Çevre Sağlığı Dairesi Başkanı Tuncay Özer, Halk Sağlığı Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. Son dönemde deprem, yangın, sel gibi afetlerin yanında iklim değişikliği gibi olağanüstü durumların yaşandığını, bu nedenle bu seneki Halk Sağlığı Haftası temasının "Afet ve Olağandışı Durumlarda Çevre Sağlığı Hizmetleri" olarak belirlendiğini söyledi.

Ekip her an sahada çalışmaya hazır

Afet ve olağanüstü durumlarda toplu yaşam alanlarında karşılaşılabilecek bulaşıcı hastalıkların önlenmesinin halk sağlığı açısından önem taşıdığını vurgulayan Özer, 5 bin kişilik ekibin her an sahada bunun için çalışmaya hazır olduğunu belirtti.

Afetlerden sonra ekolojik dengenin bozulabildiğini, çevre ve sağlık bakım hizmetleri altyapısının hasar görerek kesintiye uğrayabildiğini ve çevredeki kirlenmelerin toplum sağlığını riske edebildiğini anlatan Özer, ancak yerinde ve zamanında müdahalelerle bu olumsuz etkilerin azaltılmasının mümkün olduğunu ifade etti.

"Bulaşıcı hastalıkları önleyerek salgın riskini ortadan kaldırıyoruz"

Özer, Çevre Sağlığı Afet Müdahale Prosedürü'nün sahada uygulanması için yoğun çaba sarf ettiklerine dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Çevre sağlığı ekipleri olarak afet bölgelerinde insanı ve toplum sağlığını ilgilendiren fiziksel, kimyasal, biyolojik, sosyal ve psikolojik her etkeni inceliyoruz.

Tüketime sunulan içme veya kullanma suyunun kalitesi, afetin altyapılara etkisi, geçici barınma yerleri ve sosyal imkanların ihtiyaca cevap verecek nitelikte olup olmadığı, sanayi tesislerinden kaynaklanabilecek riskler, katı atıkların bertaraf edilmesi gibi pek çok konuda gereken kontrolleri yapıyor, bulaşıcı hastalıkları önleyerek salgın riskini ortadan kaldırıyoruz."

"Müsilaj için de Marmara ve Ege'de çalışmalarımıza devam ettik"

Afet bölgelerinde 2020'den bu yana yaptıkları çalışmalara ilişkin sayısal verileri de paylaşan Özer, şunları kaydetti:

"2020-2021 arasında afet bölgelerinde toplam 2 bin 226 noktadan su numunesi alarak suyun kalitesinde değişim olup olmadığını test ettik. Bunların 1064'ü deprem, 633'ü sel, 529'u ise orman yangınlarının yaşandığı bölgelerdeydi.

Ayrıca müsilaj için de Marmara ve Ege'de çalışmalarımıza devam ettik. Bu kapsamda İstanbul, Yalova, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Kocaeli, Bursa dahil toplam 1105 noktada su güvenliğini kontrol ettik. Yerel yönetimlere bu kapsamda yol gösterdik."