Casuslukla suçlanan Avukat Yılmaz Sunar 1997 yılından beri Federal Almanya Cumhuriyeti, son 10 yıldır Norveç ve Hollanda son bir yıldır da İsviçre için bilgi topluyordu. Sunar, her bir rapor karşılığı büyükelçiliklerden 350'şer euro para aldı. Bu para alışverişi, dekontlarla ve avukatın cep telefonuna gelen mesajlarla sabit...

Dekontlarda, "hukuki konuyu/ vakayı doğrulama maliyeti ödemesi ya da avukat danışmanlık ödemesi" yazılıydı.

Bilgilere ulaşmak için Türkiye'yi dolaştı, araştırılması istenen kişilerin evlerine bile gitti, kapıyı çaldı.

2 bin 329 rapor yazdı

97 yılından beri toplam 2 bin 329 rapor yazdı. Bunların 914'ü Alman Büyükelçiliği'ne, 57'si Hollanda Büyükelçiliği'ne 18'i İsveç Büyükelçiliği'ne, 92'si Norveç Büyükelçiliği'ne hitaben yazıldı.

Avukat Yılmaz Sunar'ın evinde yapılan aramada ayrıca 1248 raporun silindiği bir belleğe ulaşıldı.

Peki kimler bu raporlara konu oldu?

FETÖ üyeliğinden ihraç edilen kamu görevlileri, PKK/KCK üyeliğinden soruşturması olanlar, kasten yaralama ya da casusluktan arananlar, sığınma talebinde bulunanlar.

4 aylık takip sonrası gözaltına alındı ve tutuklandı

Avukat Yılmaz Sunar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 19 Haziran'da teknik takip başlatıldı. Ankara'ya geldiğinde adım adım izlendi. Uğradığı noktalardan biri de Hollanda Büyükelçiliği'ne çok yakın bir gökdelendi.

Dört aylık takipten sonra 17 Eylül'de gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Suçlamaları reddetti

Sorgusunda "Bilgiler Büyükelçiliklerden geldi, ben sadece doğruluğunu teyit ettim. Açık kaynak araştırmaları yaptım, gizliliği ihlal etmedim" dedi. Kendini Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesini ile savundu.

Halbuki yaptığı, büyükelçiliklerin görev alanını düzenleyen Viyana Sözleşmesinin 41. maddesine apaçık aykırıydı. O maddede; " Bütün resmî işler, kabul eden Devletin Dışişleri Bakanlığı veya mutabık kalınacak başka Bakanlık ile veya aracılığıyla yürütülür." deniyor. Yani avukat Dışişleri Bakanlığının işini üstlenmişti. Hakkında hazırlanan iddianamede Bakanlıktan sorulması gereken bilgileri büyükelçiliklere casusluk faaliyeti ile servis etmekle ve soruşturmaların gizliliğini ihlal etmekle suçlanıyor.

Elçiliklere mail: Beni koruyan bir sözleşme yapın

Öte yandan gözaltına alındığında bilgisayarından büyükelçiliklere hitaben yazılan bir mail ele geçirilmişti. Mailde yaptığı işin hukuki olarak sıkıntı çıkarabileceğini elçiliklerin kendisi ile daha net maddeler içeren ve kendisine koruyan bir sözleşme yapması gerektiğini belirtiyordu.

Terör örgütü üyeleri için rapor hazırladı

Bir diğer suçlama da Türkiye'den kaçan FETÖ ve PKK mensuplarının gittikleri ülkelerde siyasi sığınma alabilmesi için rapor hazırlamak. Avukat Sunar iddianameye göre bu faaliyetleri bir çete eliyle yürüttü. Diğer avukat arkadaşlarını, zabit katiplerini kullandı.

Zabıt katibi itiraf etti, "Whatsapp üzerinden kişilerin TC kimlik numaraları gönderilirdi. Sorgulama başına peyderpey para ödendi." dedi.

Avukat  Sunar raporlarında Türk kolluk kuvvetlerinin gözaltında tuttuğu kişilere yönelik kötü muamele yaptığı yorumlarına da yer verdi.

Norveç mahkemesi avukatın bulgularını delil saydı

1999'dan bu yana Norveç'te yaşayan bir Türk ailesi casusluk yaptığı iddia edilen avukatın sunduğu rapor sonrası sınır dışı edildi. Norveç Mahkemesi avukatın yaptığı araştırmada ele geçirilen bulguları delil saydı. Mahkeme sürecinde Türk aile haklı bulunsa da karar Norveç Yüksek Mahkemesinden bozuldu ve aile Türkiye'ye zorunlu olarak döndü. O kişiler de iddianamenin müştekileri konumunda.

Büyükelçiliklerden para yağdı

Casuslukla suçlanan Sunar yıllar içinde hatırı sayılır bir servetin de sahibi oldu. Yılmaz Sunar'ın Almanya Büyükelçiliği'nden 273 bin 50 Euro, İsveç Büyükelçiliği'nden 92 bin 800 lira, Norveç Büyükelçiliği'nden 830 bin lira, Hollanda Büyükelçiliği'nden 51 bin 75 euro para aldığı iddia ediliyor.

20 bin 973 yıl hapis talebi

Avukat Sunar, 20 bin 973 yıl hapis talebiyle yargılanacak.