Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Milli Siber Güvenlik Zirvesi'nde yaptığı konuşmasına, siber güvenlik altyapısının pek çok ülkeden daha önce oluşmasına ve güçlenmesine öncülük eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selam ve başarı dileklerini katılımcılara ileterek başladı.

Fiziksel bilgilerin dijital ortama aktarılması, etkileşimlerin dijitalleşmesi ve nesnelerin de artık internete bağlanmasıyla kullanılan dijital veri miktarının her geçen gün arttığını ifade eden Oktay, Kovid-19 salgını sebebiyle özellikle bu yıl içinde uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve e-Ticaret gibi alanlarda kullanım yoğunluğu görüldüğünü, teknolojinin her zamankinden fazla hayatlara girdiğini söyledi.

Oktay, sabit ve mobil geniş bant internet kullanımının ülkede geçen yıla göre yüzde 50'den fazla artış gösterdiğini, internet kullanımının ise 2020 yılının 2'nci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 66 artarak 9,3 milyon terabayt olarak gerçekleştiğini belirtti.

"Siber vatanda tam bağımsız Türkiye hedefi"

Dijital teknolojilerin hızla gelişip hayatı dönüştürürken bu dönüşümün güvenlik boyutunun en az sahada uygulanan savunma araçları kadar önemli hale geldiğine değinen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugünün dünyasında teknolojiye ve veriye hükmeden, veriyi dijital ortamda üreten, kullanan ve saklayan tüm unsurlara da hükmedebilmektedir. Bu çerçevede güvenlik kavramının anlamı da dijitalleşmeyle birlikte büyük ölçüde değişmiştir. Günümüzde fiziki güvenliğin siber güvenlikle, yerli yazılımlarla, yapay zekayla ve dijital sanayiyle tahkim edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Savaşlar, mücadeleler artık büyük oranda konvansiyonel silahlarla değil siber silahlarla ya da konvansiyonel yöntemlerin dijital yapılarla güçlendirilmesiyle gerçekleşmektedir. Siber saldırılar, kilometrelerce uzaktan ve hatta atmosfer dışından sistemleri çalışamaz hale getirme, kişisel bilgilerin çalınması, dijital ve fiziksel riskleri etkisiz kılabilme, şehirleri elektriksiz, susuz bırakabilme ve sahte belgelerle itibar kayıpları yaşatabilme gibi çok çeşitli hasarlara sebep olabilmektedir. Ülkemizin sahip olduğu verileri ve ürettiği bilgileri; sınırlarımızı, vatanımızı koruduğumuz gibi korumazsak geleceğe güvenle bakamayız. Bu açıdan Cumhurbaşkanımız liderliğinde hayata geçirdiğimiz milli teknoloji hamlesinin önemli bir ayağı siber vatanda tam bağımsız Türkiye hedefidir."

Oktay, Türkiye'nin siber güvenlik alanında teknik, hukuki ve organizasyonel açılardan önemli mesafe kat etmiş ülkeler arasında yer aldığını, gelinen noktayı daha da ileriye taşımak için siber uzayda gerçekleşen gelişmeleri yakından takip edip yerli ve milli altyapılarla siber gelişmelere öncülük etmek durumunda olduklarını vurguladı.

Savunma Sanayii Başkanlığı riyasetinde kurulan Siber Güvenlik Kümelenmesi'nin bu açıdan büyük önem taşıdığını anlatan Oktay, "Siber güvenlik alanında, kritik altyapılarımızın korunması, siber kapasite inşası ve saldırıları en hızlı şekilde bertaraf edebilmemiz için üst seviye teknolojik tedbirlere yoğunlaşmış durumdayız. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumumuz bünyesinde faaliyetini sürdüren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezini 2013 yılında kurarak siber güvenlik alanındaki organizasyonumuzu oluşturmaya başladık. Savunmadan iletişime, sağlıktan enerjiye, finanstan eğitime kadar tüm sektörlerden kritik nitelikte binlerce kurum ve kuruluşta siber olaylarla müdahale ekipleri kuruldu. Bugün kayıtlı siber güvenlik uzmanı sayısı 4 bin 700'ü aşmış durumda." ifadelerini kullandı.

2020-2023 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı

Fuat Oktay, siber güvenlik alanında "Kasırga, Avcı, Azad, Atmaca ve Kule" gibi yüksek değerli yerli ve milli bilgi teknolojileri projeleriyle siber tehditleri en az maliyetle, en kısa sürede tespit ettiklerini ve bu konuda gerekeni yaptıklarını dile getirdi.

Siber caydırıcılık araçlarını güçlendireceklerini söylediklerini, milli siber savunmasını yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi teknikleri kullanan sistemlerle donattıklarını ve her geçen gün bunları geliştirmeye devam ettiklerini belirten Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Diğer taraftan ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK'ın yaygınlaştırılmasına hızla devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde devreye alarak kullanımına öncülük ettiğimiz yerli ULAK, Aralık 2020 itibarıyla ülke genelinde toplam 1542 baz istasyonu ile faaliyet göstermektedir. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız öncülüğünde, tüm paydaşların katkıları ile 2020-2023 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planımızı oluşturduk. Ayrıca Dijital Dönüşüm Ofisimiz tarafından Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi hazırlanarak temmuz ayında yayınlandı.

Siber vatanda egemenliğimizi güçlendirme yönünde yürüttüğümüz çalışmaların sonucunda Global Siber Güvenlik Endeksinde 23 sıra birden yükselerek Dünyada 20'nci sıraya yükselmiş durumdayız. Siber güvenlik alanında insan kaynağı kapasitemizi daha da güçlendirecek dünyanın ilk 10 ülkesi arasına yetenekli mühendislerimizin akıl ve alın teriyle yükseleceğiz. Kayıtlı kullanıcı sayısı 500 bini aşan BTK Akademi'yi bu amaçla kurduk."

