Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) Türkiye'deki erken seçimlere ilişkin yaptığı çağrısına sert tepki gösterdi.

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Bozdağ, Anayasa'nın 67/2 maddesinde Türkiye'deki seçimlerin serbest, eşit, gizli, tek dereceli genel oy, açık sayım ve döküm esalarına göre yargı yönetim ve denetim altında yapıldığını hatırlatarak "Seçimlerin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili işlemleri yapma ve yaptırma,seçim süresince itiraz ve şikayetleri karara bağlama yetkisi YSK’nındır. Seçmen kimliğini kontrol;imza alma; oy pusulası,zarf/mühür verme;sandığı açma;oyların açık sayımı/dökümü ve birleştirilmesi parti temsilcilerince yapılır ve bu işler imzalı tutanakla tespit edilir. Yani; Türkiye’de seçimleri YSK yönetir/denetler; ama seçimleri partiler yapar. YSK,kurulduğu günden bugüne seçimleri Anayasa,yasa,dürüstlük ve şeffaflığa uygun bir şekilde yönetmiştir. YSK, seçim güvenliği ve dürüst seçim konusunda bir güven müessesidir. Dünyada en dürüst ve en güvenli seçimler, Türkiye’de yapılmaktadır. Aksini iddia, bühtandır." açıklamasını yaptı.

"Çifte standarttır"

Bozdağ, AKPM'nin Türkiye'deki erken seçimlere ilişkin yaptığı çağrısına da sert tepki gösterdi. Bozdağ'ın açıklamaları şu şekilde:

Bu hakikatlere rağmen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin, Türkiye’de yapılacak 24 Haziran seçiminin AB kriterlerini taşımaması, seçim güvenliği ve OHAL nedeniyle seçimlerin erelenmesi çağrısı, kabul edilemez. Bu çağrı,Türkiye’nin içişlerine ve seçimlerine açık müdahaledir. Fransa OHAL’de seçim yaptığında AB kriterleri,seçim güvenliği akıllarına gelmeyen, Fransa’ya seçimi erteleme çağrısı yapmayan AKPM’nin konu Türkiye olunca AB kriterleri, OHAL ve seçim güvenliğini hatırlayıp Türkiye’ye seçimi erteleme çağrısı yapması, manidardır; çifte standarttır.

Türkiye,egemen,bağımsız ve demokratik bir ülkedir. Seçimin yapılmasına ve vaktine Türkiye kendisi karar verir. Hiç bir uluslararası örgüt veya güç ya da başka bir ülke Türkiye’nin içişlerine karışamaz, Türkiye’nin seçimlerine ve milletimizin özgür iradesine müdahale edemez. Türk halkı,AKPM’ye ya da başka bir ülkeye başkan seçmiyor. Türk halkı, Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçiyor. Cumhurbaşkanını Türk halkı,uluslararası örgütlerin,karanlık güçlerin veya başka ülkelerin telkinleriyle değil kendi özgür iradesiyle seçecektir.

"Herkes haddini de yerini de bilmelidir"

Belli ki 24 Haziran seçimleri, AKPM dahil pek çok çevreyi, kendi ilkelerini çiğneyecek adım attıracak kadar telaşlandırmıştır. Telaşın seçimlere faydası yoktur. Türk halkı, başkalarının istediğini değil kendi istediğini Cumhurbaşkanı seçecektir. Herkes haddini de yerini de bilmelidir. Türk halkı, haddini ve yerini bilmeyenlere, Türkiye’nin içişlerine ve seçimine müdahale etmek isteyen herkese, sandıkta özgür iradesiyle kullanacağı oylarla cevabını verecek ve herkese haddini de yerini de bildirecektir.