Akşener ve Babacan, yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yaptı.

Babacan, Akşener'e ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, görüşmeye her iki partiden heyetlerin de eşlik ettiğini söyledi.

Görüşmede Akşener'e, partilerinin teşkilatlanması, temel alanlardaki politika ve uygulamalarıyla ilgili bilgiler sunduğunu belirten Babacan, sonrasında ise ülke meselelerini kısa başlıklar halinde değerlendirdiklerini ifade etti.

Türkiye'nin zor dönemlerden geçtiğini dile getiren Babacan, Türkiye'nin her alanda çok daha iyi bir yönetime layık olduğunu öne sürdü.

Her alanda sorunların gittikçe büyüdüğünü savunan Babacan, "Ülkemizin geleceği için çalışmak, her alanda politika üretmek zorundayız. 84 milyon vatandaşımızın siyasetten beklentisi bu. Sorunlara çözüm istiyor." dedi.

Akşener ise haftaya da Gelecek Partisi'ne hayırlı olsun ziyaretinde bulunacaklarını söyledi.

Ziyarette, iki partinin de kuruluş aşamasında yaşadıklarını paylaştıklarını ifade eden Akşener, memleket meselelerini ve dış politikada yaşananları tahlil ettiklerini kaydetti.

- Soruları yanıtladılar

Açıklamaların ardından Akşener ve Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Babacan, "Cumhur İttifakı'ndan gelecek olası bir çağrıya tutumunuz ne olur, kriterleriniz nelerdir?" sorusu üzerine, teşkilatlarını kurma aşamasında bir parti olduklarını ifade ederek, "Şu anda odaklandığımız memleketimiz için çözümler, politikalar üretmek ve bu çözümleri toplumla paylaşmak. 81 il ve 922 ilçedeki teşkilatlanmamızı bir an önce tamamlamak." diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Ali Babacan'ın ekonomide felaket tellallığı yapması küresel tefecilerin, IMF'ci bir kafanın, teslimiyetçi bir zihniyetin sipariş eleştirileridir." ifadesinin hatırlatılması üzerine Babacan, "Biz yepyeni siyasi tarz, üslup inşa ediyoruz. Bugünkü açıklama, o tarzda bir üsluba direkt cevap verme konusuna da açıkçası çok olumlu bakmıyoruz. Biz tamamen vatandaşlarımızın sorunlarını iyi tahlil ve analizle meşgulüz. 'Halkımızın hissettiği sorunlar nedir?' diye bakıyoruz ve bu sorunlara da çözüm üretmenin gayreti içindeyiz." dedi.

Babacan soru üzerine, 2008-2009 küresel krizinden sonra IMF ve diğer uluslararası finans kuruluşlarının kaynak ihtiyacının ortaya çıktığını ve ileride muhtemel daha fazla kaynak ihtiyacı olabilir gerekçesiyle yeni mekanizmaların oluşturulduğunu söyledi.

Türkiye'nin de aktif olarak bu mekanizmaların oluşturulmasının içinde yer aldığını belirten Babacan, şöyle devam etti:

"Merkez Bankamızla ile IMF arasında yapılan bir protokolle ihtiyaç duyulması halinde 5 milyar dolara kadar bir kredinin IMF'ye kullandırılabileceğiyle ilgili bir sözleşme yapıldı. Bu zaten o günkü bütün resmi kayıtlarda olan bir konu. Ancak daha ileriki aşamalarda bir ihtiyaç oluşmadığı için Türkiye o rakamı IMF'ye kullandırmadı. Ama 'İhtiyaç olsa biz bunu kullandırırız, biz bu 5 milyar doları vermeye hazırız' diye sözleşme imzaladık. Şu anda açıkçası hani borç verildi mi, verilmedi mi üzerinden içi boş bir tartışma yaşanıyor. Biz bir kredi limiti açtık, bir protokol imzaladık Türkiye olarak. Ama böylesine bir rakamı, o günün rakamıyla 5 milyar doları Türkiye'nin sağlamaya hazır olması, Türkiye'nin o gün bu gücü kendisinde ve uluslararası camianın da Türkiye'de bu gücü görmesi, o gün adına tabi olumlu bir gelişmedir. Açılmış ama kullanılmayan bir kredidir."

Meral Akşener de MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem özlemleri boşuna bir taleptir." ifadesinin anımsatılması üzerine, "Biz hiçbir siyasi partinin Genel Başkanına bugüne kadar ita amirliği yapmadık, parmak da sallamadık. Sayın Bahçeli'nin Türkiye'ye dair görüşleri, elbette o görüşleri anlatma hakkına sahiptir. Biz de bu hakka saygı duyuyoruz. Bu konuda söyleyecek bir sözüm yok." diye konuştu.