Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Toplantısı"na katıldı.

Bakan Kurum, burada yaptığı konuşmada, "Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı'nda 26 ana, 14 alt olmak üzere toplam 40 eylemi belirledik." ifadelerini kullandı.

Eylem planına ilişkin Kurum, şöyle konuştu:"Ülkemizin şehircilik tarihi açısından son derece önemli bir kilometre taşı olacaktır."

"Yaşanabilir Şehir Endeksi" oluşturulacak

Şehirlerin olgunluk seviyesinin tüm bileşenleriyle tespit edileceğini belirten Kurum, il il 'Yaşanabilir Şehir Endeksi' oluşturulacağını söyledi.

Bakan Kurum, şöyle devam etti:

"Kanal İstanbul Projesi'yle İstanbul'a trafik, sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla nefes aldıracak iki örnek akıllı şehri de yapacağız."

"Süreç en büyük paydaş olan İBB'yle birlikte yürütüldü"

Kurum, tanıtım toplantısının sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Kanal İstanbul projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna ilişkin bir soru üzerine Kurum, "Dün itibarıyla bakanlık olarak Kanal İstanbul ÇED sürecini tamamladık ve halkımızın bu noktadaki tasarrufuna bıraktık, 10 gün süreyle ilan ettik. 10 gün içinde ÇED raporuna gelecek olumlu ya da olumsuz eleştirileri alacağız. Bu eleştiriler neticesinde de ÇED sürecini tamamlamış olacağız." diye konuştu.

ÇED raporu hazırlanırken birçok sivil toplum kuruluşunun, akademisyenin görüşüne başvurulduğunu, çevreye ilişkin her türlü detayın düşünülerek raporun hazırlandığını ifade eden Kurum, şunları kaydetti: 

"Sadece bakanlığımız bünyesinde bu süreç yürütülmemiştir. Tüm belediyelerle ortak çalışma yürütüldü. Aslında bu süreç en büyük paydaş olan İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle birlikte yürütüldü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ortak protokolden çekildiğini ifade etmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tek taraflı olarak protokolden çekilme yetkisi bulunmamaktadır. Meclis kararıyla protokoller imzalanır, yine meclis kararıyla protokollerden vazgeçebilirsiniz. Meclisin karar almadığı bir protokolden tek taraflı olarak vazgeçemezsiniz. Vazgeçerseniz eğer buradaki maddi ve hukuki sorumlulukları da almış olursunuz."

Bakan Kurum, Kanal İstanbul projesi alanındaki arsalara ilişkin şu bilgileri verdi: 

"Kanal İstanbul güzergahı üzerinde veya bundan önce yaptığımız her projede hiçbir şekilde arsa rantına müsaade etmedik. Ne devlet olarak biz gittik arsa topladık ne de birilerinin arsa toplamasına müsaade ettik. Dolayısıyla bu projede de böyle bir durum söz konusu değildir. Kanal İstanbul güzergahı üzerinde arsa rantına müsaade etmedik. Bir vatandaşın, bireyin, şirketin arsa toplaması söz konusu değildir. Arsa sahipleri plan çerçevesinde haklarını alacaktır, plan belediye meclisinden geçecektir ve o plan çerçevesinde uygulamalar yürütülecektir. Dolayısıyla vatandaşımızın istemediği, vatandaşımıza rağmen hiçbir projeyi bugüne kadar yapmadık, yapmayacağız."

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin projeyi imzalamaması sonucu herhangi bir sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağına dair bir başka soru üzerine ise Kurum, şu değerlendirmeyi yaptı:

"İkide bir çıkıp da '16 milyon İstanbulluya hizmet ediyoruz, haklarını savunacağız.' demekle belediye başkanlığı yapılmıyor. Belediye Başkanlığı vatandaşa hizmet ederek yapılıyor, taş üzerine taş koyarak yapılıyor. İşte marttan yıl sonuna geldik, 6 aylık süreç geçti. Bu süreçte Sayın Başkan'ın ne yaptığını kendisine sormak lazım. Hangi projeyi ürettiğini bir kendisine sormak lazım. Biz de bugüne kadar 82 milyon vatandaşımız için proje ürettik ve üretmeye de devam deceğiz, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz."