Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan konuşmaya, kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı.

Grup toplantılarının AK Parti ve Türkiye için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, yaklaşık 3 aylık bir sürenin ardından gerçekleştirdikleri bu grup toplantısıyla TBMM çalışmalarına yeniden ağırlık vermeye başlayacaklarını söyledi.

İlk orucun tutulup, iftarın yapıldığı Ramazan-ı Şerif'i tebrik eden Erdoğan, bu mübarek ayın Türkiye, İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diledi.

"Sulh dini olan İslam'ın her türlü kötülüğü, her türlü zulmü kati olarak yasakladığı, iyiliği, güzelliği, ihsanı, yardımlaşmayı teşvik ettiği ramazan ayını hakkıyla değerlendirebilirsek ne mutlu bizlere." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ülkemiz sınırları içinde karnı aç yatağa giren tek bir insan varsa bu ayın hakkını verememişiz demektir. Yaşadığımız şehirde tek bir mağdur, tek bir mazlum varsa ve bizim bundan haberimiz yoksa, daha da kötüsü imkanımız olduğu halde kendisine el uzatamamışsak, ramazanımız heba olmuş demektir. Yakın akrabalarımızdan, arkadaşlarımızdan başlayarak, küskün, dargın, kırgın olduğumuz, kin ve nefret izlerini yüreğimizden silip atamadığımız tek bir kişi varsa ramazanı gerçek anlamda idrak edemedik demektir. Bu mübarek günlerde Müslüman kanı döken İsrail gibi Esed rejimi gibi Sisi gibi bölücü terör örgütü gibi katil yapılara samimi olarak kalbimizle buğz edemiyor, elimizle de yapabileceklerimizi yapamıyorsak, ramazanımız boşa geçiyor demektir. Ülkemizi ve milletimizi dört bir koldan kuşatmaya çalışanlara karşı tek yumruk, tek yürek, tek vücut olamıyorsak, ramazandan nasibimizi yeterince alamadık demektir."

"Bu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendireceğiz"

Allah'tan, Suriye'de Türkiye'ye kurulan tuzakları hala göremeyen gözlerin önündeki perdeyi kaldırmasını isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Irak sınırlarımızda 35 yıldır oynanan oyunu kabullenemeyen gönülleri ıslah etsin diyorum. Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege'de haklarımızı gasp etmeye yönelik adımları anlamayanlara idrak versin diyorum. Rabbim, bu mübarek günlerde tüm yükümlülüklerimizi yerine getirmemize rağmen Avrupa Birliğinin bizi tam üyeliğe kabul etmemesinin gerisindeki saplantılı ruh halini çözemeyenlerin akıllarını başına getirsin diyorum. Amerika'nın bölge politikalarını ısrarla ülkemizin çıkarlarına karşı oluşturmasındaki ve Türkiye'yi sürekli yaptırımlarla tehdit etmesindeki amacı kavrayamayanlara gerçekleri göstersin diyorum. Türkiye ve Türk Milleti olarak biz, tüm insanlığın ve ümmetin izzeti, onuru, adaleti için mücadele ederken, kendi inançlarına ve halkalarına ihanet edenlerin kalplerini yumuşatsın diyorum. Duaların en efdal olanı, Müslümanın Müslümana duasıdır."

"Türkiye önemli bir seçimi daha geride bıraktı"

"Rabbimizin vaadine sonsuz teslimiyetimizle karşımızdaki zorlukların içindeki veya sonundaki kolaylıklara güvenerek mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz, bu yolda son nefesimize, son takatimize kadar gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kutlu dava yolunda bizimle birlikte olan her bir kardeşime tekrar tekrar şükranlarımı sunuyorum. Sizler gibi dava arkadaşlarım olduğu müddetçe Allah'ın izniyle ülkemizi hedeflerine mutlaka ulaştıracağımızdan şüphe duymuyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Türkiye önemli bir seçimi daha geride bıraktı. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin sonuçlarının bir kez daha ülkemiz ve şehirlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 50 günlük resmi seçim kampanyamız boyunca Sivas'tan başlayıp, Uşak'ta sona eren 59 il, ayrıca 4 ilçe mitingi yaptık. İstanbul'un 28 ve Ankara'nın da 11 ilçesinde her biri diğerinden coşkulu mitingler gerçekleştirdik. Emeğimizin karşılığını da hamdolsun aldık. Toplam oylarda yüzde 51,7 ve belediye başkanlığı sayısına göre de yüzde 54,2 düzeyinde bir başarı kazandık."

"YSK'nin kararı hakemliği milli iradeye bırakacak en doğru adım"

Erdoğan, YSK'nin İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararına ilişkin, "İstanbul seçimlerinde organize bir yolsuzluk, tam kanunsuzluk ve usulsüzlük hali olduğuna samimi olarak inanıyoruz. Gözümüzün önünde tüm çıplaklığıyla duran usulsüzlüğü, daha vahimi bir irade gaspını görmezden gelemeyiz. Seçim gecesinden bugüne kadar yaşanan bu sürecin sebebi işte budur. Biz bu yapılanların hesabını milli irade hırsızlarından sormazsak, milletimiz bizden hesap sorar."

Kararın ülkeye, millete ve İstanbul'a hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu kararı, siyasetçiler olarak sorunlarımızı demokrasi ve hukuk içinde çözme irademizi güçlendirecek, hakemliği milli iradeye bırakacak en doğru adım olarak görüyoruz. İstanbul seçimlerinin üzerindeki gölgenin kalkmasını sağlayacak bu kararı, demokrasimizi güçlendirecek önemli bir adım olarak görüyoruz."

Erdoğan, AK Parti'nin sandıktan çıkan sonucu kabullenmemek, hakkı olmayan bir seçimi kazanmış gözükmek gibi bir derdi asla olmadığını ve olmayacağını belirtti.  

"Bugün önümüzde duran manzara tam bir ekonomik sabotaj halidir"

YSK'nin kararından sonra bazı iş adam gruplarının yaptığı açıklamalara ilişkin, Erdoğan, şunları aktardı:

"Bazı iş adamı grupları, açıklanan (YSK) karardan sonra garip garip açıklamalar yapıyorlar. Yanlış yapıyorsunuz. Önce herkes haddini bilecek."

Erdoğan, "Hiç şüphesiz bizim eksiklerimiz olabilir ama bugün önümüzde duran manzara tam bir ekonomik sabotaj halidir." ifadelerini kullandı.

Hiç kimsenin bu kutlu çatıya zarar verme, kendi çıkarlarını davaya hizmetin önüne koyma hakkı olmadığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böyle bir durumda bizim tercihimiz her zaman ihtiraslı bireylerin zaaflarından değil, kadim olan davanın selametinden yana olur, yana olacaktır."