Defalarca yazdım ve yazmaya devam ediyorum...

Sevgi üzerine, hoşgörü üzerine...

"Sevgi İlaçtır" başlığı ile bir kaç kere yazdım.

Neden sevgi üzerinde ısrarcıyım?

Neden hoşgörü deyip duruyorum?

Çünkü Kahramanmaraş'ta yaşıyoruz.

Çünkü hasetlik fesatlık hastalığımız devam ediyor.

100.yıl kutlamalarını yaparken bile gergindik.

Güzeli görmek dururken sıkıntılardan medet ummak neden acaba?

Bardağın dolu tarafını görmek bu kadar zor mu?

Şükretmek bu kadar zor mu?

***

Arkadaşlar bu hasetlik, bu kıskançlık niye?

Yüce Allah bu şehre her nimeti vermiş...

Binlerce şükür ki cennet gibi bir memleketimiz var.

Öyleyse neyi beğenmiyorsunuz?

***

Önce birbirimizi sevmeyi öğrenmeliyiz.

En azından Allah için sevmeye çalışın.

Kendi değerlerimize sahip çıkalım.

İdarecilerimize sahip çıkalım.

Siyasetçilerimize sahip çıkalım.

Milletvekillerimiz, Valimiz ve Belediye Başkanlarımız görev başındalar.

Daha iyi işler yapmak için emek veriyorlar.

Bize düşen görev onlara destek olup motive etmektir.

Eleştirmesine eleştirelim ama kırmayalım.

İsteklerimizi söyleyelim...

Eksiklerimizi dile getirelim...

İncitmeden, kırmadan sevgiyle yapalım eleştirilerimizi...

Bu insanlar görev başındalar ve heyecanla çalışıyorlar.

Teşvik edelim, moral verelim ki daha iyi çalışsınlar.

***

Üstelik şu anda birlik ve beraberlik zamanıdır.

Suriye cephesinde eli tetikte bekliyoruz.

Kahramanmaraş'ta sevgi ile birleşip beraber olalım.

Kriz ve sıkıntı tellallarına inanmayalım.

Önceliğimiz sevgi olursa...

Peygamber ahlakını esas alırsak...

Yüce Allah'ın ipine tutunursak, bizi kimse tutamaz.

Hayırlı günler.