Sütçü İmam Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Şavkılı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Maraş'ın işgali sırasında Sütçü İmam'ın 31 Ekim 1919'da düşmana ilk kurşunu sıktığını hatırlattı.

Fransız ve Ermenilerden oluşan Fransız birliklerinin, Kahramanmaraş'ta Uzunoluk Caddesi'nden kışlaya doğru devriye attıkları sırada Türk kadınının peçesine el uzatmaya yeltendiklerini belirten Şavkılı, şunları anlattı:

"Alkolün etkisiyle çocuk ve kadınlara yaklaşan Fransız kıyafeti giyen Ermeni bir grup, Türk kadınının peçesine elini uzatarak peçesini açmaya çalışmıştır. Bunun üzerine olayı gören Kel Hacı'nın kahvesinde bulunan Maraşlılar, olaya müdahale etti. Vatandaşlar, yollarına gitmeleri konusunda Fransız işgalcilerini uyarmışlar fakat Fransız ve Ermeniler taşkınlıklarına devam etmiştir. Fransız askerlerinden biri hemen silahını ateşlemiş ve orada bulunan Çakmakçı Said ve Gaffar Kabuloğlu Osman'ı yaralamıştır. Bir süre sonra Çakmakçı Said şehit düştü."

Bu olayın yaşanmasına daha fazla dayanamayan Sütçü İmam'ın Fransız işgalcilere ve Ermenilere ilk kurşunu sıktığını ifade eden tarihçi Şavkılı, "O dönem Uzunoluk Camisi'nde fahri imamlık ve sütçülük yaparak geçimini sağlayan Sütçü İmam, olayın olduğu bölgeye gelerek silahını çıkarıp Fransız ve Ermeni işgalcilerin üzerine ateş etti. Sütçü İmam, Fransız ve Ermeni askerini yere sermiştir. Bu Ermenilerden biri ölmüştür. Sütçü İmam, 'durun be densizler, gün namus günüdür' diyerek silahı ateşlemiş ve o anda Türk'ün namusuna uzanan el burada kırılmıştır. Sütçü İmam'ın bu hareketi elbette Maraş milli mücadelesinin başarıya ulaşmasında kıvılcım hareketidir." diye konuştu.

İşgalcilerin daha sonra Sütçü İmam'dan intikam almak için harekete geçtiklerini anlatan Şavkılı, "İşgalciler, Sütçü İmam'dan intikam almak istediler. Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir'i, Atıloğlu Mahallesi'nde yakalayarak hunharca katlettiler. Sütçü İmam'ın başlattığı teşebbüs, aslında Maraş halkının maneviyatını yükseltmiş. Maraş halkının işgalci güçlerine karşı asla pes etmeyeceğini, vatanı her ne pahasına olursa olsun koruyacağını, vatan, din ve namusuna uzanan elleri rahatlıkla kırabilecek cesareti gösterdiğini ifade edebiliriz." dedi.

Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Şavkılı, Sütçü İmam'ın ilk kurşunu sıkmasının ardından Maraş'taki milli mücadelenin seyrinin değiştiğini belirterek, şunları söyledi:

"Maraş halkı, Sütçü İmam'ın olayının ardından büyük mücadeleye girişmiştir. Kadın ve erkeğiyle işgalci güçlere karşı tamamen mücadele vermiştir. Gerektiğinde evini bile yakarak düşman işgaline asla razı olmayacağını ve buna karşı koyacağını tüm dünyaya göstermiştir. Maraş milli mücadelesinin, şubat ayında kazanılması Sütçü İmam'ın yaktığı meşale ile devam edip sonuçlanmıştır. Bunun neticesinde artık dünyadaki mazlum milletler, emperyalist devletlere karşı boyun eğmeyecektir. Maraş'ta verilen bu mücadele işgalcilere teslim olmamaları konusunda çok büyük mesaj olmuştur."

Şavkılı, Milli Mücadele'nin kazanılmasının ardından belediyede Sütçü İmam'a odacılık görevi verildiğini aktararak, "Sütçü İmam, fakir bir aileye mensuptu. Kendisi Fevzipaşa Mahallesi'nde doğmuştu. Babası Kireçcioğulları'ndan Ömer Efendi, annesi Tiyeklioğulları'ndan Emine Hanım'dır." ifadesini kullandı.

