Şiirin şiir olduğu bilincinden uzak bir devirdeyiz, kaçınıyoruz belki de bizi acıya sürükleyeceğini düşündüğümüz için. Acıdan besleniyor çoğu şairin kalemi. Evet, bu konuda hem fikiriz. 

Öncelikle bir şair olarak bu durumdan muzdarip olduğumu dile getirmek istiyorum.

Şiir film repliklerinde kullanılan dil değil, İki kelimenin biraz daha argoya yatkın kullanıldığı cümlelerde değil. Olsa olsa şiir yolunuzu aydınlatan bir fenerdir. 

Henüz yolunuzun denk gelmemesi çok garip. Sözlerinde mutluluğu resmeden şairler var tanıdığım. Onların şiirlerini okurken acıdan beslenmiş yanlarını ve hatta yaralarını okudukça yılların deneyimini ve tecrübesini dinliyoruz ama şiiri sığdırdığımız tanımlar o kadar daralmış ki anca kendini bir bestenin içine sığdıranlar kulaklara çalınabiliyor.

Yıllardır Cem Karaca başta olmak üzere birçok sanatçıdan dinlediğimiz

“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda” şarkısının aslında Nazım Hikmet'e ait bir şiir olduğunu bilmeyiz çoğumuz. Yaşar'dan dinlediğimiz;

“Bir deniz kıyısında otur

Gemiler sensiz gitsin bırak

Herkes gibi yaşasana sen

İşine gücüne baksana

Evlenirsin, çocuğun olur

Beni koyup koyup gitme, n’olursun”

şarkısının Atilla İlhan'a ait oluğunu da bilmeyen çok insan vardır.

Şiir eğer notalara sığmasa idi kaçımızın kulağına çalınırdı. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Sezen Aksu'dan severek dinlediğimiz;

 “Başını göğsüme sakla sevgilim

Güzel saçlarında dolaşsın elim

Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim

Sevişen yaramaz çocuklar gibi.”

Şiirinin Sabahattin Ali'ye ait olması.

Bu şiirde de olduğu gibi bir şarkıda yer bulmasa nasıl dinleyecektik. Oysa bu dizeler hepimizin en az bir kere de olsa duyduğu şarkılar değil mi?

Bir örnek daha vereyim

Yahya Kemal Beyatlı Sessiz Gemi şiiri;

“Artık demir almak günü gelmişse zamandan

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol." dizeleri de Türk Sanat Müziği’ne damga vuran şarkıların başında gelmektedir.

O kadar çok ki aslında bestelenmiş şiir örnekleri. Mutluluğumuzu, acımızı sevincimizi paylaştığımız çoğu şarkı birer şiir ürünüdür lakin biz şiiri sadece bize acı verecek kelimeler bütünü olarak görüp onu müzikten farklı bir sanat olarak düşünüyoruz.

O halde biz şarkı mı dinliyoruz şiir mi?

Şimdi gözlerimizi kapatıp birkaç dakikamızı ayırıp bir şiir dinleyelim. Belki dinlediğimiz şiirinde bir bestesi vardır.

Her hafta olduğu gibi size mutluluk dilemek yerine bu hafta şiirler diliyorum. Dinlediğimiz ve hayatımızda yer eden sürekli mırıldandığımız şarkıların aslında birer şiir olduğunu ve bu şiirlerin birer hikâyesi olduğunu hatırlatıp sizin hikâyelerinizi de şiirlerde bulmanız dileklerimle…

Haftaya görüşmez üzere.

Şiir ile kalın.