Antalya kent merkezine 27 kilometre uzaklıktaki Katran Dağı'nın kalkerli yamaçlarında yer alan Karain Mağarası, doğal güzellikleriyle büyülüyor.

Anadolu'da en eski yerleşim birimlerinden Karain Mağarası sarkıt, dikit ve büyük sütunlarla bezeli doğal oluşumlarıyla dikkati çekiyor.

500 bin yıl öncesine ışık tutuyor

Çok eski çağlardan beri çevre koşulları sayesinde iskan olarak kullanılan mağara, her mevsim turistlere görsel bir şölen sunuyor.

Mağara, Antalya-Burdur karayoluna bakan ve merdivenle tırmanılan 400 metre rakımlı tepede bulunuyor. Mağarada metrelerce derinliğe inen ziyaretçiler, binlerce yılda oluşan sarkıt ve sütunları izliyor, fotoğraf çektiriyor.

1946'da keşfedilen ve bugüne kadar yürütülen kazılarda su aygırı, gergedan, fil gibi hayvanlar ile dünyada nesli tükenen Homo Neanderthal insanların kalıntılarının bulunduğu mağara, insanlık ve doğa tarihine de ışık tutuyor.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Karain Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. Harun Taşkıran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 50 metre derinliğindeki mağaranın üç büyük boşluktan oluştuğunu, derinlere ancak profesyonel mağaracıların inebildiğini anlattı.

"500 bin yıldır iskan var"

Mağarayı, Türkiye'deki diğer mağaralardan ayıran en büyük özelliğinin 11 metreyi bulan arkeolojik dolgularıyla kültürel zenginliği olduğunu aktaran Taşkıran, 500 bin yıl öncesinden başlayarak Geç Roma, Erken Bizans dönemine kadar mağaranın sürekli iskan gördüğünü belirtti.

Paleolitik Çağ kazılarının oldukça ağır ilerlediğini, küçük dişçi aletleri, mala ve fırçayla kazıların santim santim yapıldığını vurgulayan Taşkıran, yüzbinlerce yıl öncesine ait tabakaların titizlikle kazıldığını söyledi.

Kazılarda daha çok Paleolitik dönemdeki insanların çeşitli taşlardan yaptıkları aletlerle avlayıp mağaraya getirdikleri hayvanların kemik kalıntılarının bulunduğunu belirten Taşkıran, şunları kaydetti:

"Özellikle bu hayvan kemiklerinden bazıları bugün Anadolu'da yaşamayan fil, su aygırı ve gergedan gibi nesli tükenmiş hayvanlara aittir. Dolayısıyla bunlar önemli kalıntılardır ve bölgenin doğa tarihine de katkı sağlamaktadır. Bize göre tüm buluntular çok önemlidir. Özellikle Orta Paleolitik tabakalarda ele geçen ve bugün soyları tükenmiş olan Homo Neanderthal insanına ait fosil kalıntılar sadece Karain Mağarası'nda ele geçmiştir."

Taşkıran, temmuz ve ağustos aylarında kazılara devam edeceklerini, hazırlayacakları projeyle Paleolitik dönemdeki insanların mağarayı ilk ne zaman iskan ettiklerini tespit etmeye çalışacaklarını bildirdi.

"Karain Mağarası bugün Türkiye'deki birçok müzeden daha fazla ziyaretçi sayısına sahiptir. Bölgenin en eski yerleşim yeri olması, kültürel ve doğal zenginlikleri turistleri buraya çekmektedir. Antalya'da turistlerin ziyaret ettiği çok fazla antik şehir var. Ancak Karain gibi bir mağara yerleşimi başka yok." diyen Taşkıran, yurt dışına yönelik yayınlarla da Karain Mağarası'nı tanıtmaya çalıştıklarını ifade etti.