Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Tillerson ile dün akşamdan beri toplantılar yaptıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, "İlişkilerimiz kritik bir aşamada. Ya bu ilişkileri tekrar yoluna koyacaktık ya da daha kötüye gidecekti. Dün akşamdan bu yana ortaya koyduğumuz iradeyle ilişkiyerimizi tekrar normalleştirme konusunda bir anlayışa vardık. Bunun için atılması gereken adımlar var. Her iki tarafın beklentisi var." diye konuştu.

Türkiye'nin FETÖ hakkında ve ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destek konusunda beklentilerini net şekilde dile getirdiğini aktaran Çavuşoğlu, "Yaşamsal güvenlik kaygılarımızın ciddiye alındığını düşünmek istiyoruz." ifadesini kullandı.

Bugüne kadar verilen ve tutulmayan sözler, çözülmeyen konular olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bundan sonra sonuç odaklı adımları nasıl atabiliriz, konuştuğumuz konuların sözde kalmaması için, uygulanabilmesi için birlikte neler yapabiliriz, bunları da konuştuk. Tüm bu konuları kapsayacak ve birlikte değerlendireceğimiz mekanizmalar oluşturma kararı aldık."

"YPG Menbiç'ten çıkmalı"

Çavuşoğlu, Menbiç'teki YPG'lilerin durumuyla ilgili soru üzerine, terör örgütü mensuplarının buradan çıkarılacağı yönünde ABD'nin söz verdiğini ancak tutulmadığını hatırlattı.

Çavuşoğlu, oluşturulacak mekanizmada Suriye konusunda da Menbiç'e öncelik verileceğini belirtti. Çavuşoğlu, şunları ifade etti:

"YPG'nin Fırat'ın doğusuna geçme konusunda emin olmamız lazım, uygulamayı da birlikte görmemiz lazım. Buraların istikrara kavuşması için bu şehirleri kimin yöneteceği, güvenliğini de kimin sağlayacağı önemli. Şimdi Menbiç yüzde 95 Arap şehri ise YPG unsurlarının burayı yönetmesi ve güvenliğini tesis etmesi buranın hiçbir zaman istikrara kavuşmaması demektir. Menbiç ve diğer şehirleri istikrara kavuşturabilmek için bu anlayışla birlirkte çalışacağız, koordine edeceğiz ve bundan emin olacağız. Sadece Menbiç için geçerli değil ama Menbiç'ten başlayacağız.

YPG buradan çıktıktan sonra, güven oluştuktan sonra ABD ile bu konularda adım atabiliriz ama YPG'nin bir an önce buradan çıkması lazım. Bu ABD'nin bize vermiş olduğu bir söz. Bu sözün uygulamada nasıl tutulacağını bu çalışmada da ele alacağız."

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson: Türkiye ile ilişkilerimiz sürekli ve stratejiktir

ABD Dışişleri Bakanı Tillerson: Türkiye ile ilişkilerimiz sürekli ve stratejiktir

Türkiye ile ABD dışişleri bakanlarının görüşmesinin ardından "Türkiye-ABD stratejik ortaklığı hakkında ortak açıklama"sı yapıldı.

Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri bakanı Rex Tillerson'un Ankara Palas'ta yaptığı toplantının ardından yapılan açıklamada, Türkiye ve ABD'nin müttefik ve stratejik ortak olarak güvenliklerine ve savunmalarına karşılıklı ve tartışmasız bağlılıkları teyit edildi.

Tarafların 65 yıldır NATO müttefiki ve stratejik ortak olduğu vurgulanan açıklamada, "iki halk, ilişkilerini, paylaştıkları hedeflerin ve çıkarların ilerletilmesi, ayrıca dünya genelinde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve bireysel özgürlüklerin teşviki için hayati görmektedir." denildi. 

ABD'nin Türkiye'de 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen hain darbe girişimini kınadığı belirtilen açıklamada, Türkiye'nin demokratik yollarla seçilmiş hükümetiyle ve Türk halkıyla tam dayanışma içerisinde olduğu kaydedildi. 

Açıklamada iki devletin, uzun süreli müttefikliği ışığında, ikili ilişkilerde öne çıkan meseleleri çözme konusundaki vaadini teyit ettiği, bu amaca yönelik olarak sonuç odaklı bir mekanizma oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığı, bu mekanizmanın en geç mart ayı ortasına kadar hayata geçirileceği ifade edildi.

 "Suriye'de demografik girişimlere karşı kararlı duruş"

Ortak gündemin küresel bir gündem olduğu belirtilen açıklamada, bunun terörle mücadele, kitle imha silahlarının yayılmasına karşı koyma, Suriye ve Irak dahil Ortadoğu'ya kalıcı barış ve istikrar getirme, enerji güvenliğini sağlama, radikalleşme ve şiddete varan aşırıcılık ve İslam karşıtlığıyla mücadele gibi birçok konuyu kapsadığı teyit edildi.

Ortak açıklamada, Türkiye ile ABD'nin uzun süreli müttefikler olarak terörizmin her türü ve biçimiyle ortak mücadeleye olan kararlılıklarını teyit ettikleri, DEAŞ, PKK, El-Kaide ve diğer tüm terör örgütleri ​ile bu terör örgütlerinin uzantılarıyla mücadele konusundaki kararlılıkları yinelendi. Tarafların, iki ülke halklarını doğrudan hedef alan terör tehditlerine karşı meşru müdafaa haklarını tanıdıkları bildirildi. 

Türkiye ve ABD'nin Suriye'nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin muhafazasına bağlılıklarının teyit edildiği açıklamada, "Suriye içinde oldu bittiler yaratılmasına ve demografik değişimlere yönelik tüm girişimlere karşı kararlıklıkla dururlar." ifadesi kullanıldı. 

Açıklamada, Suriye'nin dönüşümü ve istikrara kavuşturulması konusunda eş güdüm içinde olunmaya devam edileceği vurgulanarak, iki ülkenin Suriye krizi için sadece siyasi bir çözümün sözkonusu olabileceği ve bunun yaşayabilir bir siyasi dönüşümü gerektirdiğini kabul ettiği kaydedildi. 

Tarafların, BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararında belirtilen yerleşik parlamenter ve Cenevre Süreci çerçevesinde bu sonucun elde edilmesi için işbirliklerini yoğunlaştırmayı kararlaştırdığı vurgulandı.