A Haber kanalında yayınlanan ve sunuculuğunu Erkan Tan’ın yaptığı ‘Sabah Ajansı’ programının canlı yayın konuğu olan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Ahmet Özdemir, gündeme ilişkin birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun yayınladığı videodaki tehdit cümlelerinin bir kıymetinin olmadığını söyleyen Özdemir, Kılıçdaroğlu’nun bir üst akıl tarafından yönetildiğini belirtti. Muhalefetin vesayet istediğini anlatan Özdemir, HDP’nin Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi olmadığını kaydetti.

Ahmet Özdemir’in gündeme dair konuşmalarından satır başları şu şekilde;

“KILIÇDAROĞLU, FÜTURSUZCA BİR DİL KULLANIYOR”

Kılıçdaroğlu’nun söylemlerini dikkate almıyoruz, toplumda dikkate almıyor. Bu nedenle ne adamlığımızla, ne milletimizle ne de hükümetimizle ilgili bir sorun yok. Kılıçdaroğlu’nun tehditlerine bu ülkede itibar eden kimse olmadığı için bunun bir kıymeti yok. Ama sorun şu; bu dili her zaman kullanıyor ve bu dili netice almak için kullanıyor. Sebebi de bu milletten oy alarak iktidara gelmeyi düşünmüyor ve bir üst akıl tarafından yönetiliyor. 2008 yılında CHP’de Deniz Baykal’ı tasfiye etme süreci başladı ve o üst akıl o zaman Kemal Kılıçdaroğlu’nu AK Parti karşısında bir umut olarak piyasaya sürdü. Bunu şöyle değerlendirebiliriz aslında; güçlü, özgür, kendi ayakları üzerinde duran kimseyi istemeyenler diye bu üst aklı tanımlayabiliriz. Galiba Kılıçdaroğlu’na yeni vaatlerde bulundular. Kılıçdaroğlu’da bu vaatleri fütursuzca milleti tehdit edebilecek kadar keskin bir dil kullanıyor. Ama 19 yılda 15 seçimle bu millet Kılıçdaroğlu’nun sözüne itibar etmeyip, tebessümle karşılamaya başladı.

“KILIÇDAROĞLU’NUN İKTİDAR BEKLENTİSİ YOK”

2000 yılında milenyum çağı başladı, dünyanın sonu gelecek deyip evinin içinde oturanlar vardı. O gün bir şey olmamıştı, bugünde bir şey olacağı yok. Burada önemli bir şey var; bunun ciddiye alınması gereken önemli bir tarafı var. Bu millete bu şekilde ayar vermeye kalkılmasını affetmemek lazım. Daha önce polisi, imamı, öğretmeni şimdi bürokratı yarın da vatandaşı tehdit edecek. Milletimiz bu dile öyle karşılık vermeli ki bu üslupsuz dile devam edilmesin. Kılıçdaroğlu bunu alışkanlık haline getirdi. Zaten bir iktidar beklentisi yoktu. Şu andaki cumhurbaşkanıyla ilgili de bir beklentisi yok. Olmayacağını kendisi de çok iyi biliyor.

“YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL DİYOR, HÜKÜMETİ TEK ADAMLIKLA ATFEDİYOR”

OHAL dönemi kalktıktan sonra KHK’larla ihraç olanların hepsine yargı yolu açıldı. Hukuku esas almak gerektiğini her seferinde söylüyoruz ve buna uyuyoruz. Yargı bağımsız değil diyor, hükümeti tek adamlıkla atfediyor. Ama bu kez de KHK’lı herkesi geri döndüreceğiz diyor. Mesaj vermek istediği çevreleri hoş etmek için bunu yapıyor. Kılıçdaroğlu, bu milletin bir kesiminin gönlünü almaya çalışıyor ama milletin terazisi çok keskin tartar. Kılıçdaroğlu’nun da o terazide yeri yok.

