Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen karar duruşması 30 Aralık 2020'de görülmüştü. Verilen kararın gerekçesi ise bugün açıklandı. 2020'deki karar duruşmasında eski KKK Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu, eski KKK Personel Başkanlığı Plan Şube Müdürü Albay Mutlu Serkan Vurdem ile Albay Hasan Yılmaz ve Eşref Mert, Mehmet Ortaç, Hamza Akkay, Halil Ekiztaş, İbrahim Başpınar, Ahmet Fazıl Işık, Oğuzhan Çelikoğlu, Bayram Üstündağ ve Zülküf Orak ‘anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan ‘ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasına çarptırılmıştı. KKK darbe davasının gerekçeli kararında, darbe teşebbüsü sırasında örgüt üyesi olmayan personelin kışladan ayrıldığı, darbe hazırlığındaki FETÖ'cülerin ise darbe saatini beklediği belirtildi. Ayrıca darbeye karşı geleceği tahmin edildiği personelin de idari izinli olduğu vurgulandı.

Kışlaya özel önlem

KKK karargah binasını ve kışlayı ele geçirdikten sonra darbe karşıtı sivil halkın ve polislerin kışlaya girişlerine engellemek için tüm kapıların silahlı personel tarafından tutulduğunun belirtildiği kararda, “Darbe girişimine katılması planlanan ancak kışlada bulunmayan sanıkların, eğitim elbiselerini ve kamuflajlarını giyerek ve silahlarını yanlarına alarak kışlaya gelmeleri istenmiştir. Silahları bulunmayan sanıklara ise erlere ait silahların muhafaza edildiği silahlığın kapısı kırılarak, G-3 piyade tüfekleri dağıtılmıştır. Şüpheliler, KKK karargah binasını ve kışlayı ele geçirdikten sonra darbe karşıtı sivil halkın ve polislerin kışlaya girişlerine engel olmak amacıyla tüm giriş kapılarında sabah saatlerine kadar silahlı olarak nöbet tutmuşlardır. Normal şartlarda birkaç er ve bir uzman çavuş ile nöbet tutulan giriş kapılarında, olay günü yüksek rütbeli 15-20 kişilik gruplar halinde nöbet tutulmuştur. Giriş kapılarına gecenin ilerleyen saatlerinde gelen askeri personel örgüt mensubu değilse kesinlikle kışlaya alınmamıştır. Örgüt mensubu olan sanıklar ise giriş kapılarında bulunan rütbeli kişiler tarafından isimleri kontrol edildikten sonra kışlaya kabul edilmişlerdir” denildi.

Darbe girişiminden haberdar olmadığını beyan eden sanıklar açısından da ülke genelinde tüm sesli ve görsel basın tarafından darbe dışında başka bir olaya odaklanılmadığının altı çizilerek, sanıkların darbe girişiminden sabaha kadar ya da gece geç saatlere kadar haberdar olmadıklarını ifade etmelerinin gerçeklikten uzak olduğu, bu nedenle bu ifadelere itibar edilemeyeceğinin değerlendirildiği belirtildi.