elektriği üretirken dışarıya döviz veriyoruz. Bu konuda bir adım atarak direk yerli kömüre yönelmeliyiz. Bu durumda çıkaracağımız en büyük çözüm yerli kaynaklara ve temiz enerjiye yönelmektir. Yani yerli ve milli değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.

Biz bu 20 milyar ton kömürü üretirken önümüze çıkan en büyük sorunlardan biri işçi sağlığı ve işçi güvenliğidir. Ülkemizde birçok kez büyük maden faciaları olmuştur. Bu kazalarda onlarca işçi hayatını kaybetmiştir. Maden işçilerin kazanımlarının bir çoğu bu kazalardan sonra verilmiştir.

Burada ortaya şu çıkıyor. Bugüne kadar hayatını kaybeden maden işçilerimiz hayatta olsaydı, bu haklar daha önce verilmiş olsaydı. Bu insanlarında mutlu olması sağlanabilirdi diye düşünüyorum.

Afşin - Elbistan Maden İşçileri Sendikası Şube Başkanı Adil Bölükbaşı'da: “Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler günüdür. Tüm çalışma arkadaşlarımızın bu özel gününü kutluyor, hayatını kaybeden maden işçilerine Allahtan rahmet ailelerine başsağlığı dilerim. Bundan sonrası içinde kazasız bir çalışma hayatı diliyorum.

Şube binamızın yenileme çalışması bitti ve 4 Aralık Madenciler Gününde de üyelerimizin hizmete sunmanın gururunu yaşıyoruz.

Afşin Elbistan Linyitleri, ülkemizde eşi benzeri olmayan bir açık işletmeydi. İşletmeyi Çelikler holding devir aldı. Şube başkanı olarak bu süreçte gereken görevimizi yaptığımıza inanıyorum. Devletimizin almış olduğu bir karar vardı. Devir sürecinde devlet büyüklerimize saygısızlık yapmadık. Olması gerektiği gibi davrandık. Burada çalışan bin 100 kamu görevlisi gurbete gitmek zorunda kaldı. Bizim üzüldüğümüz bir nokta var.

Tel örgünün bir tarafından Tes-İş sendikası üyeli örgütlü, bizim sendikamıza üye olacak işçi arkadaşlarımızın sözleşmesine şirket yetkilileri tarafından itiraz oldu. Bu konuda siyasetçilerimizden destek istenmesi söz konusudur. Burada bin 500 işçi çalışıyor. Bu çalışan insanların ailelerini göz önünde bulundurduğumuzda rakam 15 bin kişiye tekabül eder. İşçi arkadaşlarımızın durumunu kölelik zihniyetinden çıkartarak sözleşmemizi yenilememiz lazım. Şirket yetkililerinden ve siyasetçilerden destek bekliyoruz. Bir buçuk yıl oldu hukuki süreç devam ediyor. Burada doğal olması gereken maden iş sendikasının bu alanda olması gerekir. Burada atacağımız adımlarla ne çalışanların, ne şirket yetkililerinin nede siyasetçilerin psikolojisini bozmak istemiyoruz.

Bizler emekçi insanlarız. Bir konuda gereken neyse onu yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Eylem yapılacaksa yaparız. Devletimizin almış olduğu karar hiç bir zaman saygısızlık yapmayız. Devir sürecinde hiç bir sorun yaşanmadı. Ben her zaman şunu söyledim. İsmim gibi adil olacağımı söyledim. Bizler sendikacılıkta üçüncü dönemimizi yaşıyoruz. Sadece sendika olarak yetkililerin bizi dikkate almalarını istiyoruz. Biz emekçiyiz. Gerektiğinde ne yapmamız gerekiyorsa onu yaparız. Bizi sıkıntıya ve zora götürmesinler. Buradan 4 Aralık Dünya Madenciler Günü vesilesiyle siyasetçilere ve şirket yetkililerine sesleniyorum. Bu sorunun biran evvel çözülmesini istiyoruz. İşçi kardeşlerimizde bizlerde rahatlayacağız. Sendika, işverenle işçi arasında köprüdür. Sendika olarak her zaman çalışanın hakkında yana olduk. Onun vermiş olduğu ekmek mücadelesine katkı sunmak istiyoruz. Bu duruma engel olan birileri varsa bu konunun çözülmesi için herkesin üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Bu işletmede çalışan insanlar 2 bin 200 - 2 bin 500 TL'ye çalışmasın, bir tarafta 5 bin TL maaş alan insan varken yevmiye işçisi gibi çalışan işçilerin olması gibi bir dünya yok. Bizim sabır sınırımızı aşmak üzereler. Sendika olarak bizi son noktaya kimse getirmesin. Siyasetçilerimize ve şirket yetkililerine sesleniyorum. Bizim sendika olarak yetkimizin önündeki engeli kaldırsınlar. İşimizi yapalım.

Açıklamaların ardından Maden-İş Sendikası Elbistan Afşin Şubesi’nin yeni hizmet binası kurdele kesilerek hizmete açıldı.