Merhabalar değerli okuyucularım uzun zaman sonra yeni bir köşe yazımda sizlerle beraberim bu kez sosyal medyanın toplumsal olaylarını kendi bakış açımla kaleme almak istedim. Hazırsanız başlayalım…

Yakın zamanda sosyal medya dünyanın en büyük gücü olacaktır. Pardon pardon oldu bile! Bu çağa yetişemiyoruz zaten artık… Çünkü insanlar karşılıklı hitap etmek yerine elinde telefonla görüşlerini dile getiriyor, kapanıyor insanlar geri çekiliyorlar çünkü seslerini duyurmak için kolay bir yöntem var. Bu gerçekten doğru bir yöntem mi?

Dünya da gizli bir şey artık kalmıyor, insanlar her görüşlerini burada dile getiriyor bu durum haliyle tartışma, gruplaşma yaratıyor insan insana saygısını yitiriyor gerçekten teknoloji bu mu? Ya da biz mi yanlış anlıyoruz? İnsanlar organize olup sokaklara çıkıyorlar hak mı arıyorlar yoksa amaç mı farklı?

Aslında genel sorun bilgi paylaşma hastalığı sosyal medya da görülen her yazıyı doğru mu? Yanlış mı sormadan yargılar da bulunuyoruz. Kişisel olaylar toplumsal kavgaları doğuruyor, söylesenize kişisel neyimiz kaldı?

Sosyal medya kullanan her insanın paylaşım yaparken tek düşündüğü kendi farkındalığını yaratmak kendini farklı ve düzenli göstermek halbuki öyle mi? Bu sorunun cevabını değerli okuyuculara bırakayım. Ve bu paylaşımlara toplumsal olaylar eklenince işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Facebook’ta paylaşıyor, Instagram’da paylaşıyor yetmiyor WhatsApp’da işin içine girince neye inanacağımızı şaşırıp kalıyoruz.

Bu kadar bilgi paylaşmanın sonucunda haliyle sosyal portallar bir çöplük haline geliyor. Ben bunun adına “SOSYAL MEDYA ÇÖPLÜĞÜ” diyorum.

Bu çöplüğün içinde artık insanlar ne doğru ne yanlış karar veremiyor ya da ne görürse görüşüne göre kendi yorumluyor toplumsal konularda halk arasında ayrışmaya neden oluyor. Buna ne zaman dur diyeceğiz? Bizim toplumumuzda hoşgörülük var, saygı ve sevgi kavramları var, bu kavramlara zıt yaşıyoruz. Ve bu kavramları kaybediyoruz bunları sağlam tutmak için bilgi kirliliği yapmaktan vazgeçelim.

Selam ve sevgi ile…