Korona Virüsü sayesinde iyi bir ders aldık.

İlk derste, ölümü hatırladık.

Kalbi katı olanlar ölüm korkusuyla uyarıldı.

Ölüm korkusu insanları hizaya getirdi…

En azından sıraya girip hakkımıza razı olmayı öğrendik.

İkinci derste, ailemizin varlığını fark ettik.

Çocuklarımızla birlikte yaşayıp, sarılma fırsatını bulduk.

Sevgiyi biraz daha yakından ve yürekten hissettik.

Üçüncü derste, toplumsal saygıyı belledik.

Bencil olmamamız gerektiğini gördük.

Savaşı kazanmak için tüm toplum olarak dikkatli olmamız gerektiğine inandık.

Okçuların yerinde kalması gerektiğini bir kere daha anladık.

***

Salgın nedeniyle evde kalınca eksiklerimizi gördük.

Yukarıda saydıklarım ilk aklıma gelenler…

Ancak, asıl söylemek istediklerim, ülkemiz ve ailemizle ilgili sevgi bağlantılarımızdır.

Ailemizin farkına varınca sevgi merkezlerimiz de uyandı.

Evde bir eşimiz olduğunu fark ederken sevgi eksikliğimizi de keşfettik değil mi?

Çocuklarınıza ne zamandan beri sarılmadınız?

Bunu sorgulama fırsatı buldunuz değil mi?

Kısacası aile ortamımızın sevgi katsayısı yükselmiş oldu.

Arkadaş ve akrabalarımızın eksikliğini hissedip en azından telefonla arayıp hal hatır sorduk.

Kısacası ölüm getiren virüs sevgi dağılımına da fayda sağladı.

***

Gelelim ülkemizle ilgili etkilerine:

Öncelikle ülke olarak özgüvenimiz arttı.

Komplekslerimizi yenip Türkiye Cumhuriyeti ile gurur duymayı öğrendik.

Devletimize güvenimiz bir kat daha arttı.

Cumhurbaşkanımız ve kabine ekibine inancımız tazelendi.

Yurt dışındaki dostlarımızdan aldığımız takdir ve övgüler bize yeter.

Amerika’daki, Avrupa’daki arkadaşlarımız anlatıyor, biz Türkiye’mizle gururlanıyoruz.

Yurt dışından gelip karantinada 14 günü tamamlayanlar anlatıyor, biz gururlanıyoruz.

Virüs bize güzel dersler verdi.

Sevgi katsayımız yükseldi…

Birbirimize muhtaç olduğumuzu gördük.

Ülkemizle gurur duymayı öğrendik.

En önemlisi, şükretmeyi öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz.

Yüce Allah’ın ibret ve kudret dolu bu dersine de binlerce şükür…

Hayırlı günler.