Cengiz Şavkılı, Abdülmecit halife olunca 101 pare top atmak için kaleye çıkan Sütçü İmam'ın vücudunda barutun ateş alması neticesinde yanıklar meydana geldiğini, kaldırıldığı Alman Eğitim Hastanesinde 25 Kasım 1922'de yaşamını yitirdiğini söyledi.

Sütçü İmam'ın açtığı yolun bugün de önemli olduğunu ifade eden Şavkılı, şöyle konuştu:

"Sütçü İmam'ın açtığı yoldan kahraman ordumuz yürüyor. Kahraman şanlı ordumuza rehber olan Sütçü İmam, Nete Hatun veya Şahinbeyler ruhudur. Dolayısıyla bunu çok iyi kavramak lazım. Vatan ve ülkemize karşı yapılacak taarruzlarda bize her zaman Sütçü İmam'ın ruhu ışık tutacaktır. İşgalcilere karşı Türk insanı asla boyun eğmeyecektir ve şanlı ordumuz daima muzaffer olacaktır çünkü önümüzde Milli Mücadele timsali şahsiyet var."

- Kabrine ziyaretler sürüyor

Rahmetle ve minnetle anılan Sütçü İmam'ın Kahramanmaraş'taki kabri vatandaşların akınına uğruyor.

Türbeyi ziyaret eden Mustafa Yılmaz, "Sütçü İmam, Maraş'ta ilk kurşunu atan kişidir. Kabri başında kendisine dua ettik. Allah, onu esirgesin." dedi.

Elbistan ilçesinden Sütçü İmam'ın kabrini ziyaret için Kahramanmaraş'a gelen Ayşe Eren ise "Allah böyle büyük insanları başımızdan eksik etmesin. Mekanı cennet olsun. Sütçü İmam'ın, Maraş için çok önemli bir değeri var. Namus ve şerefimizi kurtardı." diye konuştu.

- Sütçü İmam

Kaynaklara göre, Maraş'ın işgal girişimi 22 Şubat 1919'da İngiliz işgal kuvvetlerinin Albay Max Andriyo komutasında şehre girişiyle başladı.

Maraş, 8 ay süren İngiliz işgalinden sonra, 29 Ekim 1919'da Fransızlar tarafından işgal edilir. Fransız askerlerinin kente gelişi, yerli Ermeniler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanır.

Fransızlar, yerli Ermenileri de yanlarına alarak, gösteriler ve taşkınlıklar yapmaya başlar. Fransız kuvvetlerinin kente girişinden 2 gün sonra, 31 Ekim 1919'da tarihi Uzunoluk Hamamı'ndan çıkan Türk kadınlarına, Fransız devriyeleri ve Ermeniler "Burası artık Türklerin değil, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez" diyerek saldırır.

Kadınlardan biri olayın etkisiyle bayılınca diğer kadınlar da feryada başlar. Hamamın yakınındaki Kel Hacı'nın kahvesinde bulunan Maraşlılar olay yerine gelerek Ermenileri uyarır fakat askerler sarkıntılığa devam eder.

Bunun üzerine Çakmakçı Said ve Gaffar Kabuloğlu Osman, kadınları işgalcilerin elinden almak isterken dipçik ve kurşunla ağır yaralanır. Bu sırada yan tarafta küçük bir dükkanda süt satan Sütçü İmam, tabancasını alarak olay yerine gelir. Silahını, kadınlara sataşan ve Çakmakçı Said'i yaralayan Ermeni askerin üzerine doğrultarak ateşler.

Kurşun isabet eden Ermeni yere düşer, diğerleri ise kaçar. Maraş'ta düşmana sıkılan bu ilk kurşun ile Türk milletinin işgalcilere ve Ermenilere, yaptıklarının yanlarına kalmayacağı gösterilir.

Bu olayda aldığı yara ile daha sonra Çakmakçı Said şehit olur. Yaralanan Ermeni ise ölür. Fransızlar da misilleme hareketlerine girişerek Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir'in ellerini ve ayaklarını arkasından bağlayıp burun ve kulaklarını kestikten sonra şehit eder.