Partisinin Batman’daki 7. Olağan Kongresine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ünal, konuşmasında şunları dile getirdi: “2001’de biz sadece o partinin ismini koyduk ve bugün bin yıllık tarihin içerisindeki büyük iddianın sahibi, temsilcisi ve taşıyıcısı AK Parti’dir. Bu görevi AK Parti’ye kim verdi? Bu görevi AK Parti’ye bu millet verdi.

Dün Demokrat Parti’ye olduğu gibi, Turgut Özal’a verdiği gibi bugün de bunu bize verdi. Fakat Adnan Menderes’ten sonra hepimiz aynı şeyi söyledik. Söz de karar da milletindir dedik. İşte kim olduğumuzu hatırlatan en temel cümle budur.

Söz de karar da milletinse eğer, devleti birileri bir avuç topluluk devleti millet adına yönetemeyeceği için biz söz de karar da milletindir dedik. Eğer TBMM’nin duvarında ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyorsa o halde devlet ile ilgili kararları verecek olan milletin seçtikleridir. Recep Tayyip Erdoğan’ı kıymeti yapan nedir biliyor musunuz

Bu millet tarafından seçilmiş olmasıdır. Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ve küfür edilirken gülenler, ellerini ovuşturanlar, 15 Temmuz’da Erdoğan’ı indirmeye gidenler tehditlerle ilgili tek cümle dediklerini duydunuz mu? Recep Tayyip Erdoğan’a tehdit edilirken suspus olanlar şimdi kalkmışlar, ‘Bize mektup gönderildi, tehdit edildik’ diye ağlıyorlar.

Bu ülkede siyaseti bulaşık bir şey gibi göstermeye çalıştılar. Siyaset, bu milletin aziz iradesini alıp devlete yansıtma işidir. O yüzden yaptığımız siyaset millet siyasetidir, bunun adını koyalım. Bizim yaptığımız siyaset, AK Parti’nin yaptığı siyaset bizzat millet siyasetidir. Biz her zaman haktan ve hakikatten yanayız. Biz her zaman demokrasinin, hukukun ve insan haklarının teminatı olarak bu milletten aldığımız emaneti muhafaza edeceğiz. Birilerinin tehdit edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz ama birilerinin siyaseti hakkaniyetle yapmasını temenni edeceğiz.

Türkiye’ye güvenin, kendinize güvenin. Önümüz açıktır ve bundan emin olun. Biz büyük badireler atlattık ve şöyle dönüp arkamıza baktığımızda 18 yılda büyük sorunlar çözülmüştür. Bundan sonrası Allah’ın izni ile kenetlenerek yol yürümek olacaktır.”