Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen Önder İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulu'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek tipçi dayatmalarına karşı imam hatipler, milletimizin öz değerlerine uygun ve gerçek anlamda kuşatıcı insan yetiştirmek için öne çıkmış, bunu da başarmıştır." dedi.

"Sonuçta ortaya bir imam hatip markası çıkmıştır." diyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Yani bunu söylerken imam hatip okullarını bir kenara, fen liselerini, diğer meslek liselerini bir kenara, böyle bir ayrım yapmak için söylemiyorum. Bunu sadece ve sadece nasıl ki Galatasaray Lisesi'nden mezun olan biri Galatasaray Lisesi'nin marka olarak önemini ortaya koymaya çalışıyorsa Kabataş'tan mezun olan ortaya koymaya çalışıyorsa ben de tabii ki bir imam hatipli olarak bunu ortaya koymaya çalışıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birisi çıkmış diyor ya, 'Büyük Çamlıca'ya 60 bin kişilik caminin ne gereği var?' Nereden nereye... Bu hesabı kalk bir de Kanuni'ye sorsana, bu hesabı kalk bir de Fatih'e sorsana?" ifadesini kullandı.

"Ağacı yok etmenin en etkili yolu köklerini kurutmaktır." diye konuşan Erdoğan, "İmam hatiplere saldıranlar milletimizin köklerini kurutmak istiyordu. Çünkü bu okullar tüm eksiklerine, tüm sıkıntılarına, aldığı tüm yaralara rağmen milletimizin kökleriyle gövdesi arasındaki bağı temsil ediyor." dedi.

"Hep bu çileleri bize yaşattılar, bize bunlar sürekli bu engellerle hendekler atlattılar ama biz hepsini de aştık ve bugünlere geldik." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sizlerden beklenen, sadece bu milletin değil, tüm ümmetin ve daha da ötesinde tüm insanlığın önünde bir ışık, bir rehber, bir hakikat arayıcısı olmanızdır. Üstadın deyimiyle bu gerçekten çok büyük ve aynı zamanda hor ve öksüz bir davadır.

İmam hatip binalarının kapılarına kilit vurdular ama milletimizin gönlündeki ateşi söndüremediler.

Ne yazık ki bu camiadan mezun olduğu halde, 'bu kadar imam hatipe ne gerek var?' diyen zavallılar da var. Sen bunu diyeceğine, 'bu kadar okula ne gerek var?' desene. Onu diyemez. Niye? Bizim ona da ihtiyacımız var, buna da ihtiyacımız var. İmam hatip okullarının işlevinin, buradan mezun olmuş birisi olarak ne anlama geldiğinin farkında değil. Dolayısıyla biz, burada ispatla mükellefiz. Buradaki başarının her yerde nasıl olacağını da bu zavallılara göstermemiz lazım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 Şubat döneminde, imam hatiplerin orta bölümünü tamamen kapatıp, lise bölümlerini de adeta üniversiteye geçişi imkansız hale getirerek öldürmeye çalışanların niyeti, işte bu kökü kurutmaktı. Bunu bize yaptılar. Biz direkt imam hatipten çıkıp da üniversiteye gidenlerden olmadık. Gittik bir de lise fark imtihanları verdik. Halbuki onları biz zaten imam hatipte okuyorduk."

'28 Şubat zihniyetinden geriye pek bir şey kalmadı'

"Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat zihniyetinden geriye pek bir şey kalmadı." şeklinde konuşan Erdoğan, "28 Şubat döneminde, imam hatiplerin orta bölümünü tamamen kapatıp, lise bölümlerini de adeta üniversiteye geçişi imkansız hale getirerek öldürmeye çalışanların niyeti, işte bu kökü kurutmaktı. Bunu bize yaptılar. Biz direkt imam hatipten çıkıp da üniversiteye gidenlerden olmadık. Gittik bir de lise fark imtihanları verdik. Halbuki onları biz zaten imam hatipte okuyorduk." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek. Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında davasını hayatında da yaşayacak. En ufak bir savrulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak. Şu anda bakıyoruz bazı yerlerde işte seçimlerde de filan falan... Allah selamet versin. Hemen anında sendika değiştirmeler, şunlar bunlar. Herkes bir yere savrulmaya başladı. Bu dava adamı olmak değil."

Günlük siyasette farklı düşünmek, farklı davranmak hatta seçimlerde farklı saflarda yer almak bir yere kadar anlaşılabilir bir durumdur ama Büyük Çamlıca Camisi başta olmak üzere doğrudan medeniyet davamızın sembolleriyle ilgili konularda ortaya konulan yanlış tavırların hiçbir zaman izahı olmaz.

Seçimlerde başlayan iş birliği öyle anlaşılıyor ki hızla hayatın tüm alanlarına yayılıyor. Rabb'imden bu tür yanlış yola sapanların akıllarını ve gönüllerini aydınlatmasını temenni ediyorum."