MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, Kahramanmaraş’ın salebinin bir dünya markayı yapmayı hedeflediklerini belirtti. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Adana Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyelerinden oluşan hedef ilk olarak MADO çiftliğini ziyaret etti. Burada salep üretimi ve geliştirmesi hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

Daha sonra ise MADO’nun salep ile ilgili çalışmalar yaptığı iki farklı alanda incelemeler yapıldı.


 

MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, “Amacımız bu salebi daha geniş alanlara yaymak ve aynı zamanda dünya pazarına götürerek, Kahramanmaraş’ı salep konusunda marka yapmak. Zaten en iyi Maraş Dondurmasını yapabilmeniz için salebe ihtiyacınız var. Gerçekten bir salebiniz yoksa Maraş Dondurması yapmanız mümkün değil.” dedi.

Özelde Kahramanmaraş’ın genelde ise tüm dünyanın dondurmadaki markası olan ve gösterdiği başarıyla hedeflerine bir bir ulaşan MADO, üretim potansiyelini ve ürün çeşitliliğini her geçen gün artırmaya devam ederken, bu popülasyondan daha çok verim elde etmek için harekete geçti. Maraş Dondurması üretiminde önemli yere sahip olan salebin üretimini artırmak için önemli çalışmalar yapan MADO kendi salep üretim alanları oluşturarak, dağdan indirdikleri salebi kendi tarlalarında adaptasyon ile çoğaltmaya devam ediyor. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Adana Çukurova Üniversitesi heyeti de MADO’nun kendi üretim alanlarında ve doğal yetiştirme alanlarında teknik bir gezi gerçekleştirdi.

Üniversite ekibiyle beraber salep ekimi yapan ve verimliliği artırma hedefi doğrultusunda istişarelerde bulunan MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur ve Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Kanbur, tüm gayelerinin Kahramanmaraş olduğunu vurguladı.

Mehmet Kanbur, salep yetiştirenlere 10 yıl alım garantisi vereceklerini tekrar hatırlattı. Kanbur, ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi ekibi ile beraber salebi yerinde incelemeye geldik. Buradaki amaç doğadaki endemik bitkileri koruma altına almak ve bu koruma alanı noktasında burada kendi tarlamızda kendi salebimizi yetiştiriyoruz. Biz MADO olarak burada bilimsel açıklamayı hocalardan aldık. Buradaki amacımız bu salebi daha geniş alanlara yaymak ve aynı zamanda bunu dünya pazarına götürmek ve Kahramanmaraş’ı marka yapmak. Zaten en iyi Maraş Dondurmasını yapabilmeniz için salebe ihtiyacınız var. Gerçekten bir salebiniz yoksa Maraş Dondurması yapmanız mümkün değil. Bunu bütün dünya biliyor zaten. Şimdi ne oldu? Endemik bitki olarak yasakladık. Yasaklayınca yok olmaya başladı bizde salebi dağdan indirdik kendi tarlamızda adaptasyon yaparak çoğaltmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla köylüye ve çevredeki insanlara istihdam sağlayacağız. Biz salep yetiştirenlere 10 yıl alım garantisi veriyoruz. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Adana Üniversitesinin ekibi ile doğada bu işlerle uğraşan köylü kardeşlerimizle bir araya geldik. Bizi bu dağlara getiren sevdadır. Sevda olmasa buraya gelmezdik. Sevda hem dondurma hem Kahramanmaraş. Kahramanmaraş olmasa biz olmazdık. İyi ki varsın Kahramanmaraş”

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kadir Saltalı ise şu ifadelere yer verdi:

“Geçen aylarda MADO ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde salep konusunda ortak çalışma yapma konusunda ön görüş birliğimiz oluşmuştu. Görüş birliği nedeniyle geçmiş haftalarda yine bir araya geldik ve değerlendirmelerde bulunduk. Bugün ise yine MADO’nun kendi üretim alanlarında ve doğal yetiştirme alanlarında teknik bir gezi planlamış bulunmaktayız. Bu gezide ilk önce dağdan alınıp üretim alınana getirilen salepleri değerlendirdik ve buradaki incelediğimiz salepleri de biz özellikle MADO kendi arazisinde mikorizayı görememiştik. Mikoriza kavramı şu; bitkinin kökünde bulunan küçük saç tüyüne benzeyen yapıdadır. Bu mantar türü bitki kökünde bitkinin besin ve su alımına katkıda bulunuyor. Kendisi ise bitkinin fotosentez ürünlerinden faydalanıyor. Böylece bitki ile mantar arasında ortak simbiyotik bir yaşam oluşturuyor. Biz bu mikorizayı Türkoğlu MADO çiftliğinde gözle göremedik ama şu anda doğal alanlarda özellikle mikorizayı gözle görebildik. Bu da şunu gösteriyoruz mikorizanın özellikle mantar kökünde yumrunun gelişiminde etkinliği olduğunu literatürlerden biliyorduk ancak burada bunu da gözlemlemiş olduk. Bize şu konuyu açıklıyor bu; artık bundan sonra hem salebin daha fazla yumru olanı aynı zamanda bu yumrularda hangi mikorizanın olduğu da tespit edilirse ileride salep türlerinin seleksiyonu sırasında bu mikoriza türleri araştırmaya ve kök gelişimi noktasında önemli bir bakış açısı sağlayacak. Bugünkü yaptığımız alan ziyaretlerinde de böyle bir çalışmanın gelecekte yapılması faydalı olacağı kanaati oluştu. Çukurova Üniversitesinden ve Sütçü İmam Üniversitesinden gelen arkadaşlarımızla önümüzdeki dönemde bu konu üzerindeki çalışmalarımızı yoğunlaştırmayı planlıyoruz”

Çalışma konusu salep üzerine olan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Doktora yapan Umur Çürük, şunları söyledi:

“Gezimiz çok verimli geçti. İlk gezdiğimiz yer daha ziyade yetiştiricilik yapılan yer sonraki gezdiğimiz alan doğal ortamına yakın organik maddesi zengin olan yerler ki aradaki farkı şöyle görebildik: Yetiştiriciliğini yaptığımız saleplerin yumruları biraz daha küçükken organik maddesi yüksek doğal ortamında yetişen saleplerin yumrularının daha irileştiğini gördük. Bu da doğal ortamında köklerinde bulunan doğal mikorizalardan kaynaklı olduğunu ve organik maddece zengin olduğuna bağlayabiliriz.”
 

HABER – EMRE ATAÇ