“SİYASİ CİNAYET SÖYLEMLERİ ÇOK SİNSİ BİR PLAN”

Siyasi cinayet söylemleri çok sinsi bir plan. Biliyorsunuz biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde bir şey vaat ettik ve onu gerçekleştiriyoruz. Siyasi istikrarsızlık olmayacak dedik. 3,5 yıldır da hiçbir siyasi istikrarsızlık olmadan devam ediyoruz. Kılıçdaroğlu istikrarsız bir ortam oluşturmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde sorun var diyecekler ama sorun yok. Onların mantığında sistemin yürümemesi lazım. Sistemin yürümemesi için de bir karışıklık olması gerekiyor. Bir kaos çıkarmaya çalışıyorlar ama millet buna itibar etmiyor ve sistem çalışmaya devam ediyor.

“BİZ GİTMİYORUZ, BURADAYIZ”

Biz gitmiyoruz, buradayız. Bu seçim anketleri biraz önce söylediğim argümanın bir parçası. 2009 yılında da bunu yapmışlardı. Toplumsal kaosun çeşitli ayaklar var. Bir tanesi hükümet gidiyor propagandaları. Sistematik olarak geçmişte yaptıkları alışkanlıkları yeniden yapıyorlar. Çünkü bir netice almaları gerekiyor. Seçim anketleri ile ilgili manipülasyonda bunun bir sonucu. Ama o anketleri bizim partimizde yapıyor ve teyit alarak yapıyor. Biz o yüzden 20 yıldır bu kadar başarılıyız. Şu anda cumhurbaşkanımızın adaylığı ve yeniden cumhurbaşkanı olmasıyla ilgili bizim anketlerimizde hiçbir sorun yok. Bu yüzden bu konuya çok umutlanmamalarını tavsiye ediyoruz.

“BİR VESAYET İSTİYORLAR”

Güçlendirilmiş vesayet istiyorlar çünkü parlamenter sistem onlara yeteri kadar güç vermiyor. Şimdi parlamenter sistemi daha çok güçlendirmek istiyorlar. Bu ülkede parlamenter sistemlerle hükümet yürümedi. Kaos oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nde en uzun süre kalan hükümet cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu hükümetti ve 4,5 yıl hükümet etti. Onun dışında parlamenter sistemde 2 yılın üzerinde hükümet yok. Sistemin yürümediği açıkça belli. Şimdi yürüyen bir sistem var. Parlamenter sistemin geçmişine açıp bakarlarsa bunu basitçe görecekler. Biz millete somut, bilimsel tartılabilir bilgiler veriyoruz. Kılıçdaroğlu gibi afaki uçuk, yanlış ve yalan bilgiler vermiyoruz. Bir vesayet istiyorlar. Çünkü milletin iradesine bırakırlarsa millet dünya liderini seçiyor. Bu yüzden halkın seçmesini istemiyorlar.

“CHP HDP’NİN ARKA BAHÇESİ HALİNE GELMİŞ”

HDP Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi değil. HDP’nin PKK veya Kandil’in talimatı olmadan söz söyleyemediğini biz 7 Haziran 2015’te gördük. Bu yüzden Kürt vatandaşımızı HDP ile anmak çok yanlış. HDP’de artık bu argümanından vazgeçmeli. CHP’nin arkası bahçesi HDP zannediyorduk. HDP’nin de arka bahçesi PKK. Ama şimdi gördük ki CHP HDP’nin arka bahçesi haline gelmiş. Asıl patron HDP olmuş. Arka planda da PKK.

“KAHRAMANMARAŞ’A 5,5 MİLYAR TL DEĞERİNDE YATIRIM YAPILDI”

Daha 7 ay önce cumhurbaşkanımız eski parayla 5,5 katrilyon değerinde yatırımların açılışını yaptı. Göksun yolumuz yapıldı ve bu yol üzerinde 11 tane tünel yapıldı. Bu tünellerin olduğu güzergâhlara biz Edebiyat yolu ismini verdik. Bu tünellerin hepsine de 7 Güzel Adam başta olmak üzere şairlerimizin ismini verdik. Köprülü kavşaklar, havaalanı, Kadın Doğum Hastanesi, Yeni adliye binaları yaptık.