Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2017 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın geneli ile Sayıştay raporları üzerindeki görüşmelerde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin 16 yıllık iktidarlığı dönemde çok büyük bir değişim ve dönüşümü ortaya koyduğunu vurguladı.

Başarı kriterinin "halkın teveccühü" olduğuna dikkati çeken Albayrak, AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu performansa 16 yıldır kesintisiz bir şekilde artan teveccüh olduğunu belirtti.

Albayrak, 2019 yılı bütçesinin tarihi bir bütçe olduğunu ifade ederek, "Yeni sistemin ilk bütçesi olmasının yanında, 2018 yılında yaşananları ortaya koyduğu gerçeklikler hasebiyle çok farklı adımların öngörülerek, hesap edilerek hazırlandığı bir bütçedir" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti iktidarlarının 15 Temmuz 2016 yılına kadar birinci önceliğini ekonomik refahının gelişmesine ayırdığını, o tarihte yaşanan sürecin Türkiye'yi çok farklı bir noktaya taşıdığını belirten Albayrak, "Sonrasında AK Parti'nin birinci önceliği ekonomiden güvenlik politikalarına geçti. İki yıl boyunca OHAL başta olmak üzere, Türkiye 40 yıl boyunca bugünler için hazırlanmış iki büyük terör örgütü ile çok sıkı bir mücadele sürecini başlattı." ifadelerini kullandı.

"Her senaryoya hazırlıklı olmamız lazım"

Mevzu bahis güvenlik olduğu için bu konuya odaklandıklarını dile getiren Albayrak, "Silah, tank, top, tüfek... Türkiye kolay bir dönemden geçmedi. Sivil vatandaşlara, Kilis'e, Hatay'a kadar bomba yağacak, yüzlerce insanımız şehit olacak, 15 yaşındaki kızımız evinde gece vakti uyurken ölecek, vatandaşınız yolda yürürken sınır ötesinde atılan füzelerle ölecek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti seyredecek veya 'bütçe disiplini' mi, 'güvenlik' mi politikaları noktasında bir ayrıma gidecek, tabii ki böyle bir şey olmadı. Gerek Fırat Kalkanı gerek Zeytin Dalı operasyonları başta olmak üzere sınır güvenliği ve ötesindeki yaşanan terörle ilgili sürece en güçlü şekilde ekonomik olarak da karşılık verildi. Nitekim bu sürecin nihayete ermesiyle birlikte yeni dönem yeni süreç bize hem fırsat hem de tehdidi ortaya koydu." diye konuştu.

Albayrak, Türkiye'nin, cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar bölgesinde siyaset ve güvenlik anlamında etkin olduğunu dile getirerek, "Bunun neticesi Suriye politikası, Irak politikası, terörle mücadele politikası. Birilerinin, ne imiş? Yol yapacaklarmış, Akdeniz'e açılacaklarmış, devlet kuracaklarmış, Türkiye'yi bölgeceklermiş, parçalayacaklarmış... Şükürler olsun bu ülkede çok güçlü bir siyaset diliyle yerli ve milli duruş ortaya koyan bir siyasi duruşu olan parti ve partiler var. Bunun neticesinde güçlü reflekslerle halkın desteğiyle şükürler olsun bu süreci de atlatan bir dönemden geçtik. Bu beraberinde farklı meydan okumaları da ortaya koyuyor. " ifadelerini kullandı.

24 Haziran 2018'de yeni bir dönemin başladığını ve Türkiye'nin yeniden birinci önceliğinin ekonomi olduğunu dile getiren Albayrak, şöyle konuştu:

"Bölgede ve küresel süreçlerde yaşanan ekonomik konulara çok daha güçlü bir finansal mimari ile yaklaşmamız gerektiğini gördük. 'Dostlarımız, arkadaşlarımız, yoldaşlarımız, müttefiklerimiz, sevelim sevilelim' değil... Bu cümleyi Avrupa ve Amerika'daki toplantılarda da kullandım. Patriot krizinde bunu yaşadık. Sınır ötesinden ülkeme füze yağacak savunma sistemi isteyeceğim, yok. 'Parasını vereyim sat' yok. Alternatif yok. Bu saldırma değil savunma füzesi, hani empati. Bu bize neyi öğretti? Demek ki bizim enerjide, ekonomide, güvenlikte her senaryoya hazırlıklı olmamız lazım."

Albayrak, ağustos ayında yaşanan dalgalanmalara ilişkin de söz konusu sürecin sıkı bir ekip uyumuyla atılan adımlar sayesinde ortaya konulan tedbirlerle püskürtüldüğünü, yapılan finansal spekülasyonun duvara tosladığını belirtti.