Fuat Oktay, herhangi bir ön şart gerektirmeden tüm gençlere açık olan BTK Akademi'de siber güvenlik ve 5G teknolojileri başta olmak üzere pek çok alanda çevrimiçi eğitimler verildiğini aktardı.

Hedeflerinin 1 milyon yazılımcıyı BTK Akademi'den mezun edip bilgi teknolojileri alanında insan kaynağını zenginleştirmek olduğuna dikkati çeken Oktay, diğer yandan 5G'ye mümkün olan en kısa süre içinde yerli ve milli imkanlarla geçmek için çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.

"Geçmişte yaşadığımız ambargoları unutmuş değiliz"

5G ve ötesi teknolojilerde öncü bir konuma gelme amacına yönelik, ülkede kamu, üniversite, üreticiler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla kurdukları 5GTR Forum ile yeni nesil teknolojilerin önünü açacak iş birliklerini tesis ettiklerini anlatan Oktay, şöyle devam etti:

"Haberleşme alanındaki faaliyetlerimizi uzayda da sürdürüyor ve geliştiriyoruz. TÜRKSAT 5A'yı önümüzdeki haftalarda, 5B'yi ise 2021 yılının ilk yarısında uzaya göndereceğiz. Ülkemizin en büyük Ar-Ge projelerinden biri olan Yerli Haberleşme Uydusu TÜRKSAT 6A ise 2022 yılında hizmet vermeye başlayacak. Tüm bunlar, dijital tehditlere karşı Türkiye’nin siber mukavemetini artıracak adımlardır. Çabalarımız, çok katmanlı siber uzayda bize ait tek bir zayıf halka bırakmamak içindir. Dışa bağımlı olduğumuz savunma sanayi ürünlerinde geçmişte yaşadığımız ambargoları unutmuş değiliz. O engelleyici zihniyet bugün karşımıza farklı yaptırım kılıflarına bürünmüş olarak çıkmaktadır.

Ne şekilde engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar, artık Cumhurbaşkanımız liderliğinde yaptırımı, geleceğe yatırıma dönüştüren bir Türkiye var. Siber güvenlik alanındaki teknolojiler için de aynı kararlılığı taşıyoruz. Türkiye'nin verisi, Türkiye'de kalacak, mahremimizin anahtarını başkasına teslim etmeyeceğiz. Türkiye'nin verisi, yerli ve milli güvenlik duvarlarıyla korunacak."

Oktay, siber güvenlikte başarı hikayelerini yine Türk mühendislerim yazmaya devam edeceğini, akıllı sistemlerle yapılan saldırıları püskürtmek için, yerli ve milli imkanlarla daha akıllı sistemler geliştireceklerini belirtti.

Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri, veri güvenliği, kuantum teknolojileri ve ileri malzemeler alanlarında gelişen teknolojilere öncülük edecek ve siber güvenlik alanında Türkiye'nin dışa bağımlılığını sıfıra indireceklerine değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Siber güvenlik alanında yürütülecek çalışmalar kamu, üniversiteler ve özel sektörün iş birliğinde planlanması ve gerçekleştirilmesi gereken ancak ekip ruhuyla hayata geçebilecek niteliktedir. Bu anlamda, Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi paydaşları olarak meseleye bir milli dava bilinciyle yaklaşmalısınız. Türkiye’deki siber güvenlik firmalarının sayısını artırmak, siber güvenlik alanında faaliyet gösteren firmaların markalaşmasına yardımcı olmak, sektördeki firmaların ulusal ve global pazarda rekabet gücünü artırmak ve siber güvenlik alanındaki insan kaynağımızı geliştirmek gibi hedeflerimize giden yolda Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi'nin rolü çok önemlidir." diye konuştu.

Türkiye'nin Siber Yıldızları Yarışması

Küme üyesi firmaların ürettiği 10 yerli ürünü daha önümüzdeki yıl dünya pazarına açmayı hedeflediklerine değinen Oktay, ayrıca yerli ve milli siber güvenlik ürünlerinin yurt dışına ihracatını da destekleyeceklerini vurguladı.

Yenilikçi kuantum teknolojileri çalışmaları ve yeni ihracat başarılarının da bu ekipten çıkacağına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şunları kaydetti:

"Küme üyeleri arasında oluşan eş güdüm sonucunda ülkemizde tasarlanabilecek, üretilebilecek, geliştirilebilecek nitelikteki hiçbir ürünü ya da yazılımı, kesinlikle dışarıdan hazır olarak almayacağız. Yerli ve milli imkanlarla üretilen siber güvenlik ürünlerinin, özellikle kümelenmenin emeği olan 230 ürünün, kamuda daha yaygın şekilde kullanılması için üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Siber Güvenlik Haftası etkinlikleri vesilesiyle 'siber güvenlikte halihazırda ihtiyaç ne, sektörün elinde ne var, daha nasıl inovatif ürünlere gereksinim duyuluyor' gibi birçok sorunun cevaplarını hep birlikte almış olacağız. Sonuçları bizzat ben de yakinen takip edeceğim. Ayrıca Siber Güvenlik Haftası etkinlikleri kapsamında Türkiye'nin Siber Yıldızları gibi yarışmalar vesilesiyle yetenekli gençlerimizi keşfetmeye yönelik çalışmalar da yürütülecek. Ben buradan alana ilgi duyanlara bir kez daha hatırlatmış olayım 25 Aralık Cuma günü 24 saat sürecek yeni bir siber yıldız yarışması olacak. Türkiye'nin tüm siber yıldız adaylarını yarışmada çevrimiçi olmaya davet ediyorum."